#13#

682 39 10
                                    

"Bir şey söylemeden, gözlerimden canımın yandığını anlayan insan varken neden nefretle bakanı seçeyim ki?"

"U-mut?"

"Söyle bebeğim"

"Beni nasıl buldun?"

"Ben seni hiç kaybetmedim ki, ilk görüştüğümüz günden beri yanıma almak için 18 olmanı bekledim sonra birden ortadan kayboldun. Bir de baktım Tuğra seni alıkoymuş."

"Tuğra'yı nereden tanıyorsun."

"Senden birşey saklamak istemiyorum. Biz Dünya'nın en büyük mafya grubuyuz yeraltında tanıdık isimleriz. yurtdışına ufak bir iş için gitmiştim. Sonra geldiğimde Tuğra'nın seni evinde tuttuğunu öğrendim. Şimdi söyle bana seni yeraltına götürüp tanıttı mı sevdiğim?"

"Hayır."

"Bu iyi haber bana sormak istediğin birşey var mı?"

"Bulut da sizden biri mi?"

"Evet ama aramıza yeni katıldı ve söylediklerine göre Tuğra'nın yerine geçmek istiyormuş."

"Peki Tuğra benden ne istiyor?"

"Hikaye uzun ama söyle söyleyeyim mustafa bey senin gerçek baban aralarında bir husumet var ve onu üzmek için seni kullanıyor."

"Şu yaşıma kadar yüzünü görmediğim, beni yetimhane kapısına atıp kaçmış adamı benle mi üzmek istiyor?"

"Olay öyle değil. Sen doğduğunda Tuğra'nın babası seni ölü olarak gösterdi ve yetimhaneye bıraktı. Tuğra'nın annesi de bunu biliyordu. Ölmeden önce Mustafa beye her şeyi anlattı ve seni bulmasını istedi. Mustafa bey olayları duyduktan sonra Tuğra'nın kız kardeşini kaçırdı ama kızın yolda panik atağı tutunca öldü. Tuğra'da bu acıyı senden çıkarmak istedi ve baban seni bulmadan o buldu."

"Peki aralarındaki husumet ne?"

"Tuğra'nın babası, Mustafa bey gelmeden önce masanın en üstü sayılırdı. Ama Mustafa bey geldiğinde masadan kovuldu ve intikam almak istedi"

"Peki sen bunları nereden biliyorsun?"

"Ben masanın başı yani büyük patron denen adamın sağ koluyum her şeyi bilirim."

"Peki babam da bir mafya mı?"

"Evet ve o büyük patronun sol kolu."

"Anladım her şeyi açık açık anlattığın için teşekkür ederim."

"Şimdi ben soru sorayım mı?"

"Sor."

"O adam sana zarar verdi mi? Saçımın tek teli incindi de dünyaları yakayım sevdiğim."

Bilmiyordu karnımdaki o koca deliği. Bilmemeliydi...

"Vermedi. Şey sen seni yeraltına tanıttı mı diye sormuştun o nasıl?"

"Şimdi bizim masamızın en büyük kuralı birinin sevdiği kızı diğerleri sevemez, yan gözle bakamaz. Bunun için zamanında çok fazla kan döküldü. Ve böyle bir kural konuldu eğer tanıtsaydı. Tuğra'yı öldürmem gerekecekti."

"Peki. Şimdi ne yapacağız?"

"Sana tek soru soracağım. Tuğra'yı seviyor musun?, onunla evlenmek yuva kurmak istiyor musun? Sevdiğim"

"Gerçekten düşüncemi önemsiyecek misin? Eğer seviyorum dersem beni bırakacak mısın?"

"Tabii ki de senin düşüncelerin her zaman önemli."

"İstemiyorum. Onunla olmak istemiyorum." Bunu söylerken yanağımın ıslandığını hissettim.

"Ağlama sevdiğim lütfen. Akıtma o inci tanelerini, o şerefsize haddini bildireceğim. Onun ismi cümlede geçerken bile gözündeki korkuyu gördüm."

GÜNEŞ'İN BATIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin