Bölüm-9

13 3 0
                                    



Birinin beni dürtmesiyle gözlerim aralandı. Oğuz Agâh üstüne giydiği jilet gibi smokiniyle beni deli gibi sarsıyor diğer yandan da Kaan'a laf yetiştiriyordu.

"...konuş şu gavatla beni uğraştırmasın. Havaalanına ineceğiz oradan da deniz uçağına bineceğiz. Trafiğe takılırsak Esma Sultan'a s*kseler yetişemeyiz."

Kaan yanındaki pilota Fransızca bir şeyler söyledikten sonra tekrar abisine döndü. Bu sırada Oğuz Agâh hala benim uyandığımı fark etmemiş tek elini koltuğuma dayamış onu dinliyordu.

"Abi 'kaç saattir uçak kullanıyorum yoruldum' diyor. Ne yapalım? Sen kullanabiliyordun sanki."

Oğuz 'hasbinallah' diye mırıldandı. Uyandığımı fark edince elini 'hadi' dercesine sallayarak "Kalk giyin, süslen artık ne yapacaksan... geldik."

Başım hayvan gibi ağrıyordu. Neden uçakta giyinecektim ki?

"Neden uçakta hazırlanıyorum ki?"

Oğuz Agâh, sinir krizi geçirecek gibi gözünün seğirmesini önlemeye çalışarak ağır ağır baykuş edasıyla kafasını bana döndürdü.

"Çünkü sevgili İnci, bugün jette 4 depo benzin harcayacak kadar bol seyahat ettik, sayende zamanımız kısıtlı. Trafiğe kalmamak için deniz uçağıyla yalıya yanaşacağız. Var mı başka soru?"

İstediği oyuncak alınmadığı için markette kıyameti kopardıktan sonra bulgur reyonunda kıstırılan çocuklar gibi uslu uslu başımı sallayıp jetin arka tarafındaki odaya girdim.

Semiha Hanım gerçekten zevkliydi. Daha en başından Nişantaşı'ndaki modellerin çok hoşuna gitmediğini fark etmiştim. Bu elbise, tam kızıl saçlarıma uygun ördek başı yeşili, yaşıma uyacak modeliyle de şık ama abartısızdı.

Oğuz olacakları öngördüğünden olsa gerek Fransa'da bir dolu alışveriş yapmıştı. Makyaj malzemeleri, parfümler, ayakkabılar...

Türbülansa rağmen hafif bir makyaj yapıp saçlarımı enseden zarifçe topladım. İdare ederdi.

Kapı hiç çalınmadan öküz gibi açıldığında tamamen hazırdım. Oğuz büzdüğü dudaklarıyla beni süzdükten sonra kaşlarıyla yırtmacımı gösterdi "Orayı neden dikmemişler?"

"Modeli bu!"

Yüzü buruştu "S*kim b*kum işler anasını satayım! Hem kumaştan çalmışlar hem de anasının gözünden almaya gittik."

Tipik bir erkekti.

Onun arkasında beliren Kaan "Abi aktarma için hazır mısınız?"

Deniz uçağına bindiğimizde; az önceki pilot, gözündeki dev morlukla kokpite geçti. Kim bilir hangi kapı çarpmıştı.

Dakikalar içinde Esma Sultan Yalısı taraflarındaki iskeleye deniz uçağıyla yanaştık. Oğuz Agâh tüm asilliğiyle uçaktan indikten sonra önünü ilikledi. Hiç vakit kaybetmeden bana yardım etmek için uçağın içine doğru elini uzattı. Genelde çiftler buraya denizden gelecekse yatla gelirlerdi. Deniz uçağı da bizim farkımız olmuştu.

Uçaktan indiğimde etrafa bakındım. Dekorasyon elbisemin renginde yapılmıştı, arkadan çalan hafif İtalyanca şarkı ambiyansa son derece uygundu.

Dağınık olacak şekilde kurulmuş üstünde dekoratif yeşil bitkilerle süslü şamdanlı masalar, yine yeşilli ışıklandırmalar, ellerindeki tepsilere dizilmiş kristal bardaklarla dolaşan garsonlar... Her köşe başında görebileceğiniz korumalar, fazla göze batsa da organizasyon mükemmel gözüküyordu.

Eşim Bir Kaçak!Where stories live. Discover now