3

26K 1.1K 123
                                    


Ben böyle şansın gelmişini geçmişini var ya...

Resmen hayat bana götüyle gülüyordu.

"Mira'cım üniverste için mi geldin İstanbul'a?"

Aysun ablanın sorusu ile daldığım düşüncelerden kurtulmuştum.

"Yok bu sene tekrar gireceğim sınava."

"Hmm anladım. İnşallah hakkında hayırlısı olur canım"

Kafamı onaylamakla yetindim. Kendimi çapraz sorguya alınmış gibi hissediyordum. Biri susuyordu bu sefer diğeri konuşmaya başlıyordu.

"Peki neden İstanbul?"

Çınar'ın sorduğu soru ile ona döndüm. Bu çocuk kaç yaşındaydı ya.

"Taşı toprağı altınmış, dedim bir bakayım."

Cevabım onları güldürmüştü. Ben de iki dakikada iyi yalan uyduruyorum ha. Yalan makinesi misin mübarek.

"Sen nerelisin ki?"

"Angara"

İşte o mükemmel cevap. Duydunuz mu güzel memleketimin adını. Şimdiden özledim la.

"Harbi mi?"

İkizlerden Baran abiminin sorusu ile ona baktım. Heyecanlanmıştı.

"Tâbi oğlum ne sandın. Delikanlı kızız vesselam."

Şu an böyle konuşmam kesinlikle strestendi. Kendimi rahatlatmaya çalıyordum. Her an biri çıkıp bana sen o adamın kızısın diyecek diye ödüm kopuyordu.

" Vay memleketim"

"Aaa siz de mi Angaralısınız."

Nasıl da güzel bilmiyormuş gibi davranıyorum ama. Oscar ödüllünü direk kafama fırlatacaklar,  öyle bir mükemmellik.

"Angaralıyık Allah'ın adamıyık."

Boran elini göğsüne vurup selam verirken konuşmuştu. Yanlız Boran'cım o Angara değil Adana olacak. Adres şaştı galiba.

"Mira'cım ağrın sızın var mı?"

Nuray teyze 373673363728289293478 kez iyi olup olmadığımı sormuştu.

"İyiyim Nuray teyze hiç bir şeyim yok. Beni akşam olmadan otele bırakırsanız çok sevinirim."

Nuray teyze anında itiraz etmişti.

"Hayatta olmaz. Benim yüzümden bu haldesin Mira. İyileşene kadar bizimle kalacaksın. Eğer seni bırakırsam vicdanım hiç rahat olmaz."

Burda kalırsam da benim vicdanım rahat olmayacaktı. Her adımı söylediklerinde korkuyordum zaten.

Evden kaçmıştım ama kaçarken buraya gelmek planlarım arasında yoktu. Sırf annemin içi rahat etsin diye gideceğim demiştim. Ama benim kim olduğumu öğrenseler bir dakkika yanlarında tutmazlardı.

"Nuray teyze lütfen. Ben gideyim."

"Olmaz dedim o kadar. Ayrıca o ayağındaki alçıya nereye gideceksin? Tamam yeter bu kadar muhabbet. Arslan  Mira'yı odasına götür, dinlensin biraz."

Arslan abi Nuray teyzenin sözü ile yanıma geldi.

Yalnız abi kucağı da rahat oluyormuş. Şimdi ona söylesem büyük ihtimalle beni merdivenden aşağıya fırlatıldı. Annem söylemişti en nefret dolu olan oydu. Çünkü olayları anlayabilecek yaşta olan tek kişi de oydu. Baran ve Boran abi küçüklerdi. Çınar ise daha anne karnındaydı.

EVİMWhere stories live. Discover now