Part-46

503 50 73
                                    

"Ama söz vermiştin?" Harry hâlâ homurdanmaya devam ediyordu.

"Daha evlenmedik. Ben evlenince demiştim."

"Ben sana teklif ettim, ve sen de kabul ettin. Sonuçta artık sen benim karımsın."

"Ama daha bu resmileşmedi. Ve Harry benim karnım şişmeden düğünü yapsak iyi olur. Gelinliğime ince bir şekilde girmek istiyorum."

"Benim için ne kadar erken, o kadar iyidir bebeğim." Telefonuna göz ucuyla baktım.

"Hem sen ne yapıyorsun orada?" Güldü.

"Neden? Yoksa bana güvenmiyor musun?"

"Güvenmemekten değil, sadece emin olmak istiyorum."

"Güvenin tam değil yani?"

"Ya senin amacın ne? Merak ettim sadece. Telefonunu verir misin acaba?"

Tekrar güldü, ve telefonunu bana verdi. "Al."

Telefonu elime aldım. Twitter'deydi. "Senin hormonların bozulmuş bile." dedi sırıtmaya devam ederken. Anasayfada biraz dolaşırken bir kadın gördüm. Claudine Keane. Profil fotoğrafından bile tiksinmiştim.

"Harry bu kim?" Şok olmuşçasına bana baktı.

"Kim kim?" dedi telefonunu eline alırken.

"Neden o kadını takip ediyorsun?"

"Tiff sen ciddi ciddi yine beni kıskanıyorsun." dedi sırıtırken.

"Harry nefes alsam seni kıskanıyor olacağım, şimdi onu takipten çıkar mısın?"

"Sen her sosyal medyama böyle karışacak mısın yani?" dedi o kadını takipten çıkarken.

"Gerekirse karışacağım bayım, rahatsız mı ediyor?"

"Hayır, zıttına hoşuma gidiyor." dedi telefonunu cebine koyarken. Gözlerimi devirdim. Harry geldi ve yanıma oturdu. Karnımı okşadı. Sadece bahane bulduğuna emindim. Daha 1 haftalık bebeği mi okşayacaktı? "Çoğu kız benimle seks yapmak istiyor, ben ise seninle yapmak istediğime rağmen sen benimle yapmak istemiyorsun." diye homurdandı.

Elini, elimin tersi ile ittirdim. "Çok meraklıysan o kızlarla yap!"

"Tiff ama ben şimdi öyle mi dedim?"

"E ne dedin sanki? İşte onlarda sana meraklılardır! Git onlarla yap!"

"Tiff tamam yapmayalım, sinirlenme." O arada farketmiştim ki burnumdan hızlı hızlı alıp veriyordum. "Ne yapmak istiyorsun?"

"Yemek yemeye gidelim mi?" dedim ona bakarak.

"Pekâlâ." dedi ve ayağa kalkmasıyla ben de ayağa kalktım. Harry içeriye gitti ve ben de bu arada ayakkabılarımı giydim. Telefonumu elime alırken Harry yanıma geldi ve o da ayakkabılarını giyip otelden dışarıya çıktık. Bir lokantaya girdik ve bir masaya oturduk. Aklıma ilk buluşmamız gelmişti. Şimdiyle kıyasladığımda büyük bir değişim geçirdiğimi farkettim.

Sipariş verdik ve yemeklerimiz gelince yemeye başladık. Harry bir şeye bakınca gözü kaldı ve yemyeşil gözleri koskocaman açıldı. Baktığı yere baktığımda şaşkınlıktan ağzım aralandı. Barbara ve yanında yeni erkek arkadaşı... Harry eğer ona herhangi bir şey söylerse aramız fena bozulacaktı....

Whatsapp |Haylor Swyles|Where stories live. Discover now