45

184 20 7
                                    

-Jimin

"Orada epey üst düzey insanlar var." dedi Jay kulağımdaki küçük çipten.

Arabadan çıkmadan önce kulaklığı çıkaracaktım. O sırada kuyrukta valeyi bekliyordum.

"Başkan dahil olmak üzere." diye devam etti Jay sonunda. Kaslarıma yayılan stresle boynumu esnetirken göğüs geçirdim. Bu iş, insanların suratına ateş etmediğimde ve bilfiil uçan mermilerden kaçmadığımda bile vücudum için zorlayıcıydı.

Belki Yoongi'yi daha sonra bana bir masaj yapması için ikna edebilirdim. İyiliğinin karşılığını seve seve verirdim.

"Endişelenmem gereken biri var mı?"

Jay'in arka planda saniyede bir kilometre hızla yazdığını duyuyordum, tuşlar berbat bir tıkırtıyla kulağıma işkence ediyordu. O piçten daha az gürültü çıkaran bir klavye almasını istemiştim ama o yazarken tuşlardan gelen yüksek sesin kendisine huzur verdiğini söyleyip duruyordu.

Bu beni ne kadar rahatsız etse de günlük hayatımızda pek huzur yoktu.

Yani, o boktan klavye ona huzur falan veriyorsa, bunu takmayacaktım.

En azından, çok fazla takmayacaktım.

"Birkaç senatör ve vali, birkaç birinci sınıf ünlüyle birlikte siktir, bu Timothy Banks mi? Hadi canım! Onun da bu bokun parçası olduğunu söyleme bana!"

Jay'in teatral tavırlarına başımı sallayarak gözlerimi havaya diktim.

"Jay," dedim ters ters. "Odaklan."

Önümde sadece birkaç araba vardı, bu yüzden kimse fark etmeden içeri girip çipi tekrar takana kadar konuşmak için fazla zamanım yoktu. Kulağımda takılıyken o güvenlik sistemlerinin yanından geçemezdim. Hemen oracıkta vurulup ölürdüm.

"Afedersin." diye mırıldandı Jay. En sevdiği oyuncunun bir pedofil olduğunu öğrendiği için sesi üzgün geliyordu.

"Gerçekten Jay. Pek çok ünlünün katıldığını biliyorum zaten."

"Ama Tim Banks dostum? Siktir. Her neyse. Şu anda endişelenmen gereken kimse yok. Pedofil çukuruna girdiğini düşünürsek, zaten olduklarından daha tehlikeli değiller. Çipi tekrar taktığında bana haber ver, seni gelişmelerden haberdar edeceğim."

Sıra bana gelince kulaklığı kulağımdan çekip kurşun astarlı iç cebime koydum.

Anahtarlarımı suratsız valeye vererek arabanın etrafından döndüm ve Kurtarıcı'nın önünde durdum.

Ceketimi ilikleyerek, kendimi boynumu tekrar çıtırdatmamak için tuttum. Bu gece bir izlenim bırakmak içindi. Diğerleri Mark'la arkadaş olduğumu bilecekti ve talihsiz ölümünden sonra beni araştırıyor olacaktı. Mark şu ana kadar birçok meslektaşına adımı yaymıştı. Kurtarıcı'da yeni olabilirdim ama beni bekliyorlardı.


Kurtarıcı, üst düzey insanların geldiği bir seks zindanı olarak öyle ritüeller yapıldığı tahmin edilebilecek türde bir kulüptü.

Ana salon devasaydı.

Sahne odanın tam ortasındaydı, üzerinde salınan çırılçıplak kızla birlikte çok önemli bir konuma sahipti. Kendini yukarı kaldırırken göğüsleri zıplıyor, uzun bacaklarını direğin etrafına sarıp geriye doğru eğiliyor, kalçalarını döndürürken göğüslerini tamamen sergiliyordu.

Vücudu ilgimi çekmiyordu. Baktığım şey gözleriydi. İçlerindeki sırrı açığa vuran cam gibi ince tabakayı gördüğümde çenemi sıkmamak için kendimi tuttum. Ölü bakışlarının altındaki deriyi siyah halkalar kaplamıştı, yalnızca onu buradan çıkarıp güvenli bir yere götürmek istiyordum.

Keep your heart open for me Where stories live. Discover now