Bölüm 3

33K 817 180
                                    


İyi okumalar

   Kusursuz dekor mükemmel koku ve loş ışık, evin içini o beni kucağında taşırken seyrediyordum beni nereye götüreceğini bilmemek bana acı vermesi gerekirken ben oradan çıktığım için huzurlu hissediyordum en azından artık kaçabilme şansım var diye düşünüyordum.
  Beni bir odanın kapısına getirdiğinde tüm ağırlığımı tek koluna verip kapıyı açtı.

   Beni bir odanın kapısına getirdiğinde tüm ağırlığımı tek koluna verip kapıyı açtı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

   Beni odaya soktuğunda odanın güzelliğiyle büyülenmiştim. Pembe beyaz oda dekoru bir kız için hazırlanmış olduğunu gösteriyordu. Taşlı avize boy aynası yerde tüylü beyaz halı düzenli tertipli bir insan olduğu belliydi çift kişilik yatağın üzerinde şeker pembesi yorgan, yatağın ne kadar rahat olduğunu hissettikçe ağrılarımı unutuyordum uzun zaman sonra yatakta uyuyacaktım.

Beni kucağından indirdiğinde üzerini sirkeler diyerek düşünmüştüm ama o tam tersini yapıp gömleğine hiç dokunmamıştı onun aksine büyük beyaz kıyafet dolabının önüne geçip kapaklarını açtı oradan temiz kıyafetler ve havlu çıkardı kıyafetleri yatağa bırakırken onu izliyordum havluları bırakmadan sertçe kolumu tutup beni odanın içindeki kapıya doğru sürükledi kalbim hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı, kapıyı açtığında duş almam için beni banyoya ittirdiğinde ayaklarım iki adım atıp durmuştu.

"Soyun."

Söylediği kelime karşısında ona dönememiştim bile ama o onun karşısında soyunmamı istiyordu arkamı dönüp ona nefretle baktım.

"Sana soyun dedim." dedi ve odadan bir kaç saniyeliğine ayrıldı geri geldiğinde ise elinde ilk yardım çantasına benzer bir çanta vardı.

"Temizlen ve yarana bunu sür sonrada bununla sar." dedi çantasından çıkardıklarını bana gösterirken, daha sonra tekrar bana baktı.

"Söylediğimi yap!"

Titreyen ellerimle söylediklerini yapmaktan başka çarem yoktu yine canımı yakardı biliyordum. Askılımı üzerimden çıkardığımda memelerim açıkta kalmıştı çünkü gece yatarken sütyen giymezdim onun beni izlediğini bile bile ona bakmıyordum daha sonra şortumu çıkardım ve ayaklarımla ileriye ittim. Çıplaktım.

Yanımdan geçip duşa kabinin kapılarını açtı ardından da suyu suyun sesi saniyelik içini huzurla doldurmuştu, yerimden kıpırdamak dahi istemiyordum ilk kez bir erkeğin yanında çırılçıplak duruyordum.

"Geç."

Verdiği komutla döndüğümde aynada kendimi gördüm, durdum. Saçlarım vücudum bu ben değildim dağılmış iç içe girmiş kızıl saçlarım pislikten kahverengiye dönmüştü zayıf olan bedenim daha da zayıflamış ve yüz hatlarım çökmüştü bedenimdeki kirlere rağmen morlukları görebiliyordum çenemin titremesine engel olamadım gözlerimden bir damla yaş süzüldü.

"Sana geç dedim."

Sesine kulak verip ona dönmüştüm, yüzüme bakıyordu küçük adımlarla yanından geçip sıcak suyun altına girdim bedenimden akan kirli suyu izlerken buradan kurtulabilecek miyim diye düşünüyordum.

"Benden ne istiyorsun?" dedim titreyen sesimle, ondan cevap bekliyordum ama yine cevap vermemişti tenime bir şeyin değmesiyle hızla arkamı dönmüştüm elindeki lifi sırtıma değdirmişti.

Ona döndüğümde elindeki lifi göğüslerime sürttüğünde gözleriyle beni süzüyordu utanıyordum ama ne yapmam gerektiğini bilmiyordum artık yapmaya gücüm de kalmamıştı.

"Bir saatin var sonra seni salonda bekliyorum, kaçmaya çalışırsan olacakları biliyorsun."

Beni banyoda tek bıraktığında dizlerimin üzerine çöküp nefes almaya çalışıyordum hıçkırıklarım buna engel olsa da güçlü olmak zorundaydım.

Banyodan odaya geçip kıyafetleri giymiştim pamuklu beyaz pijama takımı memelerimin bir çoğunu açıkta bırakırken kalçamıda gösteriyordu aynanın karşısına geçip kendime bakmıştım ıslak saçlarımı taradım ve derin bir nefes alıp odadan çıktım artık ne olacaksa olsun diyordum.

  Salona geldiğimde onu deri koltukta bacaklarını ayırıp yayılmış elinde alkolle bulmuştum evin her yeri son derece lüks ve pahalı duruyordu onun varlıklı biri olduğunu sürekli takım giymesinden anlamıştım ama bu kadarını beklemiyordum.

 Beyaz deri L koltuk odaya farklı bir hava katmıştı ortada alçak masa ve üzerindeki çiçek onun gibi ruhsuz biri için bu dekor fazla cıvıl cıvıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Beyaz deri L koltuk odaya farklı bir hava katmıştı ortada alçak masa ve üzerindeki çiçek onun gibi ruhsuz biri için bu dekor fazla cıvıl cıvıldı.
Hemen deri koltuğun karşısında plazma televizyon ve onunla bütünleşmiş tv ünitesi ve heryeri portatif dekor eşyalarıyla tamamlanmış kusursuz bir oda.

"Otur."

Bana verdiği komutla dediğini yapıp rahatlığını tahmin bile edemeyeceğim o deri koltuğa oturmuştum, güçlü durmak zorundaydım ama tüm umutlarımı ben her dikeldiğimde kampçılamıştı.

Camdan dışarı baktığımda tüm şehir resmen ayaklarımızın altındaydı ne kadar yüksekte olduğumuzu tahmin bile edemiyordum.

"Bugün bana sorduğun sorularına cevap bulacaksın."

Elindeki bardağı son kez başına dikleyip masaya koydu ve uzun şişeyi kaldırıp bardağını tekrar doldurdu.

"Sor ne öğrenmek istiyorsun."

Derin bir nefes aldım, artık sorularıma cevap bulacaktım nereden başlayacağımı bilemiyordum tüm günler boyunca düşünüp içimi yiyen o sorular kafamdan uçup gitmişti sanki.

"Neden buradayım?" diye sordum.

"Ait olduğun kişinin yanındasın."

"Bu bir cevap değil."

"Sor. Bu bana soru sorabileceğin ilk ve son zaman."

"Neden kimse beni bulmaya gelmedi."

"Çünkü kayıp değilsin."

"Beni kaçırdınız."

"Bana ait olanı aldım."

"Bana bir eşyaymışım gibi davranamazsın."

"Nasıl davranmamı istersin?." dedi ve bardağını yudumladı.

"Beni kaçırdın ve işkence ediyorsun."

"Uslu dursaydın hiçbiri yaşanmazdı."

"Kimsin sen?"

"Tanıyacaksın."

"Tanıyacaksın da ne demek oluyor! Benden ne istiyorsun?" dediğimde sesim titremişti alacağım cevap karşısında korku sarıyordu tüm bedenimi.

"Sen artık bana aitsin." dediğinde zorla yutkunmuştum. Başıyla iki bacağının arasını işaret etti.

"Geç ve üzerindekini çıkar."

Bu bölümden sonrası için söylüyorum cinsellik açık açık anlatılacaktır ona göre okuyun.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now