Enterre*

115 10 4
                                    

Sadece kalbinle gerçekten görebilirsin, esas olan gözle görülmez.

                Antoine de Saint-Exupery

_Yazık fırsat varken Bilbo keşke onu öldürseymiş.

_Yazık mı?Bilbo'yu durduran ona acımasıydı.Canlıların birçoğu ölümü hak eder, ölülerin bazıları da yaşamı.Yaşamı onlara verebilir misin Frodo?Ölüm hakkında hüküm vermek için acele etme.Bilgeler bile sonu göremez.

                  Yüzük Kardeşliği

Kerem'in duyduğunu sindirmesi biraz zaman aldı.Bakışları Berke'nin fotoğrafına kaydı.Soyadı Tolga'nın soyadıyla aynıydı.Bunu daha önce neden fark etmemişti?Belki de önemsemediği içindi.Dikkat kesilmediği o çocuk muydu, Tolga mıydı?Tolga olmalıydı.Çünkü o da karşısında duran bu çocuğa bir aynanın arkasından bakmıştı uzun süre.Tolga'nın ona yaptığının aynısını o da ona yapmıştı.Bir yansımayı izlemişti.Bir yansımaya kızmıştı.Bir yansımayı yargılamıştı.Şimdi karşısında duran Tolga ise gerçek Tolga'ydı.Bu Tolga'yı bilmiyordu.Onu tanımıyordu.Tanıyacaktı.

Melis bir keresinde 'Beren Tolga'nın çektiği acıların yarısını çekseydi kendini öldürürdü' demişti.'Kast ettiği buydu demek ki' diye düşündü.Sonra aniden zihnine başka anılar da doluştu.Tolga'nın Berke'den bahsedildikten hemen sonra Özgürlük Vadisinden apar topar ayrılması gibi, Ekin'lerin grubunun ona karşı her zaman daha sevgi dolu olması gibi ya da Derviş'in Berke konusunda Tolga ile konuşması gibi.'Mezarını yine çiçeklerle doldurmuşsun' demişti.

''Beren hiç söylemedi ya da Kaan''

''Konuşulmasını ben istemiyorum''

Kerem Tolga'ya doğru bir adım yaklaştı.''Hatırladıkça canın yandığı için mi?''

Tolga kesik bir nefes verdi.''Abim insanların birbirlerine iplerle bağlı olduğunu düşünürdü.Kiminin ipleri uzun, kimininki kısa.Herkesin hareket kabiliyeti farklı yani.Ama tabi bizi yöneten hayatın kendisi.Hayat Geppetto gibi hepimizin iplerini elinde tutuyor.İstediklerini yakınlaştırıyor, istemediklerini uzaklaştırıyor.Ve istediğinde ipimizi kesiyor.Bazen erken, bazen geç.Abimin ipi çok erken kesildi.Elimde olsaydı kendi ipimi ona verip sahneden atlardım.Ama elimde değil.Ve bu beni çok üzüyor.Bu gerçeği biliyorum, kabulleniyorum.Ama katlanıyorum.Gerçeği görmezden gelmeyi seçiyorum.Ama kolay değil.Her gün onun boş odasının yanında uyurken kolay değil.Her gün onun kocaman resmini bir duvarda görürken kolay değil.Her gün o resmin asıldığı duvarın diğer tarafında 8 saat oturup ders dinlemeye çalışırken, kolay değil.''

''Ama onunla bir bağ istemiştin.Bu yüzden her gün o masada oturdun''

''İstedik, ama herkes gitti.Önce Berk, sonra arkadaşlarım, şimdi de masa.Geriye pek bir şey kalmadı.''

''Ümidini kaybetmiş gibi konuşuyorsun''

''Kaybetmemeli miyim?''

''Kaybetme, güneş henüz batmadı''

******************

Kerem okuldan sonra gidip sürücü kursuna kaydoldu ve kaynak kitabı satın aldı.Teorik derslerin çoğuna katılamayacaktı ama kitap bilgilerinin ilk sınavı geçmek için yeterli olacağını duymuştu.Asıl zor olan sürüş sınavını geçmekti ki zaten onun için de ayrı bir eğitim alacaklardı.

Beren ise neşesizliğinin izinden babasının aldığı hediyeyle biraz olsun sıyrılmış gibiydi.Babası ona güzel bir fotoğraf çerçevesi almıştı.Beren dün Kerem'in sahilde çektiği fotoğrafını Şafak'a gönderdi ve basmasını istedi.Böylesine bir çerçeveye çektiği en güzel fotoğrafın layık olduğunu düşünüyordu.

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin