06.02.2023 (4.17)

758 60 13
                                    

Acının tarifi oluyor mu derseniz olmuyor hiç bir zaman olmadı hiç bir zaman olmayacak.

Tam bir yıl oldu. Kahramanmaraş depremi olalı o felaket geceyi yaşayalı tam bir sene oldu. Dile kolay değil mi? Ne acı ama.

Daha dün gibi aklımda yaşadıklarım. Arkadaşlarımla konuşmuştum bir saat boyunca görüntülü olarak. Planlar yapmış ne yapacağınızı tartışmıştık. Sonra yatakta Instagram'da falan gezdim derken uyumam ya 03.00 ya da 03.30 gibi bir şeydi.

Ve sarsıntıyla uyanmam. Bilincim hâlâ tam açılmadığı için her zamanki depremlerden sanıyorum. Annem koşmuş kapıları açmış bizi çağırıyor. Biz önce umursamıyoruz sonra daha birini atlatamadan ikinci oluyor. O telaşla nasıl giyindim nasıl dışarı kaçtık nasıl arabaya bindik inanın hatırlamıyorum.

O ufacık arada annem belki de otuz kişiyi arıyor bir şey varmı diye. Ben o an ilk defa amcamın sesini o kadar şaşkın korku dolu duyuyorum.

Dediği cümle şu: Maraş çarşı hep yıkıldı bir şey kalmadı.

İçim acıyor. Dua etmeye başlıyorum. O an bir arkadaşım arıyor onunla konuşuyorum ondan sonra hatlar gidiyor. Telefonlar çekmiyor.

Bu anlattıklarım uzun gibi gelebilir ama inanın bana on dk bile sürmemiştir. Annem aradığı her kişinin sesini duyup kapatıyor. Öyle bir an.

Sonra anneannemgil, teyzemler, dayinlara bize geliyor tekrar içeri geçiyoruz. Saat 9a geliyor ve işte o an elektrikler tekrar geliyor. Acı haberi de öyle öğreniyoruz.

11 il. İçime nasıl bir ateş düştü inanın bilmiyorum. Diğer iller yıkımı açıklıyor Maraş Hatay buralardan ses yok. Bırakın sesi şehire girebilen yok öyle bir çaresizlik.

Acımızı içimize çekip dualar ederek oturuyoruz.Sonra ise yarım saatlik uyku ile durdugumuz için hepimiz uyuyoruz.

Ne zaman uyandım hatırlamıyorum ama annem mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Ben de o ara sofra açmaya odaya girmişim televizyona bakıyorum. O an Elbistan depremi başlıyor.

Öyle bir çaresizlik ki hatırladıkça içim burkuluyor. Dışarı çıkmaya çalışıyoruz biz ileri gittikçe deprem geri atıyor bizi öyle bir sarsıntı. Bırakın dışarı çıkmayı kapıya bile ulaşamıyoruz.

Sonra deprem yavaslamaya başlıyor annem odanın kapısını açıyor deprem savurmuş onu mutfaktan bu tarafa.

Abim kardeşimi kucaklayıp koşuyor dışarı ben de küçük kuzenimi tutuyorum elinden dışarıya.

Dışarısı karlı ama içimiz yanıyor. O andan itibaren garaja geçiyoruz. Soba falan derken orayı ısıtmaya çalışıyoruz ama her yerden soğuk geliyor. Sobadan bir adım uzaklaşsan donuyorsun araba da dursan benzin bitiyor benzin alacak yer yok.

Mecbur çocukları bir arabaya girdirip arabayı çalıştırıyoruz biz de beş aile ısınmaya çalışıyoruz o sobanın etrafında.

O gece öyle uzun bir gece ki şimdi sorsanız derim ki ne bir günü bir ay kaldık orda.

Sabaha kadar artçılar oluyor köpekler havlamayı bir an olsun kesmiyor. Elektrik yok su yok hatlar çekmiyor. Şarjımız azalmış.

Sonra sabah bir haber alıyoruz kuzenim enkaz altında kalmış. Bir acıdır içimizi alıyor. Gözümüzden yaş dahi akmıyor o an.

Cenaze işlemleri derken iki saatte toprağa gidiyor o aciz bedeni. Akşam oluyor tekrar korku başlıyor.

Gece daha çok artıyor korku insan her an tetikte oluyor. Hava daha da soğuyor buzdan daha keskin. Kar var artı bir de rüzgar esiyor hiç durmadan.

Sonra güzel de olsa bir haber alıyoruz bizim buraya yakın bir petrol açılmış. Arabaya atlayıp gidiyoruz ailecek ama nasıl kalabalık önü. Duyan gelmiş gören gelmiş.

Nerdeyse iki saat bekliyoruz. Sonra alabildiğimiz benzin ise ya 200tllik ya 300.

Adam diyor ki abi mecbur sana versem arkadakine kalmayacak. Haklı hem de çok haklı biz çok alsak arkadaki alamayacak. Sonra eve dönüş yolunda bir bakkal görüyoruz mum ışığında açmış ihtiyaç olur diye.

Abim giriyor yanımızda nakit yok elektrik olmadığı için post cihazı çalışmıyor. Adam abi sonra getirirsin getirmezsen de canın sağolsun diyor. Su alıyoruz biraz da bisküvi öyle eve dönüyoruz.

Dedim ya anneanmler dayimlar teyzemler bizde diye. Bekliyoruz hep beraber. Ben o ara dayanamayıp dayımın arabasına geçiyordum küçük kuzenlerimle kardeşlerim orda.

Onlarla ilgileniyorum sıcak arabada biraz da uykuya dalıyorum. O an annem gelip uyandırıyor beni.

"Haydi kızım gel içeri giriyoruz" diyor niye anne diyorum. "Soğuktan öleceğimize depremden ölürüz daha iyi" diyor. Korka korka eve giriyoruz.

Küçücük sobalı odada 20 kişi oturuyoruz kimsenin gözüne uyku girmiyor. Öylece olacak depremi bekliyoruz. Herkesin ağzında bir şükür var o da bizim evin sobalı olması. Elektrik doğalgaz olmasa da soba var sıcak yerdeyiz sonunda.

Şimdi yazarken bir kez daha fark ettim ne kadar kısa süre değil mi?

Ama bana sorsanız o günler sanki aylarca sürdü derim.

En zoru da ne biliyor musunuz gidemeyip kalmak. Herkes başka yerlere giderken her an deprem korkusu ile yaşamaya çalışmak.

Yazacak çok şey var. Anlatacak çok olay var. Ama benim onları anlatmaya ne mecalim var ne de moralim.

Çok şey yaşadık çok insanlık gördük çok fazla insan görünümlü hayvanla tanıştık. Depremi fırsata çeviren çalmayı çırpmayı kolay gören, bir lokma ekmeğini sen de doy diye paylaşan çok insan gördük.

Aynı evde dört aile yaşamaya çalıştık. Ev üstüne ev olmaz derler ev üstüne ev değil evler oldurduk. Mecburduk çünkü.

Aylarca deprem videolarından kaçtım hâlâ kaçıyorum. Galiba kaçmaya da devam edeceğim.

Ülkemizde bir deprem gerçeği varken hâlâ hiç bir şey olmamış gibi olmayacak gibi yaşayanlar var. Hâlâ suçu yanına kalmış insanlar var. Hâlâ cesetleri bulunamayan, enkazdan çıksa da kayıp olanlar var. Yine de bir şekilde devam ediyoruz hayata.

Alıştık. Önceden yüreğimizi hoplatan sallantılar artık birer oyun dalga hâline geldi bizde. Yıkılan ev görmek konteyner görmek rutin oldu gözümüz alıştı.

Her arkadaş ya da akraba toplantısında olanlardan hiç bıkmadan konuşmak da rutinimiz oldu.

Ama o anki yaşadıklarımızı asla normallestiremedik asla geride bırakamadık.

Sizi çok uzun tuttum neyse artık bu kadar yeter.Belki bu satırları okudunuz belki geçtiniz orasını bilmem ama ne yaptıysanız canınız sağolsun. 

Acılarımız geçti mi derseniz geçmedi yine de nefes almaya devam ediyoruz, unutmaya, geride bırakmaya devam ediyoruz.

6 Şubat depreminde hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hepinizi rahmetle anıyorum sonsuza kadar kalbimizdesiniz...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin