19. Bölüm

13.1K 550 108
                                    

Oha ya şu an seni seviyorum dedi. Harbiden oha!
Sevinçten çıldıracağım ya!
Ama tabiki ona birşey demeyeceğim.

Ne demeliyim ki?
Bir şey demeden uzaklaşsam?
Olmaz ya ayıp olur.

Hala benden bir cevap veya herhangi bir kelime bekliyor. Çünkü şuan şok olmuş bir şekilde ona bakıyorum.

O bana basit dedi.

Sinirden de olsa basit dedi yani. Bir çok kez bağırdı.
Şirketten de kendi isteğimle olsa da kovuldum.
Şimdi ise bana yüzümü daha çok görebilmek için şirkete gel diyor.
Ne lan bunun derdi? Hayır ya benimle oynuyor. Duygularımla oynuyor.
Buna izin veremem. Ben hayatımın aşkını arıyorum.

Evet Savaş Bey'i görünce heyecanlanıyorum.
Evet onu görünce elim ayağım dolaşıyor.
Evet onu başka kızlarla görünce kıskanıyor olabilirim.

Aşık mıyım? Tabiiki hayır.
Hoşlanma? Belki biraz.
Ama hemen kucağına atlayacak değilim.

"Ya tamam birşey deme. Ama yarın şirkete gel tamam mı? Senin barda çalışmanı istemiyorum. En azından gözümün önünde olursun.
Hatta istersen sana görünmem bile. Ama şirkete gel. Barda çalışma. "

Aslında barda çalışmayı ben de istemiyorum. Barda aldığım para biraz zoruma gidiyor.

Adam resmen kendi şirketinde sana görünmem dedi ya. Bu nasıl birşey?

"Yok estağfurullah. Sizin sirketiniz sonuçta. "

"Oh. Sonunda konuşabildin."

Kaşlarımı çattım.

"Pardon da ne demem gerekiyor?! "

"Mesela bende seni seviyorum diyebilirsin. Çünkü ben sevilmeyecek biri değilim. "

Egoya bak ya!
2 dakikada cıvıttı konuyu.

Birde pişmiş kelle gibi sırıtıyor. Ben birine aşkımı ilan edeceğim karşısında bırak sırıtmayı utancımdan yaklaşamam bile.

"Egoist!"

Diye mırıldandım.

"Evet öyleyimdir. Neyse yarın aynı saat tamam mı? Ben Sinan abiye söylerim ayrıldığını. "

Of ne yapsam? Kovulduğum şirkete geri mi dönmeliyim?

Başımı hafifçe salladım.
O da güldü. Sonra arabasıyla beni eve bıraktı.

Onunla aramda mesafe açmam lazım. Biz birlikte olamayız.
Hayır Hayır. Kesinlikle olamayız.
Olmaz değil mi?

*

Sabah şirkete giderken hala yanlış mı yapıyorum diye düşünüyordum.
Belki de geri dönmeliyim.
Ama Savaş Bey'e bende yakın olmak istiyorum.

Lanet adam! Beni kendine çekiyor sürekli.

Şirketin önüne geldim. Derin nefesler alıyordum. İlk günkü gibiyim.

Ya şirkettekiler yine bir laf çıkarırsa?
Aman banane be! Çıkarsınlar. Umrumda değil!

Hızlı adımlarla içeri girdim. Herkez bir anda bana döndü. Şirketten ayrıldığımı herkez öğrenmiş olmalı.
Derin nefesler eşliğinde hızı adımlarla asansöre geldim. Asansörde 4 kişi daha vardı. Ve yine bana bakıyorlardı.
Allah'ım niye bu kadar abartıyorlar?!

Ama bu can sıkıcı olmaya başladı.

"Ya hayırdır niye bakıyorsunuz? Birşey varsa söyleyin! "

SEKRETERWhere stories live. Discover now