39. BÖLÜM

5.3K 210 171
                                    

Arkadaşlar merhaba, bölüm bir hayli geç geldi kusura bakmayın. Bitmek bilmeyen finaller ve hastalığım yüzünden bölümün başına oturamadım ve kısa bir bölüm geldi. En kısa zamanda telafi edeceğim 😊

<<<>>>

Sabrımın sınırlarını zorluyordu ve ağzına bir tane patlatmak üzereydim. Bu çocuğun dünyaya geliş amaçları arasında beni delirtmenin de yer aldığına dair hiçbir şüphem yoktu.

"Ne var ya? Bir kere de böyle olsun," dediğinde ağzına yastık fırlattım. "Hayır dedim. Bundan hoşlanmadığını daha ne kadar söylemem gerekiyor at ağızlı?"

Ayaz somurttu. Şu an Barlas'ın doğum gününü nasıl kutlayacağımızı tartışıyorduk. Aslında tartışma denemezdi buna. Sadece ben karar veriyordum ve o da vızıldıyordu. "Abimi bana mı anlatıyorsun? Tam bir katır olduğunu söylememe gerek yok herhalde."

Bir yastık daha yedi. "Katır sensin. Katır dese dese sadece ben derim. Mikrop."

Sırıtıp daha fazla zarar görmemek için benden uzaklaştı. "Abim yirmi birinci yaşına basacak," deyip masada kalan şeyleri tıkınmaya başladı. Boğulmadığı süre zarfında da bir şeyler anlatmaya devam etmişti. "Bir kere sürpriz yapsak ölür müyüz?"

Aslında fena fikir değildi ama fikir Ayaz'dan çıktığı için dinlemeden ayar olmuştum. Barlas sürprizli şeyleri sevmezdi ama yapıldığında da kızmak gibi saçma bir huya sahip değildi. Sevmediği için bu fikre pek sıcak yaklaşmıyordum sadece.

"Ölmeyiz de..." Kendi kendime biraz düşündüm. "Senin fikrinin bir önemi olmadığını biliyorsun değil mi vasat herif?"

Cık cık edip son lokmasını ağzına attı. "Sırf ben dedim diye kabul etmedin, değil mi? Yenga gerçekten hangi kafayı yaşıyorsun çok merak ediyorum."

Dudağımın kenarı yukarı kıvrılırken, "O da var ama tam olarak değil," dedim. "Sürprizli şeyler Barlas'a hep saçma gelmiştir."

İlk defa uyuzluk yapmadan beni onayladı. "Anam seni yemeğe çağırmıştı ya," diye başka bir fikir önerisine başlamıştı. "Abimin doğum gününde gel." Cık cık edip fikrini onaylamadım. "Hep beraber olacağımız için olmaz o. Anan beni yalnız çağırmıştı."

Kaşlarını havaya kaldırıp tuhaf bir şekilde güldü.

"Ne konuşacak acaba anam senle? Seni bir güzel rezil edeyim de gör ebeni."

Onu dikkate bile almadım. Barlas onu evden sepetlemesini çok iyi bilirdi.

Cevap vermeyince deli oldu. Bu taktik Çağlar'da olduğu gibi Ayaz'da da işe yarıyordu. Onlar yokmuş gibi davranmak en iyisiydi. Fazla kafa yormak zorunda kalmıyordum.

Ayaz bey güya ders çalışmak için bizim evi basmıştı. Çağlar kekosu markette olduğundan Ayaz bana sarmıştı ve bu benim sinirlerimi bozsa da sakin kalmaya çalışıyordum. Normal şartlarda Çağlar ve Ayaz ikilisini kendi hallerinde bırakıp odama çekilecektim ama bu ne kadar mümkündü? Cevabı tüm ahali biliyordu.

Zil çaldığında tabii ki kapıyı Ayaz'a açtırdım. Bir işe yaradığı zaman daha çok çekilebilir biri haline geliyordu.

"Öyle şeyler aldım ki. Seninkileri yolda gelirken yaladım. Zıkkım ye," diyerek muhteşem bir giriş yaptı Çağlar. Ayaz Çağlar'ın arkasından bir tekme savurdu ama yetişememişti. Çağlar'ın bu dediğini yaptığına o kadar emindim ki. Hiçbir şüphe duymuyordum.

"Paketli ürün değil mi sayın mal? Sana açtıracağım onları."

Çağlar Ayaz'ın bu sözüne karşılık olarak sadece hareket çekti.

KÜÇÜK MAVİŞ (DÜZENLENİYOR.)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora