Sürpriz-1

525 30 16
                                    

~Yanlışlıkla sildiiiiim! Bu ikinci yazışım. Fakat bu farklı bir konu. Ve bölümü beğendiğimi pek söyleyemem, affedin.~

<Hayali bir bölümdür>

Not: Tiffany rüya görmeye 49. bölümden sonra başladığı için regl olmamıştır!

"Mango'ya girelim mi?"

"Pekala." dedim ve ilerledik. Mağazaya girerken etrafıma bakındım. Fransa'ya gelmiştik ve şu an bebeğimiz 6 aylıktı. Karnım yeterince şişti ve Harry hâlâ yemek yemem için ısrarcıydı.

Mağazaya girmemizle Harry donup kaldı. Şarkıyı dinledi ve lanet okuyarak kolumdan tuttu, mağazadan çıktık. "Şansıma..."

Gülerek "Ne oldu?" dedim.

"Şarkıyı duymadın mı?"

"Umm, evet. Where Do Broken Hearts Go? Ne var bunda?"

"Tanrım, anlamıyorsun." Saçını gerginlikle saçlarının arasından geçirdi ve nefesini saldı.

"Harry, içeride birileri sizin şarkınız çalıyor diye seni azarlamayacaklar. Gelir misin şuraya?"

"Hayır."

"Ne demek hayır?"

"Gelmeyeceğim."

"Çocuk gibi davranmayı kes, sen 22 yaşındasın."

"Hayır 18 gün sonra 23."

"Bunu sen söylüyorsun!"

"Ama hâlâ oraya girmeyeceğim." derken güldü.

"İster gir, ister girme. Ben gireceğim." dedim ve karnıma döndüm. "Bak Darry, (zuhahah, evet o benim! Aslında değilim. Benim erkek versiyonum. -İsmimle Harry nin isminin birleşimi- Onların çocuğu benim! Notcuk: Darry hem kız ve hem erkek ismidir ve bebeğimizin cinsiyeti erkektir.) baba bizi yalnız bırakıyor. Sakın büyüyünce sen de böyle olma."

Kolumdan tuttu ve içeriye soktu beni. Zafer kazanmışçasına güldüm ve Harry'nin yanağından öptüm. "Teşekkür ederim."

***

"Gratis?"

"Evet, suya ihtiyacım var." dedi Harry. İçeriye girdik ve ben güzellik ürünlerine bakarken Harry bir su almaya gitti. Ojelere bakarken elime kırmızı rengini aldım. Kırmızının bana yakıştığını düşünüyorum.

Harry geri döndüğünde elinde bir şişe duruyordu. Ben de parfümleri aramaya başladım, Harry yanımdaydı. "Ne arıyorsun?"

"Parfümleri."

"Soralım." derken arkasını döndü ve tam konuşmak için ağzını açmışken arkadaki görüntüyle açık kaldı, kapatıp "Hmm, evet." diyerek bana döndü.

"Neler oluyor?" dedim ve arkamı döndüm. Kızlar resmen çember oluşturmuştu arkamızda, yarı çember. Harry'e şaşkınca bakıyorlardı. Harry bir adım ileri atıldı.

"Önce hanginiz?" derken kollarını açtı. Bir kız koşarak Harry'e sarıldı. Diğerleri de hâlâ ağzı açıkken yanlarına gelip sırasıyla Harry ile sarıldılar diyebilirim. Ama bir sıra olduğuna emin değilim.

Birileri fotoğraf çekilirken ben bakınmaya devam ettim. Arkamdan birinin ismimi andığını duyduğumda arkama baktım, sesin sahibi Harry'di. Beni yanına çağırıyordu. "Ne oldu?" anlamında başımı sallarken yanlarına gittim.

Whatsapp |Haylor Swyles|Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon