ACININ ASALETİ: HÜZÜNGÂH

BÖLÜM YİRMİ: "ACININ ASALETİ."

Selammm! Nabersiniz? İyiyseniz de tadını çıkarın, bölümden sonra çok da iyi olacağınızı sanmıyorum :(

Evet, bu zamana kadar okuduğumuz o dramlar falan fasa fiso. Bu bölüm ve ilerleyen birkaç bölüm gerçekten canımız yanabilir. Ben yazarken biraz zorlandım açıkçası :)

Unutmadan, A.A.H 1000 okunma olmak üzere. Bizi buralars taşıyan çekirdek ailemize çok teşekkürler... 💓

O zaman ne yapıyoruz, oy ve yorumlarımızı esirgemiyoruz efendiim!
Neyse, bölümün sonu felaket, keyifli okumalar!

Bölüm Şarkıları;
Sezen Aksu-Tutuklu
Yalın-Ellerine sağlık
Sparky Deatchap-September
Cem Adrian-Keskin

"Sevdiğin insanları kaybetmeye alıştığın zaman, hayatı önemsememeye başlıyorsun."

                       ~Tolstoy

⚖️

Beni duvar ve bedeni arasına sıkıştırdı."Sence de," dedi nefesini boynumda hissettiğimde. Önüme attığım saçlarımı toparladı. "Şu iki haftalık sürede yeterince ayrı kalmadık mı?"

Fazlasıyla ayrı kalmıştık.

Elleri belimi sardı. "Yetmedi mi bu ayrılık?" Dediğinde "Gereksiz fazlaydı," diye fısıldadım. "Şimdi her şeye baştan başlasak... Yavaş yavaş ilerlesek olmaz mı?"

"Neden olmasın?" Dedi. Alnını alnıma yasladı. Ellerim alışılagelmiş bir durum misali boynunu sardı. "Deniyoruz yani..." Diye fısıldadım. "Yeniden, acının asaleti oluyoruz."

Beni öperek susturduğunda, cevabımı almıştım.

⚖️

"Küsmeden önceki ilişkimizde yaptığımız hataları konuşmalıyız." Dedim. "Ve bunu buradan şimdi konuşmazsak, bir daha konuşamayız biliyorsun değil mi?"

Başını kaldırıp bana baktı. "Konuşalım," dedi. Boğazımı temizledim.

"Biraz çabuk oldu sanki..." Dedim. "İlişkimiz yani... Hani birbirimizi tanımadan. Benim yanlış zamanıma denk geldin. Doğru kişisin, ama benim zor zamanımda gelmiş oldun."

"Doğru kişi, yanlış zaman." Diye tekrarladı. "Aynen öyle," dedim parmaklarıyla oynamaya başlarken. "Ama ben artık toparlandığımı düşünüyorum. Hem ilaçlar ve terapi de var. Sağlıklı bir ilişki kurabileceğimi düşünüyorum yani. Seni kırmadan, parçalamadan..."

"İlişkimizin çabuk olduğu doğru. Ben biraz acele ettim sanırım. Birde biraz abartıp evlenme teklifine de getirince işi..."

İkimiz de gülmeye başladığımızda "Karım ol istiyorum," dedim, sözlerini ona hatırlatmak istercesine. Oturduğum sandalyeyi yanlarından tutup kendine çekti. "Yalan mı söyleseydim?" Dedi gülerek. "Hayır canım," dedim bu kez. "Hadi, dağıtmayalım konuyu." Dedi toparlanarak.

"Ben o Onur itinin gazına geldim," dedi bu kez. "Sonra da hastane bahçesinde kıza karım ol mu dedin diye benimle dalga geçti."