Bölüm 43

5.5K 162 27
                                    



Yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfennn
Yorum yapan herkese de çok çok teşekkür ederim iyiki varsınız 🥰🥰


İyi okumalar








Onu burada görmeyi planlamadığımdan şaşkınlığımı üzerimden atmam uzun sürmüştü neden buradaydı ve amaçlıyordu merak ediyordum kim bilir aklında ne şeytanlıklar dönüyordu.

"Ah Asya."

Yüzüme hâlâ o tavrıyla bakmaya devam ediyordu. Sinir bozucu ve aşağılık.

"Beni gördüğüne sevinmemiş gibisin."

Üzerine doğru yürüyüp sadece ikimizin duyacağı şekilde konuşmaya çalıştım.

"Aranıyorsun."

Aynı tavrını hiç değiştirmeden gözlerimin içine bakıyordu.

"Ne için aranıyormuşum?"

Bu ukala tavrı daha da canımı sıkmaya başlamıştı.

"Teyzem, eniştem, dayımlar en başta da polisler seni arıyor farkında mısın?"

Sözümün ardından kolundan tutup onu çıkışa doğru sürüklemeye başladım.

"Neden buraya geldin bilmiyorum ama karakola gidiyoruz yürü."

Gülmeye başlamıştı bense durmuyordum.

"Bu zenginliğe tek başına mı çökmeyi planlıyorsun?"

Kapıda Tolgayla Tuğkan'ı gördüğümde onun söylediği sözü unutmuştum bile sanki şeytan görmüş gibi Yeşim'e ve bana bakıyorlardı.

"Senin burda ne işin var!"

Tolga Tuğkan'ın arkasından öne geçerek Yeşim'i ittirdi ve ardından hâlâ sinsice gülümseyen Yeşim'in boğazına sarıldı.

"Hey dur napıyorsun!"

Bağırarak Tolgayı Yeşimden ayırmaya çalışıyordum Yeşim ise delici bakışlarıyla Tolga'nın gözlerine bakıyordu.

"Beni bir orospuya yaptığın muameleyi yapabileceğini mi sandın?"

Yeşim'in söylediğini algılayana kadar nerdeyse  Tolga sinirden Yeşim'i boğacaktı.

"Kes sesini!"

Tuğkan araya girip Tolgayı çekince ayrıldıklarını sanmıştım ama bu sefer Tuğkan Yeşim'i tutup sürüklemeye başlamıştı önüne geçerek onu durdurdum.

"Ne yapıyorsunuz siz!"

Herkesin bizi izlediğini daha yeni fark ediyordum.

"Burası yeri değil!" dediğinde Tuğkan Yeşim arkasında gülmeye başlamıştı.

"Hahaha... Ne o beni öldürmeye mi götürüyorsun?"

Tuğkan ters bir bakış attıktan sonra tekrar bana döndü.

"Çekil."

Onu dinlemeye niyetim yoktu ne yaptıklarını bilmem gerekiyordu Yeşimle sorunları neydi bilmeliydim.

"Sikerim böyle işi bir de buraya gelmiş!"

Olduğu yerde ileri geri yapan Tolgaya baktığımda bir sorunun olduğunu biliyordum ona bakmamı fırsat bilen Tuğkan Yeşim'i sürükleyerek çıkarmıştı ben ve Tolga da peşine bahçeye çıkmıştık onu arabasına doğru sürüklüyordu.

"Sen fazla oldun!" dediğini duymuştum Tuğkan'ın.

"Ahaha."

Yeşim'in gülmesinin üzerine hemen arkamda yürüyen Tolga nerden bulduğunu bilmediğim tahtadan sopayla Yeşim'in üzerine yürümüştü.

Ateşin İzleri Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα