6. Bölüm: "Senden Çok Korkuyorum"

195 30 82
                                    

"Ki ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni.
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni."

-Sezai Karakoç

***

Bursa

"Talha..?"

Adam, el bavulunu yere bırakıp kadına baktı. Gözlerinde öyle şaşkın bir ifade vardı ki bir süre hiç kıpırdamadan öylece ayakta dikilmişti. Onun bu hayretinin sebebini biliyordu. Bu kadar kısa sürede eve gelmesine şaşırmış olmalıydı.

Hiçbir şey demeden Meryem'e doğru ilerlemeye başladı. Yürümeye başlayınca kadın ne yapacağını şaşırarak birkaç adım gerilemişti. Onun bu şaşkın ve ürkek hâli bir anda canını sıktı. Aklına Âdem geldi. Acaba o adam bu eve hiç geliyor muydu? Acaba Meryem, kendisini değil de o adamı beklediği için mi böyle şaşkın ve ürkek kendisine bakıyordu?

Aklına gelen ihtimaller kaşlarını çatmasına sebep olurken yüreğinde hissettiği öfkeyi biraz daha derinlere gömerek koltuğa oturdu.

"H-hoş geldin..."

Kara gözlerini kadının ürkek bakışlarına çevirip: "N'oldu?" diye sordu. "Sanki beni değil de başkasını bekliyor gibi şaşırdın?"

Bunu öfkesini belli etmeden, sesinin tonunu normal tutmaya çalışarak söylemişti. Meryem, hiçbir şey anlamayarak: "Sen bu kadar erken gelmezdin..." diye kendi kendine konuşur gibi mırıldandı.

Talha, yüreğinin derinliklerine gönderdiği öfkenin orada kaynayıp fokurdadığını hissediyor, bir şey dememek için kendini zor tutuyordu.

"Kendi evim değil mi? İstediğim zaman gelirim. Niye bu kadar rahatsız oldun?"

Kadın, afallayarak bir adım daha geriye doğru gitti. Adamın öfkesine bir anlam veremediği, çehresine yansıyan hayretten apaçık belli oluyordu.

"Rahatsız olmadım. Sadece şaşırdım... Hoş geldin."

Talha, ona öyle dikkatli ve derin bakıyordu ki kadın yutkunmaktan kendini alıkoyamadı. Öyle ki onun korktuğunu hissediyor ama yine de içinde biriken şüphe ve öfkeyi ancak bu kadar dizginleyebiliyordu. Meryem'in krem renkli uzun namaz elbisesine, başındaki haki yeşili tülbente ve o tülbetin üzerindeki uzun beyaz örtüye baktı.

Bir an bu kadının kendisini aldatma ihtimali gözüne çok uzak göründü. Cidden bunu nasıl yapacaktı? İnandığı değerleri hiçe sayıp, hep dikkat ettiği sınırları çiğneyip... Ama defterde yazan o sözler... Aldatmıyorsa niye bu kadar kendisinden kurtulup o adama gitmek ister gibi yazmıştı?

Evet kadının hassasiyetleri vardı ama onun da bir kalbi vardı. Seven ve sevilmeyi isteyen... Çok uzun bir süredir bu kadını ihmal ediyor, hiçbir şekilde sevgi ve ilgi göstermiyordu. Bazen bir, bir buçuk ay eve gelmediği oluyordu. O süre içinde neler olduğunu nasıl bilebilirdi ki? Bir anda kendisinden görmediği sevgiyi başka bir adamda arama ihtimali çok uzak gelmedi Talha'ya. Hatta neredeyse emin olmuştu. Ama o pek dışarıya çıkan biri bile değildi. Âdem'le nerede tanışmışlardı?

Birkaç dakika boyunca bomboş gözlerle kadına bakarken aklından buna benzer binbir ihtimal geçti. Meryem, onun bu bakışları altında eziliyor gibi hissedip gitmek için hareketlendiğinde adam onun kolundan tutup gitmesini engelledi.

Meryem, hiç beklemediği bu hareket karşısında korkarak: "Hiii..." diye refleksle geriye gittiğinde Talha onun korkup korkmadığına aldırmadan kolundan biraz daha çekti.

ÂdemWhere stories live. Discover now