"Evet bebeğim,çok güzel giyinmişsin.İkisi de sana bayılacak hiç merak etme!"

Söylediğinde de çok haklıydı.Zira koyu mavi kot salopet pantolonu,içine giydiği beyaz,bisiklet yaka kısa kollu tişörtü ve yine beyaz spor ayakkabılarıyla Derin,kesinlikle çok sevimli görünüyordu.Sinâ,buğday başaklarını anımsatan uzun sarı saçlarını,kahvaltı öncesinde mavi kelebek toka yardımıyla tek örgü yapmıştı.

Cevap,küçük kızın mavilerinin ışıl ışıl parlamasına neden oldu.Kısacası keyfi yerinde görünüyordu.Bundan cesaret alıp konuşmasını şöyle sürdürdü.

"Güzelim,sen Amber Abla'nı çok seviyorsun değil mi?"

"Evet babacım,çok seviyorum."

derken,Derin'in bakışlarında şaşkınlık vardı.

"Çok güzel!Peki,ben de onu çok seversem,bana kızar mısın?"

Genç adamın söylediklerine Derin'in ilk tepkisi kıkırdamak oldu.Ardından

"Niye kızayım ki babacım?Siz Alin'le benim gibi arkadaş değil misiniz?E arkadaşlar birbirini sever zaten."

diye konuştu muzip muzip.Sinâ'nın cevabı hemen gelmişti.

"Doğru canım,arkadaşlar birbirlerini sever.Ama benim demek istediğim sen ve Alin'in ki gibi bir arkadaşlık değil,biraz daha farklı."

O zaman biraz düşündü küçük kız,aklına başka bir arkadaşlık gelmeyince de sordu.

"Immmm,bu arkadaşlık Çağrı Amca'yla Lâl Abla'nın arkadaşlığı gibi mi yani?"

Sinâ,bir kez daha kızının zekâsına hayran kalmış,aynı zamanda bir parça da olsa rahatlamıştı.Bu yaştaki çocuklar gerçekten cin gibiydi ve Derin soruyu sorarken bakışları şaşkın ya da üzgün değil,mutluydu çünkü.Gülümseyerek

"Evet bitanem,aynen öyle."

dedi.Sonra da sessizce kızının vereceği cevabı beklemeye başladı.Kalbi küt küt atıyordu.

"Derin'cik babasının heyecanını fark etmiş gibi çabucak neşeyle şakımıştı.

"O zaman Amber Abla hep bizimle kalır,hiç gitmez di mi?"

"Evet babacım hiç gitmez,hep bizimle kalır.Bunu ister misin?"

diye sordu rahat bir nefes alarak.Derin

"İstemez olur muyum?Hem de çok isterim!"

deyip sevinçle genç adamın kucağına atlamış,yanaklarından öpmeye başlamıştı.Sinâ,bir süre öpücüklerin tadını çıkardı.Sonra da

"Hadi babacım sen kahvaltını bitir,ben de Amber Abla'na mesaj yazayım.Keyif çayımızı birlikte içelim."

diyerek masada duran telefonuna uzanıp Amber'e mesaj yazmaya koyuldu.Bu sırada küçük kız kıkırdayarak kahvaltısına kaldığı yerden devam ediyordu.


Amber'in kahvaltısı bitmek üzereydi.Ancak henüz genç adamdan bir haber yoktu.Birden panikledi.Zira Derin'in onu çok seviyor olması,babasıyla aralarındaki ilişkiyi kabul edeceği anlamına gelmezdi.Sinâ'nın bir arkadaşı olarak hayatlarında yer alması başka,küçük ailelerinin içine hiç gitmemek üzere dahil olması başkaydı.

AMBERWhere stories live. Discover now