Sanki bir anın dejavusu!

Aklımın bir köşesinde beliren kaza yapma korkusu ani fren yapmama sebep olurken kafamı direksiyona çarpmama kalmadan hava yastığı açılmaya başladı. Nefesim bana yetmediğini fark ettiğimde arabanın kapısını açtıktan bir dakika sonra kendimi yağan yağmurun altına attım ve hem gözlerim hem vücudum aynı anda ıslanmaya başladı.

Gök ağladı, ben ağladım! Şimşek çaktı, ben boş yola çığlık atarak dizlerimin üzerine çöktüm! Gök gürledi, ben hıçkırıklar içerisinde ağlamaya devam ettim. Bir kelebektim sanki, kozaydım kabuğumda şimdi kelebeğe dönüşürken acılar içerisinde kıvanıyordum!

Hadi ama koza halim 25 yıl sürdü, bir 25 yıl daha acı çekmek koyar bana!

Yaştan sırılsıklam olmuş ama rahatlamış halim ile arabaya yaslanmış öylece dururken yağmur dinmiyor aksine daha çok artıyordu. Karanlık yolda bir kadın ne yapıyor kimse de merak etmiyor, etse biri durur ve sorardı. Onlar sormadı bende ayaklanarak arabanın kapısının kulpundan tutarak gözlerimi etrafta gezdirdim. Sol tarafıma döndüğümde ise elleri cebinde uzun boylu bir silüetin bana doğru baktığını gördüm ya da görmek istedim! Tekrar baktığımda yoktu, artık hayatımda Asran diye bir adam yoktu.

Asran Arslan'dan...

O ağladı, ben yandım! O yağmurun altında çığlıklar attı ben sadece onu uzaktan seyredebildim. Bir kez yanına gidersem hep gitmek isteyeceğimi biliyorum ama bunu yapamam! Onunla birlikte olurken hissettiğim tutkunun hissiyatında yüreğime düşen onu yalanların gölgesinde seviyor oluşumdu. Onun bedeni ile buluştuğumda anladım, o yalan öpüşleri değil, gerçek sevişleri hak ediyor!

Şimdi bu kararın zorunluluğu sadece izlememe izin veriyor. O ne kadar iyileşmeden olmaz dese de bana karşı koyamadığını ezbere biliyorum, şimdi ona verdiğim sözü tutmalıyım! O bu sözü hatırlatmasa da ayrılığımız bizim için en güzeli!

Şimdi bakıyor bana, sanki bir boşluğu izliyor gözleri! Umursamadan arabaya biniyor ve farlar yandığında beklemeden gaza basıyor.

"Hoşça kal varlığım!" Yağmurda gözyaşları belli olmaz, ağlasam kimse anlamaz lakin bu hikayenin kötü adamı da, güçlü kalanı da ben olmalıyım. Bunu bildiğimden ağlamama izin vermeden yüzümdeki suları sıvazlayarak kendime geldikten sonra bende arabaya bindim ve onun tersi yönde yoluma devam ettim. O İstanbul'a döndü, ben ise onun ile ilk güzel anılarımı yaşadığım şehri bırakamadım ve herkesten uzak bu ülkede sessizliğine gömülmek zorunda kaldım.

...

Deva Kılıç'tan

1 ay sonra

Vereceğim röportaja saatler kala makyaj masasının önünde günlerdir kaçtığım bedenimle karşı karşıyayım, telefonumdan açtığım şarkı ise, "şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler..." Diyor. Karşımda her şeye rağmen güçlü duran o kadın unuttuğu gülüş simasını bana sunuyor ve içimdeki özlem derin bir iç çektiriyor. Çünkü bazen bir gece sizi bambaşka bir insan yapar yahut gözünüzdeki perdeler birden iner ve gerçekleri görürsünüz.

Bu sefer sevindiren yalanları seçmiştim lakin bilemedim acıtan bir gerçekten daha derin yaralar açacağını!

Elime aldığım fırçayı önümde açık duran pudraya batırdıktan sonra yüzüme dokundurmaya başladım. Ardından takmam için konulmuş inci küpeleri fırçayı yerine bıraktıktan sonra elime aldım ve kulağıma takmaya başladım. O esnada ise kalbimi ürperten mesaj sesi küpemi elimden kayırarak düşürmeme sebep olmuştu. Ona aldırmadan telefonumu elime aldım ve hızla mesaj paneline tıkladım ama beklediğim mesaj değildi.

Leyle-i SüveydaWhere stories live. Discover now