"Yürüyebilirdim."

Doğrulup arkasına döndü ve bakındı.

"Biliyorum ama biraz uzun sürecek gibi duruyordu."

Kapımı kapatıp yanına gelen adama bir şeyler söyledikten sonra öne geçip arabayı çalıştırdı.

"Nereye gidiyoruz?"

Dikiz aynasından saniyelik göz göze gelmiştik artık nereye gidiyorsak son sürat oraya gidiyordu.



~~~~~~~


  Karakolun önünde durunca içim kötü bir hisle dolmuştu arabadan inmek istemiyor gibiydim, arabayı durdurup indi ve dolanıp kapımı açtı.

"Aynı annenin olayında verdiğin gibi ifade vermen gerekiyor." diyerek elini uzattı, arabanın kenarlarına tutunarak indim ve doğruldum.

"Ablan ve deden de ifade vermişler."

Karakolun merdivenlerine geldiğimizde dizlerimdeki ve ayaklarımdaki sargıların açıklamasını nasıl yapacağımı düşünüyordum.

"Bırak çıkmana yardım edeyim."

O kadar yavaş yürüyordum ki Atalay'ın bunu neden dediğini anlamıştım, ona bakmadan çıkmaya devam ediyordum adamları da hemen önümüzde girişte duruyordu.

"Kendim yapabilirim sana ihtiyacım yok."

Adamları kapıyı açınca içeriye girmiştik herkes yanımıza gelip Atalayla tokalaşmaya başlamıştı tüm polisler onu tanıyordu o gün nasıl bu kadar erken çıktığı şimdi belli olmuştu.

"Ooo Atalay Atasoy. Nezaretimizi mi özlediniz bu kadar erken dönmüşsünüz."

Gülerek bize doğru yaklaşan adamın elini havada tutup çekti ve tokalaştılar.

"İfade için gelmiştik."

"Evet biliyorum ben alayım gelin odama."

Adamın sözünün ardına bana döndü ortada öylece dikiliyordum.

"Gel."

Onu takip ederek amirin odasına girdik ve oturdum Atalay ise ayakta duruyordu.

"Ne içersiniz?"

"Biz bir şey almayalım ifadeden sonra işlerim var dışarı da bekliyorum."

Adam bir şey demeden başını salladı ve nazikçe kapıyı gösterdi Atalay odadan çıkmıştı ve sadece ikimiz kalmıştık gözlerim dizlerimdeki ellerimdeydi.

"Öncelikle başın sağolsun."

Halen kafam aşağıdayken sadece başımı sallamakla yetinmiştim.

"Ablanın ve annenin durumuna üzüldüm bu dosyayı Atalay açtırdı..."

Atalay açtırdı demesiyle başımı kaldırıp ona baktım.

"Ablan intihar edecek biri miydi Asya? Yoksa biri onu zorlamış olabilir mi?"

Bilmiyordum ama ne intihar etmek istese de Bahadır onu iyileştirmişti.

"Belkide onu biri buna teşvik etmiştir, olabilir mi?"

Tekrar ellerime bakarak konuştum.

"Bilmiyorum ama psikolojik destek görüyordu böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemiştim biriyle tanışmıştı ve iyileşiyordu."

Sustum ve derin nefes alıp devam ettim.

"Hem birisi onu böyle bir yola itmiş olamazdı düğün günü yanında sadece anneannem vardı hepimiz düğündeydik... ve anneannem felçli bir hasta konuşamıyor."

Demekki atlattığı sandığımız şeyleri atlatamamıştı unutamamıştı.

"Anladım orada kimse yoktu diyorsun yani."

Başımı sallayarak onayladım.

"Herkes ablamın zor bir dönemden geçtiğini biliyordu kimsenin böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum."

"Anladım tamamdır ablanın otopsisi alınacağı için şuan hastane de bir gelişme yaşanırsa haberdar ederim."

Ayağa kalktım ve teşekkür ettim kapıya doğru yürümeye başlamıştım.

"Babanıda saklandığı o delikte bulacağım merak etme."

Kapıyı yavaşça arkamdan kapatıp hemen beni bekleyen Atalay'a doğru baktım beni görür görmez yanına gelmişti.

"İyi misin?"

Tek kelime etmeden çıkışa doğru yürümeye başladım o da hemen arkamdaydı aracı hastanenin önünde duruyordu.

"Gidelim burdan."

Arabanın yanında durup arkama baktığımda adamından arabanın anahtarlarını almıştı.

"Şirkete dönün."

"Ama Atalay Bey..."

"Dönün dedim."

Arka kapıyı açıp beni oturttu ve öne geçti son hızla buradan uzaklaşıyorduk içim o kadar daralmıştı ki sanki nefes alamıyordum.

Deniz kenarından geçerken denizi izlemeye başlamıştım derin nefesler alıyor olanları düşünmemeye çalışıyordum.

"Daha iyi misin?"

Ona cevap vermek istemiyordum ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum sahil yolunda biraz ilerledikten sonra Atalay da bir farklılık hissetmiştim arabayı daha hızlı sürmeye başlamıştı doğrulup arka camdan arkaya baktım.

"Bir sorun mu var?"

Aniden sahil yolundan ayrılıp şehir merkezine girdi ve vitesi atıp daha da hızlandı resmen sokak aralarında hızla ilerliyordu.

"Yavaşla!"

Aynalardan sürekli arkaya baktığını anladığımda bir terslik olduğunu anlamıştım.

"Bu arabalar bizi takip mi ediyor!"

Birden sağa dönmesiyle arka koltuğa yatmıştım söylenerek kalktım ve tutunarak arka camdan bakmaya başladım o an gördüğüm şeyle kalbim ağzımda atmaya başlamıştı.

"Atalay adam silah çıkardı!"

Dediğime cevap vermeden hızla sürmeye devam ediyordu bu adamlar da kimdi ve neden peşimize takılmışlardı.

"Asya koltuğa yat!"

Sözünü bitirir bitirmez ateş etmeye başlamışlardı çığlık atıp kulaklarımı kapattım ve yattım kırılan camın parçaları üzerime dökülüyordu.

"Dur lütfen dur!"

Olduğumuz arabaya sağdan çarptıkları anda kafamı kapıya çarpmıştım araba biraz sürüklendikten sonra durmuştu Atalay'ın arabayı çalıştırmaya çalıştığını anladığımda kalkmıştım ve cam kırıkları üzerimden düşmüştü bize çarpan araba hemen yan tarafımızda bir kez daha çarpmak için hazırlanıyordu.

Atalay arabayı çalıştırıp sola döndüğü anda bir kez daha çarpmışlardı ve Atalay'ın hava yastığı patlamıştı bense koltukların arasına düşmüştüm çarptığı taraf bildiğin göçmüştü.

Gelen kapı sesleriyle arabalardan indiklerini anlamıştım bize doğru yaklaşıyorlardı.

Atalay'ın kapısının açıldığını duyduğumda bağırmak istemiştim ama yapamamıştım ardından saçımdan tutulup dışarıya doğru çekilmiştim.

  Canım o kadar yanıyorduki konuşamıyordum bile beni toprağın üzerinde sürüklüyordu ve ardından yere doğru savurarak bir adamın ayaklarının dibine atmıştı.

"Araba da bu kızda vardı abi."

Yerde baygın gibi yatıyordum sadece yan tarafı görebiliyordum o sırada sürükleyerek getirdikleri Atalay'ı görmüştüm onu da yere attıklarında yüzü bana dönüktü beni görüyordu gözleri açıktı ama kıpırdayamıyordu.


Bu bölümde bittiiiii
Bidahaki bölümde görüşürüz 👋🏻

Ateşin İzleri Where stories live. Discover now