Bölüm 5-5 Dinleneceğin bir yer

241 97 4
                                    

"Maradon şehri Asırvadi'nin başkenti ve esasen ülkeye adını veren bir cumhuriyet şehridir. İnsanlık kıtaya geldiği zamanlar ve öncesinde yaşadığı rivayet edilen Petra halklarının bile bu bölgede yaşadığı söylenir. Rivayetlerden bağımsız olarak nüfusu çoktan bir milyonu geçmiş bu devasa şehir, şüphesiz bütün kıtanın en önemli ve kalabalık şehridir. Şehir adı 'Asırlık Vadi' olan büyük bir vadinin üstüne kurulmuştur, sonu Dar Deniz ve Doğu Deniz'ini birbirine bağlayan boğaza bağlanan şehir, sonradan Asırvadi'nin birleşmesi ile boğazın karşı tarafı yani güney yakasını da kendisine katmıştır. Güney yakası kuzeye kıyasla çok ufaktır ve genellikle; kervansarayların, atölyelerin, tersanelerin ve paralı askerleri ağırlayan hanların olduğu noktadır. Bu taraf ayrıca sık sık maceraya veya ticarete atılmak isteyen, uzun gemi seyahatleri yapmak isteyenlerin başlangıç noktasıdır. Kiralık eleman, silah, zırh, el altı satılan büyülü eşyalar burada kolaylıkla ucuz fiyatlara bulabilirsiniz. Ama Maradon'un asıl bahsedilmesi gereken yeri nüfusunun yüzde doksanının yaşadığı kuzey yakasıdır. Baştan aşağıya devasa vadiye inşa edilmiş şehrin genel mimarisi vadinin kayalıklarına işlenerek yapılmış evler ve vadiyi oyarak yapılmış devasa sokaklardır. Hiç uyumayan bu şehir, fırsatlar ve felaketler şehri olarak geçmektedir. Cebinde son beş parası ile gelip zengin olanlar, büyük hayaller ve keskin planlar ile gelip dibe vuranların hikayeleri ile taşmış bu şehirde aynı anda büyük üniversiteler ve alimlere ev sahipliği yaparken, kıtanın en büyük mafya örgütlerine de ev sahipliği yapmaktaydı. İstediğiniz her arzuyu karşılayabilen ve aradığınız her şeyi size sunabilen şehrin böyle olmasının temel sebebi dört kata bölünmüş olmasıydı.

Katları birbirinden ayıran büyük kapılar bulunsa da geçişler serbesttir. İlk kat olan zenginler, soylular ve sihirbazların ağırlıklı olduğu yer, şehrin en pahalı ve seçkin noktasıdır. Ayrıca vadinin en üst taraflarına konuşlanmaktadır, bütün vadiyi olduğu gibi en üst katıda vadinin iki ucunu bağlayan, genişliği yüzlerce metreyi bulan köprüler bulunmaktadır. Bu köprüler yüz yıl önce seçkin mühendisler ve sihirbazlar tarafından yapılmış sihir ile desteklenen köprülerdir. O kadarki vadinin ayrıldığı noktalarda köprüler o kadar uzundur ki, aralarına inşa edilmiş pazarlar ve hanlar bulabilirsiniz.
İkinci katın nüfusu genel olarak azdır. Nüfusunun çoğu; varlıklı insanlar, sanatçılar, alimler ve ruhban sınıfından oluşur. Genel olarak üniversiteler, kütüphaneler ve agoralar bulunan bu bölgede bir sokak dansçılarına, acemi sihirbazlara veya kendisine tanınma fırsatı arayan sanatçılara sık sık rastlayabilirsiniz. Ayrıca şehrin bu bölgesi lüks eşya satışı olan pazarlarla şehrin pek çok ticaret bölgelerinden biridir. Bu pazarlar genel olarak pahalı ipekler, giysiler, nadir bulunan şifalı bitkileri ve büyü malzemelerini içermektedir. Büyücülük zor ve nadir yapılan bir zanaat olsa da; kendi kendine büyü öğrenmek isteyen çokça kişi bu mallara talep göstermekteydi. Ayrıca kiralık büyücüler bu bölgede çokça bulunmaktaydı, özellikle aşk iksiri, şans iksiri gibi gerçekliği şüpheli büyülerin yapımında kullanılan çokça malzeme buralarda satılırdı.
Üçüncü kat bu şehri asıl meşhur eden noktadır. Zanaatkarlar ve esnaflarla dolu olan bu bölge şehrin en kalabalık noktasıdır. Yüzlerce pazar alanının ve esnaf sokağının olduğu bu yer, bütün katlarda yaşayanlar tarafından her gün ziyaret edilir. Bankalar, devlet daireleri ve loncalar gibi önemli noktalara da ev sahipliği yapar. Bütün kıtanın ticaretinin aktığı bu bölge, bütün kıtada suç oranı en yüksek olan yerlerden biridir, bu yüzden buralarda gezerken ceplerinize dikkat etmeniz gerekmekte.
Dördüncü kat vadinin en dibinde bulunmakta, vadiyi tırmanmaya ve diğer bölgeleri birbirine bağlayan binlerce merdiven ve köprünün son istikameti. Binlerce başarısız hayale ve şansız kaderlere mezar olan bu bölge genel anlamda fakir halkın yaşadığı bölgedir. Vadinin pis suyunun son durağı olması yüzünden her daim leş gibi kokan bu bölgede suç ve kavga günlük hayatın bir parçasıdır. Halk genel olarak toplayıcılık ve ucuz işçilikle geçinir. Burada bulunan haneler yıkık ve eskimiş metruk binalardır, şanslı birkaç kişinin duvarındaki delikler küçük, çatıları halen tamir edilebilir durumdadır. Yine de en kötüsü bu değil, en kötüsü buradan gökyüzüne baktığınız zaman vadiyi kaplayan yüzlerce köprü ve basamaklar yüzünden asla gökyüzü suratınıza tam olarak parlamaz. En büyük arzuları buradan kurtulmak olan halka gökyüzü bile adilce parlamaz.
Kabaca şehrin özeti budur, tabii birçok detayı atladım. Ayrıca şehrin bu katlardan bağımsız liman bölgeleri, vadi dışına kurulmuş Takkipan ve Kara'hzer mahalleleri bulunmakta. Birde ben şahsen gözümle görmesem de Dördüncü katın hemen kuzeyinde, zaptiyelerin bile giremediği tamamen mafyaya ait bölgelerde bulunmaktaymış. Mafyalar özellikle dördüncü ve üçüncü katta ciddi nüfuza sahiplerdir, günlük halk garip bir şekilde onlara yardım eder ve güvenir."

SAHİR - Balamir EfsanesiWhere stories live. Discover now