32

1K 92 23
                                    

Banyoda geçirilen harika zaman diliminin ardından şekere çekilen arı gibi sürekli Dora'nın peşinde dolaşmaya başlamıştım. Yatak odasından, giyinme odasına ve odadan banyoya çizilen rotalarında hemen peşinde olmaktan bir tür zevk duyuyordum. Sanırım o da benim gibiydi çünkü ne zaman peşinde belirsem, aynaların aksinden onun hafifçe güldüğünü görüyordum.

Beraber arabaya bindiğimizde ve onu şirkete götürmek için arabayı çalıştırdığım sırada yeşilleri yüzümü yakmak ister gibi kilitlendi.

"Ne oldu?" dedim ona.

Ona baktığım an gözlerini önüne devirdi ve yüzünde utangaç bir tebessümle beni yanıtladı.

"Bir şey yok."

Elimi üst bacağına atıp uyarır gibi sıktım, "Cevap ver bana."

"Smokin giymediğin zaman seni daha çok seviyorum." dediğinde şokla kaldım ve arabaya ani bir fren yaptırdım.

"Ne?"

Üzerimdeki şapka, eşofman ve tişört üçlüsünü sırf işe gidiyoruz diye zorla çıkarttırmış ve yedek olarak dolabının bir köşesine koyduğu forma görevini üstlenen smokinlerimden birini giydirmişti zorla. Şimdi bunu demesi bu yüzden beni şoka uğramıştı.

"Ne alaka ya?" diye sorumu güncelleyip sordum. Deli Patronum ve artık sevgilim olan şahıs bana döndü.

"Sadece smokin giydiğin zaman benim korumam olduğun gerçeği daha belirgin oluyor gibi. Senin benim..." Cümlesi soldu ve ona özellikle sordum.

"Ne?"

Gözleri kaçamak bir bakış attı ve baktı kaçış yok, eğildi. Fısıldayarak; "Benim sevgilim olduğuna inanamıyorum." dediğinde onu bir elimle yakaladım ve çenesinden tutup ufak bir öpücük kondurdum burnunun ucuna.

"Bu neydi?" diyerek geri çekildi ve ben de o sırada vitesi değiştirip arabayı yola soktum.

"Çok tatlıydın." diyip omuz silktiğimde başını camdan tarafa çevirdi. Yansımasından güldüğünü görebiliyordum ve bu o kadar şirindi ki dişlerim kamaştı. Onu cebime sokup dolaşmak ve sonsuza kadar orada saklamak istiyordum. Bu şirinlikle onun dünyada dolaşması tehlikeliydi.

Ben böyle düşünürken şirkete yaklaştığımız her kilometrede çok farklı düşünceler itinayla içeriye sızdılar.

Acaba Dora bu ilişkiyi gizli tutma taraftarı mı olacaktı yoksa bu konu hakkında açık olmayı mı tercih ederdi?

Bunu hiç düşünmemiştim çünkü şahsen benim için o kadar da önemli değildi. Benim için o beni seviyorsa hiçbir şey önemli değildi. Kapıların ardından bana seni seviyorum demesi benim açımdan sıkıntı yaratmazdı ama o bu tarz bir oyunu oynamak ister miydi?

Herkesten gizlemek biraz da zordu çünkü insanlara sürekli rol yapmakla eşdeğerdi bu. Ben arkadaşlarımın hiçbirisine bu zamana kadar açılmamıştım mesela, ailemden de kimse bilmiyordu. Bilseler kötü bir tepki verirlerdi veya beni dışlarlardı gibi hissediyordum hep, bu yüzden bunu gizlemek hatta bazen kendi içimde bile reddetmek doğama işlemişti.

Dora'da eğer böyle olursa, benim için sıkıntı olmasa bile, kendi içinde bunun ne tarz bir dolandırıcılık olduğunu düşüneceğini ve yalan söylemeyi bünyesinin kaldıramayacağını düşünüyordum.

Şirketin önünde durduğumuzda bunu konuşmak için yanıp tutuşuyordum. Bu yüzden arabayı stop etmeden ona döndüm.

"Bir şey söylemeliyim sana."

fake it til feel it [boyxboy]Where stories live. Discover now