Part 40

503 47 46
                                    

*Tiff'in ağzından*

Uyandığımda her yerim ağrıyordu. Gözlerimi, gözlerimin içine, sanki beni uyandırmaya ısrarlı olan güneşin ışınları giriyordu. Elimle gözümü kapattım ve uyumaya çalıştım. Fakat başarısız oldum. En sonunda pes ettim ve gözlerimi aralayarak odayı tanımaya çalıştım. Fakat bu sefer tanımam sadece bir saniyemi almıştım. Harry'nin odası...

Harry yoksa dün gece ben lavabodayken bir şekilde kapıyı açıp beni yanına mı yatırmıştı? Hayır, o bunu yapacak kadar aşağılık olamaz. Beni önemsiyordu. Eğer gerçekten yapmamasını istediğimi bilseydi, sarhoşluğumu kullanmazdı. En azından ben öyle düşünüyordum. Yanımı kolladığımda Harry'i hissedemedim. Sadece kırışmış yorgan duruyordu. Belki de yemek hazırlıyordur diye düşünüp yüzümü falan yıkadım ve salona bir sinirle girdim.

Girmez olaydım, bu manzaraya dayanamazdım ben. Harry... Çok tatlıydı, ve çok masum. Beni anlıyordu, benim bunu istemeyeceğimi biliyordu. Benim için koltukta yatmayı tercih etmişti. Gerçi koltuk da, en az yatak kadar rahattı ama. Yanına gittim ve çömelerek yanağına bir öpücük kondurdum. O ise hâlâ uyuyordu. Ona sarılmak istiyordum, acaba sarılsam uyanır mıydı?

Ama bu kadar masum gözükse de, 7 kız ile yattığı gerçeğini değiştirmiyor. (Bir sitede okudum.) "Neden bu kadar masum duruyorsun?" diye fısıldadım. Uyanmasını istemiyordum, fakat onunla böyle konuşmayı istiyordum. Umarım uyanmaz. Eli ile oynamaya başladım. "Sen benim başıma gelen en güzel şeysin."

Gözleri kapalıyken gülümsedi ve konuştu, "Sen de öylesin bebeğim." Dudağına bir öpücük kondurdum ve koltuktan yardım alarak ayağa kalktım.

"Sakın kalkayım deme. Ya da kalkma. Hatta gözlerini bile açma. Bu sefer kahvaltı sırası bende." Tekrar gülümsedi.

"Pekâlâ, bakalım nasıl yemek yapıyorsun."

"Benim elime türk tadı kaçmış, bence beğeneceksin." Hafif gülümsedim ve parmaklarımı çıtlattım.

"Ama ben seni görmeden dayanamam ki." dedi. Hâlâ gözleri kapalıydı. Tekrar eğildim. Burnuna kadar girdim.

"O zaman aç gözlerini." Gözlerini açtığı gibi dudağıma yapıştı. Kısa süre sonra ayrıldım. "Bu kadar hasret giderme faslı yeter mi?"

"Tabii ki hayır." dedi gülümseyerek. Çocuk ölürken bile gülümseyecek galiba. 7/24 Harry gülümsemesi. Tüm marketlerde!

"Ama ben yemeği hazırlamalıyım." dedim ve elimi, elinin üzerinden çektim ve ayağa kalkıp en güzel şekilde kahvaltı hazırlamaya başladım.

*+*

Harreh_Cupcake Bölümler mutlu, köpek maması olmaktan kurtuldum mu? Ben hâlâ korkuyorum da.

Je t'aime! ❤️💚💛💙💜

Whatsapp |Haylor Swyles|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora