BÖLÜM DÖRT: "KALBE PELESENK OLMUŞ ACILAR."

83 18 247
                                    


Selaaam! Nasılsınız?

Uzatmıyorum, bölüm şarkılarını bırakıp sizi bölüm ile baş başa bırakıyorum.

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, benim için hepsi çok değerli... ❤️

Bölüm şarkıları:
Billie Eilish - Hotline Biling
Sia - Soon We'll Be Found
Sezen Aksu - Biliyorsun

"Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek. "
                                       - Cesare Pavese

⚖️

Başımın zonklayışına uyandığımda acıyla kırpıştırdım gözlerimi. İlk gördüğüm şey, sandalyemin ayağıydı. Balkon kapısından içeri sızan sokak lambasının ışığı sadece amerikan tarzı mutfağıma ulaşabiliyordu ve aydınlattığı alanın çok da büyük olduğu söylenemezdi. Yanı başımda ekranı çatlamış telefonum vardı, mutfağımın halısının üzerinde yığılı bedenim, ne ara buraya gelmişti? Zihnimin derinliklerindeki anıları yokladığımda beynimde "Hazin, " diye bir ses yankılandı. Kerem aramıştı değil mi?

Dış kapımın açıldığını duyduğumda Kenan'a verdiğim yedek anahtarla kapıyı açtığını anladım. "Müsait misin? " Diye bağırdığında "Mutfaktayım, " diye mırıldandım ama duymadığına emindim. Çatallanan sesim yükselememişti.

"Ne oldu sana?! " Diye bağırdı, endişeyle yanıma gelirken. Boş bakışlarım onu dahada endişelendirirken kendimi kollarının arasında buldum. "Kalbi güzelim, " dedi fısıldayarak. "Ne oldu sana? "

Anıların zihnimde parça parça bir yapboz gibi birleştiğini anladığımda "İyiyim, " dedim. "Şey... Kerem aradı beni. Sonra ben böyle nefes alamadım falan... Bir şey diyemedim, telefon elimden düştü... Hatırlamıyorum sonrasını. "

Şaşkınlıkla "Hangi Kerem? " Dedi. Hangi Kerem olduğunu ikimiz de gayet iyi biliyorduk ama Kenan, anlamayı reddediyordu. Yada inanmayı. "Aydeniz, " diye fısıldadım. "Kerem Aydeniz. " Eski sevgilim? Neredeyse üniversite hayatımı çöpe çevirecek bir genç adam? Beni taciz etmeye kalkan biri? Hayır. Sadece Kerem Aydeniz. Hayatımda hiçbir yeri yok.

"Ne dedi? " Dediğinde kollarını benden ayırıp ayağa kalktı ve bir bardağa su doldurup bana uzattı. Titreyen parmaklarıma bardağı kavradım ve sırtımı dolaba dayadım.

"Hatırlamıyorum, " dedim çaresizce. Sudan büyük bir yudum alıp kafamı geriye yasladığımda dudaklarımın arasından kesik, acı dolu bir inleme döküldü. "Başım, " dedim acıyla. Muhtemelen başımı bir yere çarpmıştım. Kenan yanıma gelip başıma baktığında, "Şişmiş, " diye mırıldandı. "Kalk, hastaneye gidelim. " Başımı iki yana salladım. Buz koyarsam geçerdi. Bedenimdeki yorgunluk ve ısdırap, uyursam geçecekti. Uyursam her şey geçerdi. Geçmişim de geçecek miydi?

"Hazin inatlaşma benimle. Kalk, hastaneye gidelim bir baksınlar. Ciddi bir şey varsa en azından müdahale ederler. Davul gibi olmuş kafan!" Beni kolumdan tutup ayağa kaldırdığında "Söz, istemediğin bir şey olursa müdahale edeceğim," dedi gözlerimin içine bakarak.

İstemediğim bir şeyin ne olduğunu, hatırlatmaktan korkar gibi dudaklarının arasından döktüğünde umursamadan banyoya ilerledim. Saçlarımı geriye atıp yüzümü yıkadım ve dış kapının önünde beni bekleyen Kenan'ın yanına gittim.

ACININ ASALETİ: HÜZÜNGÂH Where stories live. Discover now