Bölüm 80

2.8K 101 54
                                    

Yorum ve vote yapmayı unutmayınnn



İyi okumalar


   Onur ve Hakan arabaları park ederken kulübün kapısından giriyorduk denizde o kadar fazla zaman geçirmiştik ki havanın nasıl bu kadar karardığını zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlayamamıştım.
Atahan beni belimden ittirerek önüne aldığında içeride loş ışığın yüksek sesin altında dans eden insanların arasında bulmuştum kendimi, kalçamın hemen altında biten dar siyah elbisem her adımımda yukarıya çıkıyor ve kalçamı ortaya seriyordu en son bu elbisemi giydiğimde böyle olmuyordu sanırım popom büyümüştü keşke bir kaç yürüme provası yapıp öyle giyseydim bu elbiseyi.

"Burada rahat mısın?"

Bulunduğumuz masayı kast eden Atahan çevremizdeki insanlardan bahsediyordu bize çokta yakın olmadıkları için şuan gayet iyiydim başımı sallayarak gülümsedim ve alkol alabileceğim yeri gözlerimle aramaya başladım.

"İçecek bir şeyler alalım mı?"

Müzik sesinden ne dediğimi anlayamadığı için başını bana doğru yaklaştırdı ve bir daha tekrar etmemi istedi aynı cümleyi tekrar kurduktan sonra doğruldu ve dudaklarıma bakarak konuştu.

"Olur."

Yürümeye başladığında peşinden onu takip ederek insanlara çarpmamaya özen göstererek barmenin yanına yaklaşıp bar sandalyelerine oturduk.

"İki viski."

Barmen Atahan'ın söylediklerini bardaklara doldururken Atahan'ın telefonu çalmış olmalıydı ki telefonunu eline alarak bana gösterdi ve ardından beni barmenin yanında yalnız bırakarak telefonla konuşmaya çıktı.
Hem kendi bardağım hem Atahan'ın bardağı önümde duruyordu ve birini alarak yudumladım onsuz kendimi garip hissetmeye başlamıştım sanki yıllardır onunlaymışım gibi hissediyordum bu yüzden beni yalnız bırakması sanki dünya da yapayalnız kalmışım gibi hissettiriyordu belkide öyleydim.

"Bi Duble bira alabilir miyim?"

Hemen yanımdaki daha dakikalar öncesinde Atahan'ın oturduğu sandalyeye oturan adam siparişini verdikten sonra gözlerini bacaklarıma kaydırdığı anda yavaşça ters tarafa dönerek başka tarafa bakmaya başladım.

"Hanımefendiye de ne içiyorsa."

Şaşkınca barmene baktığımda elindeki viski şişesini bardağıma doldurmaya başlamıştı hem kendi bardağımı hemde dolu bardağı ittirerek olduğum yerden kalktım ve çantamı alarak barmene teşekkür ettim.

"Nereye gidiyorsun? Belki bir şeyler içebiliriz diye düşünmüştüm."

O da oturduğu yerden kalkıp bana doğru yaklaşınca masayla kendisi arasında kalmıştım.

"Çekilir misin?" dedim sert bir şekilde ama çekilmeye niyeti yoktu bu yüzden onu göğsünden ittirmeye çalıştım ama gram kıpırdamamıştı.

"Senin gibi güzel bir kadın neden böyle bir yerde yalnız olur ki? Buradaki çakallara yem olmak istemezsin değil mi?"

İğrenç nefesini yüzüme doğru bıraktığında yüzümü ekşiterek daha sert itmeye çalıştım ama o çekilmek yerine daha da dibime sokuluyordu bu barmen salağı neden izliyordu neden bir şey yapmıyordu!

"Kurtların sessiz kaldığı yerde itler çakallar volta atarmış, ne kadar da doğru değil mi?"

Atahan'ın sesini duymasıyla üzerimden çekilip sözlerini sahibine bakmak için döndüğü anda elinde daha demin sipariş verdiği dev bardağı tutan Atahanla göz göze geldim gözlerini benden çevirmesiyle elindeki bardağı adamın kafasına geçirmesi bir olmuştu adam dizlerimin dibine yayıldığı anda çığlık atarak yerde kıvranan adama baktım.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now