fake it til feel it [boyxboy]

6

medya: caner

Patronum manyaktı. Bunu muhtemelen her çalışan iddia edebilirdi ama onlarla aramızdaki fark; ben benimkinin manyak olduğuna yüzde yüz emindim.

"Asım..." dedi kadın."Ne? Nasıl? Yani... Ne?"

Dora Bey yeterince bizi şoka sokmamış gibi hiç utanmadan devam etti.

"Terapiye ne zamandır gitmiyorum biliyor musun? İki yıldır. Caner benim yanımda çalışmaya başladığından beri yani."

Boğuluyordum. Gözlerimin önünde flaşlar patlıyordu sanki ve nefessiz kaldıkça debelenmem gerekirken tek yaptığım yumruğumu sıkıp bu hissin geçmesini beklemek oluyordu.

"İlk kez karşıma geçtiğinden beri ondan hoşlandım. Ama kimseye söyleyemedim. Ona bile."

Dora Bey utanır gibi başını eğdi ama onu öyle dikkatli izliyordum ki masanın altındaki eliyle beşe kadar saydığını görebiliyordum.

Ah, her hareketi planlıydı. Patronum akıl hastasıydı.

"Neyse tam her şey düzelmişken. Bir şekilde ilişkiye başladığımız sırada sen geldin nine. Ve yani öyle işte."

Saliha Teyze, "Buna inanamıyorum." dedi ve bence inanmıyordu da. "Caner oğlumun sevgilisi yok muydu?"

Dora Bey elini kaldırdı. "Sevgilisi." Sonra da kendisini gösterdi.

Sevgilim miydi?

En son baktığımda değildi ama demek ki tekrar tekrar bakmak gerekiyordu.

"Neyse, şu mühendisle olan randevuyu iptal edebilir miyim artık? Caner'le aramızın daha fazla bozulmasını istemiyorum."

Saliha Teyze ağzını açtı, kapattı. "Hayır." dedi bir dakika sonra. "Sana inanmıyorum. Sen... Duygusal olarak..."

"Biliyorum." dedi Dora Bey. "Çöküktüm. Ama Caner, annemle babamın birbirlerini benim gözümün önünde öldürdüklerini biliyor. Merak etme. Beraber üstesinden geliyoruz."

Ne?! BİLİYOR MUYDUM?

Hayır, hiç de bir şey bilmiyordum. Dostum bu adam cidden deliydi. Kafadan kontaktı yani.

Annesi ve babası...

Saliha Teyze'nin dedikleri geldi aklıma. "Kızım ve sözde damadım olacak piç bu dünyadan göçerken düşüncesizce gittiler. Asım'ın sevgiden korkmasındaki en önemli sebep bu olmalı, bunu aşması için de onu zorlamalıyım."

Olayı çözmüştüm. Patronumun duygusal olarak bu derece düşük bir zeka belirtisi göstermesi ailesinden ona yadigar bir travmaydı. Açıkçası bunu öğrenmeden önce onun annesinin kanserden öldüğüne ve babasının buna dayanamayıp öldüğüne emindim. Bu yüzden daha deminki bilgiyi sindirmek, iki acılı kebabı sindirmekten daha zordu.

"Caner?" dedi Saliha Teyze şokla. "Biliyor muydun?" Kadının eli ayağı titriyordu resmen ve ben de içten içe ondan farksızdım.

"Ben ilk başta annesinin kanserden öldüğünü falan sanmıştım." dedim ama ne dediğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sesim titriyordu.

Dora Bey'in eli hâlâ benimkine tutunuyordu.

"Şirkette öyle bir dedikodu vardı yani." Dora Bey'e bakarak devam ettim. "Sonra Dora B-" Elimi sıkınca hatamdan döndüm. Sevgilime Bey demezdim herhalde?