Part-42

548 45 52
                                    

"Harry."

"Hı?" dedi hiç kıpırdamadan.

"Harry, hadi uyan."

"Ne oldu?"

"Eve gideceğiz." Yaklaşık 1 saattir uyanmasını bekliyordum. Gözlerini aralayıp bana baktı.

"5 dakika daha uyusam?"

"Önceki uyandırdığımda da böyle demiştin."

"Hatırlamıyorum bile." Gülümsedim.

"Hadi, kalk. Sıkıntıdan patlamak üzereyim." Oturur pozisyona geldi. Kendine gelmiş gibi gözüküyordu.

Etrafına bakındı. "Ama son kez havuza tekrar girmeye ne dersin?"

"Peki derim." dedim ve ayağa kalktım. Harry de ayağa kalktı ve havuzun yanına gidip ellerimizi kenetledik.

"1." Birbirimize baktık.

"2."

"Bu fena üşütecek." Çünkü hava hâlâ çok sıcak değildi. Ilıktı. Ve havuzda kimse kalmadığı için havuz da soğuktu.

"3." dedi ve ikimiz de atladık. Ellerimiz tutuşurken. Yüzeye çıkana kadar donmuştum. Serin su, vücuduma çarpınca kendime tekrardan gelmiştim.

"Bu süperdi. Bu sefer balıklama atlayalım." dedi havuzdan çıkarken.

"Peki." dedim ve ben de çıktım. Önce o atlamıştı. Çünkü ben onun atlamasını izlemek istiyordum. Ciddiyim, balık gibi atlamıştı. Ben de havuz atlama tahtasının sonuna kadar geldim. Son kez nefesi içime çektim ve 3 kez zıpladıktan sonra havuza, olabildiğince iyi şekilde atladım. Suyun yüzeyine geldiğimde gözüm, gözüme giren sular yüzünden aşırı derecede yanıyordu. Burnuma da kaçan su beni iyice mahvetmişti. Gözlerimi açamıyordum.

"Harry." dedim gözlerim kapalı bir şekilde. Gözlerimi ovuyordum.

"Harry?" Acıyan gözlerimi acıyla araladım ve etrafı süzdüm. Harry yoktu.

"Harry? Lütfen çıkar mısın şuradan? Gözlerimi açamıyorum." Harry bir anda önümde beliriverdi. Suyun içinden çıktığı gibi bana ilgi göstermeye başladı.

"İyi misin?" dedi beni havuzun kıyısına yaklaştırırken. Gözlerimi ovmayı kesemiyordum.

"Hayır." Belimden tuttu ve beni ittirerek merdivenlerin olduğu yere getirdi.

"Merak etme, az sonra geçer." dedi benim sudan çıkmama yardım ederken. Gözlerimi kırpıştırıp duruyordum ama hâlâ çok yanıyordu.

Havlumu üzerime geçirdim ve gözlerimi kırpıştırmaya devam ettim. Geçmişti. Gözlerimi açtığımda bana tip tip bakan ve Harry'nin fotoğraflarını çeken kızları gördüm. Bize doğru geliyorlardı. Yanımıza geldiklerinde sarışın sürtük konuşmaya başladı. "İnanamıyorum! Harry lütfen bana bir imza ver!" dedi. Ben ise onu alaylı bakışlarla süzüyordum.

Harry gülümsedi ve kızın uzattığı kalemi ve kağıdı alıp imzasını attı ve kız onunla selfie çekildi. "Harry senin büyük bir hayranınım."

"O kadar büyük bir hayranı ki sen uyurken senin çıplak fotoğraflarını çekiyor." dedim ters bakışlarımı kız ile buluştururken. Hepsi bana şok olmuşçasına bakıyordu. "E öyle yaptılar!" İspikçi kız modu açılmıştır.

Daha fazla kızın yüzüne bakmak istemediğimden Harry'nin elini tuttum ve kızları sollayıp otele girdik. "Tiff neler oluyor?"

"Bak, sen uyuyordun. Kızlar gelip saçma saçma gülüp senin fotoğraflarını çektiler. Sonra bana baktılar. Benim yanıma, o sarışın sürtük gelirken arkadaşı onu durdurdu. Ben onların yanına gidip onlarla konuştum." Asansöre bindik.

"Tiff sen beni kıskanmışsın."

"Hayır ben seni kıskanmadım."

"Basbaya sen beni kıskanmışsın." dedi gülerken. Asansörden çıktık ve evlerimize girerken devam ettim.

"Hayır Harry ben seni kıskanmadım!" Eve girdim ve kapıyı kapattım. Kendi kendime konuşuyordum.

"E bende hata. Bırak da onu çekseydiler! Sonra internete düşsün. Tüm kızlar bakıp bakıp 'Harry! O benim! O benim!" diye cırlasınlar. Hah!" dedim banyoya girerken. "Kıskanmışım! Görürsün bir daha engel olacak mıyım Harry Edward Styles!" (Milward diye bir ismi olduğu kesin değil.)

Banyodan çıktım ve üzerimi kurulayıp üzerimi giydim. (Multi) Saçlarımı saç kurutma makinası ile kurutup evimden çıktım. Harry'nin kapısını çaldım ve açmasını bekledim. Az sonra açmıştı. "Harry ben kıskanmadım, tamam mı?"

"Ben kıskanç Tiff'i daha çok sevmiştim ama."

"Ya kıskanmadım diyorum neden anlamıyorsun?" Alaycı bakışlarını benimle buluşturdu.

"Bence alışmalısın, çünkü her gördüğün directioner gelip benden imza isteyecek." Dudağımı büzdüm.

Kollarımı önümde birleştirip koltuğa oturdum. Her kız... Bunu yapar mıydı? Daha doğrusu her directioner... E ben olsam ben de yapardım. Bu düşüncem üzerine güldüm. Daha dün hayallerini kurduğum adam ile şu an sevgiliydim. Ve o seninle yasaklı şeyler yapmak istiyordu. Yani istemediğin. Ve, evlenmek... Onunla evlenmeyi bile düşünmüştük. Whatsapp'ı bulan adam. Ya da kadın. Sana yatıp kalkıp dua ediyorum.

Harry yanıma oturdu ve yanıma sokuldu ve elimi tuttu. "Tiff, ne oldu?"

"Yok bir şeyim."

"O zaman neden iki saattir sinirli ifadelerle bana bakıyorsun?" Öyle mi yapıyorum?

Gözlerimi devirdim. "Sadece yoruldum. Yatmak istiyorum." Elimi onun elinden çektim.

"Tiff çok soğuk davranıyorsun."

"Yorgun olduğumu söyledim." Sanki beni duymuyordu.

"Ben ne yaptım ki?"

"Harry sen bir şey yapmadın!"

"O kızlar mı sana bir şey dediler?" İstediğini duyar gibiydi.

"Hayır demediler."

"O zaman ne?" Ben de bilmiyordum ki.

"Bilmiyorum. Sadece canım sıkkın."

"Tiff sen hamile misin?"

"Harry sen salak mısın? Moralim bozuk diye hamile olduğum anlamına mı geliyor?"

"İstersen bir test yaptır."

"Harry sen bana boşalmadıysan sorun yok. Yani merak etme senden sonra başka birisiyle yatmadım."

"Test yaptıracak mısın?"

"Harry sen beni duymuyor musun?"

"Ben geliyorum." dedi ve evden dışarıya çıktı. Neler olduğunu anlayabilmiş değildim. Ben hamile olabilir miydim?

{Vuhuu acaba hamile mi?

Arkadaşlar doğum gününüz ne zaman? Benim 27 Ekim'de. Yorumlarınızı bekliyorum!}

Bu arada ithaf sana @gizemligirl1 ! Sizi seviyorum!

Whatsapp |Haylor Swyles|Where stories live. Discover now