"Abla noldu sana bu halin ne?"

Ablamı oturduğum yere götürürken Tolga Doğan ve Atahan da hemen peşimizden salona inmişlerdi ablamı salona inen basamaklardan indirirken oldukça dikkatli olmuştum.

"Su getirir misin Zenan?"

Zenan dediğimi yaparken ablamı daha dakikalar öncesinde oturduğum koltuğa oturttum elinde bardakla dönen Zenan'ı izlerken Doğan hariç diğer ikisinin ayakta dikildiğini anca fark etmiştim Doğan elinde ilkyardım çantasıyla gelince oturduğum yerden kalkarak ona yer verdim.

"Ona bunu kim yaptı?"

Sesimin titremesine engel olamamıştım hemen yanımda duran Atahan'a dönüp baktığımda ablamı izlediğini fark etmiştim gözlerinin mavilerine resmen kan inmiş gibiydi Doğan ablamın patlayan dudağına pansuman yaparken Atahan'ın önüne geçtim.

"Sen iyi misin?"

Gözlerini gözlerimle buluşturduğunda gözlerindeki kızarlıklığı daha da fark eder olmuştum sanırım bu saate kadar uyumadığı için yorgundu ve gözleri ona sinyal veriyordu.

"İyiyim Doğan ona yardımcı olur ben odaya çıksam sorun olur mu senin için?"

Başımı iki yana sallayarak gözlerine bakmaya devam ettim nedense içimde onunla gitme isteği vardı ama bunu yapamazdım.

"Sorun değil."

O an da hiç beklemediğim bir haraket yaparak dudaklarını alnıma bastırdı ve çekti ne yapacağımı bilemediğimden öylece kalakalmıştım haraket edemediğim gibi düşünemiyordum da.

"Daha iyi misin?"

Doğan'ın ablama sorduğu soruyu duymamla irkilmiştim ve hâlâ karşımda dikilen Atahan'a baktım Doğan oturduğu yerden kalkınca gözlerimi önce yere daha sonra da ellerime çevirerek ablama doğru yanaştım acaba Tolga Atahan'ın beni öptüğünü görmüş müydü?

Titreyen bacaklarımla zar zor yürüyüp ablamın yanına oturmuştum bedenimin ona karşı verdiği tepkiyi belli etmemeye çalışıyordum belkide uzun süre sonra bedenim ilk kez korku yerine heyecandan titremişti.

Doğan ve Tolga gitmek üzere olan Atahanla kucaklaştıktan sonra bize dönmüşlerdi Atahan ise odasına çıkmak için yanımızdan ayrılmıştı giderken bile üzerimden alamadığı deniz mavisi gözleri bedenimin titremesine sebep oluyordu çok farklı bir baskı yaratmıştı üzerimde beni iyi hissettiren bi baskıydı bu beni çepeçevre kuşatan bir histi.

"Ben çıkıyorum. İyi geceler."

Doğan'a gülümsediğimde Tolgayla beraber kapıya doğru yürüyordular sanırım bu koca evde onlarda gidince sadece dördümüz kalacaktık gerçi Tolga da bu evde kalıyor olmalıydı sonuçta Atahan onun abisiydi.

Tolga koridordan bulunduğumuz salona geldiğinde tahminlerin doğru çıkmıştı o da burada yaşıyordu aslında olması gerekende oydu.

"Aç mısın abla?"

Oturduğumuz koltukta uzanan ablama bakarken bile içim acıyordu ona bunu kimin yaptığını bilmiyordum ana tahmin edebiliyordum o Atalay Atasoy denilen adamın yaptıkları artık çok oluyordu bana yaptıkları yetmiyormuş gibi ablama da el kaldırmıştı.

"Aç değilim sadece uyumak istiyorum."

Ablamın uzandığı koltuktan kalkıp basamakların başında duran Tolga'nın yanına yürüdüm benim ona doğru yürüdüğümü bile fark etmemişti dalgındı bir şeyler düşünüyor olmalıydı hatta düşünüyordu kesindi bir şeyler aklını kurcalıyordu.

"Tolga bize iki tane battaniye getirebilir misin?"

Ona seslenip önünde dikilmeme rağmen elleri cebinde sabit bir noktaya bakıyordu çevreden bir uyarı almadığı takdirde kendine geleceğe de benzemiyordu.

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now