22

128 25 6
                                    

Lee Felix'ten..

"Annecim getir tabakları, mutfak masasında hepsi, üst üste duruyorlar."

Bu akşam yılbaşıydı, sonunda yeni yıla giriyorduk artık. Yılbaşına hepimiz beraber hazırlanıyorduk. Yine daha 00:00'a saatler olmasına rağmen 24 kişi buluşup hazırlık yapmaya başlamıştık. Tabi babalar kısmının tek yaptığınının oturup okey oynamak olması dışında.

Minho ile yanımızda aileler olduğu ve onların henüz haberi olmadığı için sevgili gibi davranamıyorduk. Ben tabakları almak için mutfağa geldiğimde Minho da bardakları almak için gelmişti.

Bardak tabaklardan çok uzakta olmasına rağmen aldıktan sonra yanıma geldi. Mutfak salonla birleşik olduğu için burada bile sevgili gibi davranamıyorduk. Minho eğilip kulağıma fısıldadı. "Ne zaman ailelerimize söylüyoruz? Kimseden saklamadan öpmek istiyorum seni şu an."

Gülümsedim. "Söyleyeceğiz sevgilim, sabret. Daha çok öpeceksin."

"Öyle olsun bakalım." Minho gülümseyerek bardakları aldı ve art arda mutfaktan çıktık. Beraber masayı düzenlerken, anneler de ortadaki yemekleri ve mezeleri getiriyordu mutfağa.

Jisung ve Changbin yan yana oturmuş, savaş oyunu oynuyorlardı. Jisung her kaybettiğinde elindeki oyun konsoluyla Changbin'i dövüyordu. Hyunjin ve Chan da onları izliyordu.

Jeongin ile Seungmin de bize yardım etmeye karar veren diğer ikiliydi. O an aklımdan çiftleri oluştururken bu sekizli arasında hâlâ sevgili olmayan tek ikilinin Jeongin ve Changbin olduğunu fark ettim.

Minho'ya elimle birazdan geleceğim dedikten sonra hâlâ oyun oynayan Changbin'in yanına oturdum. Oyunda olmasını umursamadan kulağına fısıldadım. "Bugün Jeongin'e açılman ve ailelere topluca sevgililik haberini vermeniz için son şansınız, haberin olsun."

Changbin beni dinlerken oyuna odaklanamadığı için kaybetmişti. Jisung sevinç çığlıkları atarken Changbin tereddütle bana dönmüş, "Ya reddederse?" diye sormuştu.

"Sence reddeder mi? Jeongin çok duygularını gösterebilen bir çocuk değil, ama kaç yıllık arkadaş olmamıza dayanarak söylüyorum ki kesinlikle senden hoşlanıyor."

Changbin bir süre daha emin olamayarak etrafına baktı ama bu günün gerçekten sevgili olabilmeleri ve ailelere açıklamaları için en iyi fırsat olduğunu fark ettiğinde koltuktan kalktı. "Benim bir işim var, Hyunjin sen oyna istersen yerime."

Hyunjin anlamasa da onaylayarak Jisung'un yanına geçti ve sevgilisiyle kapışmaya başladı. O sırada ben de koltuktan kalktım ve Changbin'in Jeongin'i konuşmak için bahçeye götürmesini izledim.

Minho elindeki ekmek sepetini masaya bıraktıktan sonra gülümseyerek yanıma doğru yürüdü. Changbin ve Jeonginin evden çıkışına kadarki her şeyi gördüğünü biliyordum.

Hyunjin ve Jisung'un oyun oynayışını izlerken yanıma oturup kolunu omzuma attı. "Ne işler çevirdin yine?" dedi dudağının kenarı kıvrılırken. Sorduğu soru kıkırdamama sebep oldu.

"Sevap işledim. Yeni yıla iyi gireyim en azından." Minho verdiğim cevaba sadece güldü, bir şey söylemeden Hyunjin ve Jisung'un oyununu izlemeye başladı. Ben de sessizce önüme dönüp onları izledim.

"Hyunjin beni niye öldürüyorsun ya?" televizyonda oyunun sonuç tablosu gözüktüğünde, Jisung gördüğü puanlarla dudağını büzmüştü. Hyunjin gülümsedi. "Bir tek biz ikimiz oynuyoruz çünkü sevgilim."

Başımı camdan dışarı çevirdiğimde, yağan karlar çarpmıştı ilk gözüme. Birkaç saat içinde yepyeni bir yıla giriş yapacağımızı kanıtlarcasına şiddetli yağıyordu kar. "Minho." dedim dışarıyı izlemeye devam ederken.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 04 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

dulcet, minlixWhere stories live. Discover now