#4#

2.4K 77 17
                                    

Hayatta en zor şey alışmaktır

"Selam" ela gözleriyle bakışları etkileyiciydi, elini uzattı. "Ben Bulut akgün."Elimi uzatıp elini tuttum. "Güneş Yılmaz"elimin üzerine bir buse kondurup "Sizin gibi güzel bir kadına eşlik edebilir miyim?"

Sorusu üzerine gözlerim Tuğra'yı aradı oradaydı. Sinirli bir şekilde buraya geliyordu"Vurucam oğlum seni, benim olana göz dikmek neymiş öğreneceksin." silahını doğrultu.

Bir an bile düşünmeden önüne atladım ve silah sesi. Karnımda uyuşukluk hissettim. Elbisem koyu kırmızı rengini almıştı. Sıcak sıvı karnımdan bacaklarıma doğru yol izliyordu. Canım yanıyordu. Dilim tutulmuştu. Hareketsiz kalmıştım. Olduğum yerde yere yığıldım. Benim yüzümden bir kişinin daha ölmesini istememiştim ama galiba ben ölüyordum. İnsanlara yardım ettikçe kendinizden birer parça veriyormuşsunuz bunu anladım...acıyı anlatmak için kelimeler kifayetsizdi. Acının büyüklüğünü sadece yaşayan anlardı. Peki niye ben yaşıyordum benim suçum ailemin kötü olması mıydı?

Gözlerimi araladıgımda boş bembeyaz bir tavan karnıma saplanan sancılar. Hayat ne istiyordu benden. Hiç olmayan mutluluğumu mu? Gözlerimi odada gezdirdim. Oksijen maskesini indirmeye çalıştım. Ama kolum yerinden bile oynamıyordu. Neydi beni bu kadar yoran. Bir kurşun muydu insanı hayattan koparan.

Odada biri yoktu anlaşılan yoğun bakımdaydım. Uyandığımı anlamış olmalilar ki birkaç hemşire gelip normal odaya alınacağımı söylemişti. Normal odaya alındığımda biraz daha uyumuştum

Uyandığimda karşımda Tuğra vardı. "Özür dilerim ,özür dilerim hedef sen değildin" Biraz daha toparlanmıştım, oksijen maskesini indirip kısık bir sesle. "özür dileyince geçmiyor hedefin kim olduğu önemli mi sence? Gerçekten tek düsündügün bu mu?, ölebilirdim" gözyaşlarını zar zor tutan Tuğra hıçkırarak ağlamaya başladı ve odadan çıktı.

Birkaç saat sonra kapı çalındı ve içeriye bir doktor girdi "Durumunuz iyi iki güne taburcu edileceksiniz." yüzüme sahte bir tebessüm yerleştirdim "Teşekkür ederim."odanın kapısını yavaşça kapatıp gitti. Hafızam yeni geri geliyordu.

Beni ne için vurmuştu aklıma yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Bulut akgün ben vurulduktan sonra ona ne olmuştu? Neredeydi yanlız kalmaya düsunmeye ihtiyacım vardı ama tek anladıgim şey Bulut ve Tuğra'nın düşman olduğu, yoksa sorgulamadan tetiği cekmezdi. Tabi ya birbirlerini tanıyorlardı. Benim bu savaşta tarafım nereseydi? Kime karşı duracaktım?

Bulutu bulmam lazımdı. Herşeyi öğrenmem gerekiyordu ve demir tek kelime etmezdi. Ama nasıl? 

Sonra birden kapının aralandığını gördüm ama biri girmedi sadece bir kağıt kapının altından atılan bir kağıt ayağa kalktım sendeleyerek kapının oraya ulaştım kağıdı elime aldıgımda yere çöküp okumaya başladım. Canım yanıyordu. Yanaklarımdan süzülen göz yaşlarıma hakim olamıyordum

"Güneş ben bulut barda karşılaşmamız bir tesadüf değildi. Seni kurtarmak için geldim oraya. Sadece biraz olsun sorgulamadan güvenmelisin bana, Tuğra sinir hastası senden önce başka kızları da getirdi ama sonra o kızarı gören olmadı. En küçük problemde sana patlayacak canın yanacak, koridora çıktığında sadece bir tane koruma göreceksin onun yanına git zaten o seni bana getirecek detayları gelince anlatırım ama Tuğra'ya güvenmek istiyorsan kaybolup giden kızlardan biri olarak kalacaksın."

Ne yapmalıydım? Güvenebilirmiydim? Sonra karnımda bir sıcaklık hissettim. Karnıma dokunduğumda elimde gördüğüm şey !kan!

"Yardım edin." canım yanıyordu. Neydi bu hayattaki imtihanım mı? Bulutun dediğine göre her gün yaşayacaktim bunlari alışmalı mıydım? Alışamazdım. Kabullenemezdim. Ama buluta da güvenmemeliydim. Basım dönmeye başladı. Gözlerimin önünden rakamlar geçiyordu. Neydi bu rakamlar? Neden aklımdaydı? Sonra sarsıldıgımı farkettim "Beni duyuyor musunuz Güneş hanım?" Beynim donmuştu . Sonra kolumda bir uyuşukluk hissettim. Damarlarıma işliyordu o sıvı, sonra sonra hiç bir şey hissetmedim...

Bulut beni tuğraya karşı kullanacak mıydı? Gerçekten yardım mı etmek istiyordu? Tuğranın zaafı olduğumu anlamıştım ve aralarında harcanan ben olmayacaktım

Maskeler yavaş yavaş düşer. Ben maskelerinin düşmesini bekleyecektim sadece ve tarafımı seçecektim. Bu sayede en az hasarla buradan kurtulacaktım..

Bölüm sonuuuu

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizce güneş akıllı bir seçim yapabilecek mi? Yoksa aklı mı bulanacak?

Yorumlarınız üzere devam edeceğim nasıl gidiyor biraz hızlı mı giriş yaptim güzel mi?

GÜNEŞ'İN BATIŞIWhere stories live. Discover now