Chapter 5- Fear

59 5 41
                                    

Ateş, su, hava ve toprak. Dünyanın dengesini sağlayan, insan yaşamını devam ettiren ve hatta insanların ölümlerinde bile onlara ev sahipliği yapan 4 element.

Bu 4 elementin uyum içinde yaşaması zor olsa da bu uyumu sağlayan ise iki duygu vardı Dünyada: Sevgi ve Nefret.

İlk başta sevgi hakim olurken dünyaya nefret tohumlarını yavaş yavaş sızdırarak sevginin yerini alır ve en sonunda bu çetin savaşta galip gelen yine sevgi olurdu.

4 element dünyanın dengesini sağladığı gibi ayrıca periler ve koruyucular da bir denge içerisinde hayatlarını yürütürdü.

Bu 4 elementin periler ve koruyucular arasındaki dengeyi sağlaması için sevgi ve nefrete ihtiyacı vardı.

Jimin bunu çok iyi öğrenmişti. Küçüklüğünden beri aldığı eğitimle geçmişteki peri-koruyucu ilişkisinde bu iki duygunun varlığını çok iyi anlamıştı.

Peri ve koruyucunun arasına giren sevgi onları birleştirse de nefret tohumları sinsice aralarına girer ve bu yıkılmaz kuleyi sevgi paramparça ederek kavuşmalarını sağlardı.

Fakat şimdi durum farklıydı. Chaeyoung'un güvenini kırmıştı.

Aralarına bu nefret tohumlarının gireceğini biliyordu Jimin. Bir uyum içinde kavuşabilmeleri için nefrette lazımdı.

Fakat böyle olmasını planlamamıştı. Sevdiği kadının onu birini öldürürken görmesi onun için hiç iyi olmamıştı.

Ellerini saçlarına geçirirken elinde hankla gelen Yoongi görüş açısına girdi.

"Adamım, bizim evrende senin için mükemmel yemekler var. Hepsini annenden önce ben tattıracağım. Mükemmel bir ikili olacağız."

Yoongi kucağındaki masum köpeğin anlına buse kondururken stresten kendini yiyen kardeşinin yanına giderek ona destek olmak için omzunu pat patlamıştı.

"Yok Yoongi, onun başına bir şey geldi, ben koruyamadım onu."

Chaeyoung'un tüm bu olayları görür görmez ortalıktan kaybolduğu anda Jimin, Yoongi hariç diğerlerine perilerini bulmaları için emretmişti.

Yoongi üzüntüyle gözlerini yere eğerken Hank tanıdığı adam ile hızla ona atılarak yüzünü yalamaya başlamıştı.

En azından Hank ile iyi bir ilişki kurmuştu Jimin. Bu masum köpeği annesine kavuşturmakta borçluydu.

İkisi de Chaeyoung'suz yapamazdı. Eğer Chaeyoung'a bir şey olursa onlar için hayat biterdi.

Köpeği narin bir şekilde severken mührünün olduğu bölgeye ağrı girdiğinde hafif bir inleme çıkararak yere çökmüştü.

"Jimin!" Yoongi hızla acı çeken kardeşinin yanına çömeldiğinde, Jimin ciğerlerine dolmayan oksijenle tişörtünün yakalarını çekiştirmişti.

"Chaeyoung'a bir şey oldu, ona bir şey oldu."

Jimin'in hisleri tekrardan devreye girdiğinde tüm acısına rağmen Yoongi'yi arkada bırakarak var gücüyle koşmaya başlamıştı.

Perisine bir şey olma düşüncesi onu delirtiyordu. Chaeyoung'un tenine gelen her bir zarar, Jimin'in ruhen ve bedenen ızdırap çekiyordu.

Sonuçta o bir koruyucuydu. Perisinin hissettiği her şeyin bin katını hissetmek, onun hayatındaki bir parçaydı.

Şimdi ise perisini koruyamamanın verdiği pişmanlık, onun bedenine yüksek bir acı vermişti, fakat o hissettiği perisinin yanına gitmekten çekinmemişti.

Chaeyoung yoksa o yoktu.

Hisleri onu perisine götürürken önünde gördüğü Chaeyoung ile derin bir nefes vermişti.

Fakat bir gariplik vardı. 4 Element kendini Chaeyoung'un etrafında gösteriyordu.

Bağırmak istese de kalbine giren ağrıyla yere çöktü genç adam. Ağzına gelen kelimeler içindeki elementler tarafından bastırılıyor ve ellerine zincir çekiliyordu.

Bu hiç iyi değildi. Chaeyoung daha güçlerini yönetebilecek bir deneyime sahip değildi ve bu deneyimsizlik ona ciddi bir şekilde zarar verebilirdi.

Ayağa kalkmaya çalışsa da bedenini ezen 4 elemente boyun eğmek zorunda kalmıştı.

Bu peri gerçekten sinirlendiğindeki simgesiydi. Peri, bilmeden de olsa koruyucu ile bağlı 4 elementi koruyucuyu korumaları için emreder ve onun canına zarar gelmemesi için kendinden uzak tutardı.

Bu uyumdaki güçlü taraf periydi. Peri ise koruyucu için hayatını bile kaybetmeyi göze alırdı.

Sonuçta ikisi de birbirinin armağanıydı. Her ikisi de birbirini korumaya çalışsa da perinin element gücü onların kaderlerini belirlemeye yeter de artardı.

Ortalığı kaplayan parlak ışıkla bedenindeki hissettiği ağırlığın kalkmasıyla hızla gözlerini havadan yere düşen kıza doğru çevirmişti.

"CHAEYOUNG!" Var gücüyle havalanarak kızı tuttuğunda mührün yerindeki ağrı hızla kesilmişti.

İkisi de yere inerken kızın solgun teni Jimin'in içindeki korkuyu daha da arttırmış ve ellerini kızın narin teninde gezdirmişti.

"Chaeyoung, hadi aç gözlerini güzelim, aç hadi." Chaeyoung'un gözlerinin aralanmasıyla şükrederken, genç kadın karşısındaki adamı derinden etkileyecek kelimeleri ağzından dökerek kendini tekrardan karanlığa teslim etmişti.

"Kimsin bilmiyorum ama senden korkmamam gerektiğini hissediyorum."

Selam!

Yeni bölüm ve yine ben HAKDKWSK

EH OY VERMEYİ UNUTMAYIN HA

İyi Okumalar sevgili dostum!

-Lizzie🤍"

The Future Queen-JiroséWhere stories live. Discover now