-43-

32.3K 1.1K 58
                                    

Mezarlıktan çıktıktan sonra Mert'e bahsettiğim kısmın yalanını doğrulamak adına kızların yanına geçmiştim. Oturduğumuz kafede alışılmışın dışında aramızda ölüm sessizliği vardı. Kahve bardaklarını sağa sola oynatırken birinin konuşmasını bekledim. Konuşmak için pek de istekli değildim. ''Okula ne zaman dönmeyi düşünüyorsun? Son sınıfı tekrarlamak istemezsin değil mi?'' Damla ilk hamleyi yapmıştı. azarlarcasına konuştuğu için Özlem dirseğiyle onu dürttü. ''Kısa sürede Babamın yanına döneceğim, yani bu demek oluyor ki okula da döneceğim.'' İkisi de söylediğim şey üzerine şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.

''Mert'le aranızda kötü bir şeyler mi oldu?'' Özlem son derece dikkatli olmaya çalışıyordu. Damla'yla birbirlerine baktıklarında bir şeyler döndüğünden şüphelenmeye başlamıştım. ''Hiçbir şey olmadı, sadece sığıntı gibi onun yanında yaşamak istemiyorum.'' Açıklamam üzerine yine sessizlik çökmüştü ortaya.. Bu sefer dayanamadım. ''Neler döndüğünü anlatacak mısınız?'' Damla kahvesini sertçe masaya bırakarak arkasına yaslandı. Yüzündeki bakış iyi şeylerin olmadığını gösteriyordu.

''Damla?''

''Melek babanın yanına dönmekle en doğru olanı yapacaksın emin ol.''

İkisinin de yüz şeklini inceledim. Endişeli ve korkuyorlardı. Benden saklanan her ne ise her ikisini de etkilemişti. ''Neden böyle düşündüğünüzü sorabilir miyim?'' Sorum üzerinde aralarındaki bakışmadan sonra Damla konuşmaya başladı. ''İrem'in kınasında bana yanaşan Kaan'ı biliyorsun. Mert'in en yakın arkadaşı.'' Tehlike çanlarım çalmaya başlamıştı. ''Yoksa sana bir şey mi yaptı?'' kafasını iki yana salladı bir an için rahatlamamı sağlarken.

''Çalıştığı özel hastane babasının hastanesiymiş. Hastanede olup biten olaylar... Babası gibi Kaan da bu işin içindeymiş.''

''Mesele sadece Kaan değil,'' dedi Özlem Damla'nın konuşmasının ardından. ''Meslek kongresinde Mert'in tanıdığı avukat çocuğun şirketinde bir haftalık stajyerlik yaptım geçen haftalarda. Çok profesyonel şekilde saklasalar bile gördüğüm müşteriler orada iyi şeylerin dömediğini söylüyordu. İllegal işlerin temize çekilmesi için kurulan bir şirket olduğu apaçık ortada. İrem'in kınasındaki birçok insan da orada müşteri hatta,'' cümlesini tamamlamadan önce duraksadı. ''Mert'in şirketi de oraya kayıtlıydı. Mert'i ara  sıra uğrarken görüyordum. Zaten kongrede de ne kadar yakın durduklarını fark etmiştik.'' Kafamı salladım Özlem'in konuşmasının ardından arkama yaslanırken.

''Tahmin ediyordum.''

Bir tek bunu söyleyebilmiştim. Kollarımı kendime sardığımda artık sona doğru geldiğimizi daha çok hissetmiştim. Kızlar endişeyle birbirine baktılar sessizliğe gömüldüğümü görünce. ''Mert'in sahip olduğu bir yer var. İrem'den duymuştum. Hep bakmak istemişimdir ama bir türlü cesaret edememiştim. Sanırım bütün hayatım boyunca Mert'in sahip olduğu karanlıktan ürkerek geçirmeyi planlıyormuşum.'' Kendi kendime güldüm farkına vardığım bazı gerçeklerin ardından.

''Nasıl bir yerdi orası?''

Damla'nın sorusunu yanıtlamadan önce elimle yüzümü sıvazladım. ''Eğlence mekanı gibi bir yer. Mert kafasını dağıtmak için gidiyormuş. Belki de söylemek istemediği karanlık gerçeklerini orada yürütüyordur kim bilir? Ne ile karşı karşıya olduğumu biliyorum ama bakmaya korkuyorum. Mert'in karanlığında yaşamaya o kadar alıştım ki artık körleştim anlıyor musunuz? Gerçekleri göremeyecek kadar körleşemişim. Anlayabildim tek şey bu.'' Özlem yanıma oturarak sıkıca bana sarıldı. Damla ise hüzünlü gözlerle beni  izlemeye devam ediyordu.

''Neredeyse sizi de sürükleyecektim bu karanlığa. Her şeyin farkına varmam an meselesiydi. İyi ki de benim gibi kör değilsiniz.'' Kalkmaya hazırlanıyordum ki kızlar da telaşa kapıldı. ''Mert'in yanına dönmek zorunda değilsin. Hem babanla da konuşmuşsun işte dönsene yanına.''  Damla peş peşe sıraladığı cümleleri sarf ederken yüzündeki endişesi okunacak türdendi.

Örümcek Ağı |1Kde žijí příběhy. Začni objevovat