13'

593 53 10
                                    

-Yoongi

"Yemeğini böldüm sanırım?" Diyerek silahın çeneme olan baskısı arttı.

"Ne?" Şaşkın bakışlarla bir pembe saçlarına bir de zümrüt yeşili gözlerine bakıyordum.

"Yemeğini bölmek istemezdim ama.. iyi ki bölmüşüm çünkü bana bir sözün vardı, Min Yoongi."

"Ne?"

"Bir anlaşma yapmıştık. Ve şimdi senin bu anlaşmayı gerçekleştirme zaman'ın geldi."

Doğru ya.. Donghyun'u yakalamak için ondan yardım istemiştim ve o da, 'Benimle bir gün geçirirsen kabul ederim.' Demişti.

"Ama şuan akşam?"

Kıkırdayıp silahı daha çok bastırarak yüzüme doğru eğilmişti ve fısıldayarak, "İşte bu yüzden şimdi sözünü tutman gerekiyor Yoonie~" demişti.

Anlamayan gözlerle ona bakıyordum sadece.

Boşta kalan eli kasıklarıma usulca yaklaşırken titrek bir nefes verdim. Eli penisimi kavrayıp hafif sıktığında kısık bir şekilde inlemiştim.

"Seni.. bu gece uçuracağım, bebeğim."

Eli biraz daha orda kalırsam sertleşeceğim kesindi. Uzaktan gelen adım seslerini duyunca üsttümden kalktı arka cebinden tüylü bir kelepçe çıkardı. Kırmızı renkte.

"Kırmız sana yakışır." Diyerek hızla kelepçeleri taktı. Bunu o kadar hızlı yapmıştı ki durduramamıştım.

Yanımıza gelen maskeli uzun boylu adam konuşmaya başladı.

"Patron, müşterileri halletik ve bağladık. Aralarında iki kişi polismiş birini yakaladık ama diğer-"

"Tam önünde duruyor." Diyerek lafını kestim.

Bana maskesinden anladığım kadarıyla şaşkın gözlerle bakıyordu. Jimin'in Kıkırdamasını duyduğumda kaşlarımı çatarak kafamı ona doğru çevirdim.

"Doğru söylüyor. Ben komiser Min'i alıyorum, diğerini bayıltıp evine gönderin."

"Tamamdır, Patron." Diyerek yanımızdan ayrıldı.

"Sakın vernon'a zarar vericek bir şey yaptırma."

"Onu çok önemsiyorsun anlaşılan. Pekala, şunu bilmelisin ki; içtiğin şarapta azdırıcı vardı."

Söylediği şeyle donup kaldım. Gözlerim büyümüştü ve yere bakıyordum. O ne saçmalıyordu?

"Aslında senin burda olacağını bilmiyorum. Süpriz oldu bana da ve o azdırıcıyı sadece sen almadın. Herkes içti o şarabı nerdeyse."

"Sikeyim! Neden böyle bir şey yaptın?!"

"Eğlenceli çünkü."

"Eğlence anlayaşını sikeyim senin."

"Sürekli sikeyim diyorsun. Üzgünüm ama sadece ben sikebilirim."

"Ya ne alaka amına koyayım."

"Çok küfür ediyorsun..." Mırıldanıp ne zaman arabaya geldiğimizi anlamadan beni arka koltuğu oturtmuştu.

Kendisi de şoför koltuğuna geçti ve "İznin olmadan sana dokunmam Yoongi." Dedi ve gaza köklenip direksiyonu sağa kırdığında hızla restoranttan çıkmıştık.


-

Yanıyordum.

Vücudum yanıyordu ve ellerimi çözmüştü ama kendisi ortalıkta yoktu.

Keep your heart open for me Where stories live. Discover now