Sahir Kütüphanesi 3

297 96 6
                                    


Akop'un yokluğu sonrası sarsılan hanedanlık tekrar merkezi bir otorite kurmakta zorlandılar. Bunu fırsat bilen, Noksul'a bağlı üçüzler koyunun yönetici hanesi olan Bağkıranlar hanesinin Denohor elçisini öldürmesi. Hemen ardından en büyük oğullarının Bethuya ile evlendirme taleplerinin kabul görmesi üzerine Denohor resmi olarak çöküşün eşiğine gelmişti. Günümüzde Kara ağaç vakası olarak anılan iç savaşın başlangıcı bu evlilikle beraber körüklendi. Savaş Denohor'a halen destek olan ufak beyliklerine karşı Üçüzler koyu ve Karakiros hanesi arasında gerçekleşmiştir. Tarihçiler bu savaşı iki bölüm olarak tanımlarlar. Savaşın ilk yarısı çoğunluk olarak gerilla muharebeleri ve ufak çatışmalar halinde devam etmiş bu süre boyunca Üçüzler koyu büyük bir mağlubiyete uğramıştır. Denohor beylikleri savaşmaktan yorulmuş, moralleri düşmüştü yine de galibiyetin ufukta olması beylikleri motive etmeye yetiyordu. Yalnız aynısı askerler için geçerli değildi; krallık içinde askerler tarafından gerçekleştirilen büyük gasplar ve yağmalar başlamıştı. Bu yağmalar büyük oranda Üçüzler ve Karakiros hanesi topraklarında yapılsa da, artan doyumsuzluk ve kontrol kaybı yağmanın diğer bölgelere de sıçramasına sebebiyet vermişti. Çaresi kalan Üçüzler hanesinin lideri Orhun Han çözümü halihazırda kaybedeceğini fark ettiği mal ve mülklerini harcamakta bulmuştu. Büyük bir ticaret filosuna sahip olan Üçüzler beyliği beylikler arasında açık ara en zenginiydi, bu servetlerini Asırvadi beyliklerinden paralı asker tutmakta harcamaya karar verdiler ve böylece tarihçilere göre 1509 yılının ocak ayında Pilezef lordları ile Üçüzler beyliğinin anlaşması savaşın ikinci yarısı başlamıştı.              -Noksul'un Kuruluşu



Büyücülükte ortak bir lisan olarak kabul edilen "Esinti" kelimesinin etimolojisi dini kökenlere dayanmaktadır. Druidlere göre geçmiş, bugün ve gelecek bütün yaşamlar tek bir nehirden akar ve bu nehrin akışlarını yavaşlatıp, hızlandıran şeklini manipüle eden bir tanrıça vardır. 12 Tanrıdan biri olarak kabul edilen "Hiele" zaman ve büyü tanrıçasıdır. Şaşırtıcı bir şekilde 12 tanrı arasında en az ilgi görendir. Bununla ilgili birçok sebep gösterebiliriz mesela: Sıradan halkın büyüye karşı bariz korkusu ve ön yargısı. Ya da neredeyse yüz yıldır devam eden, büyü camiasının çoğunluğunu oluşturan sihirbazların okul eğitim sistemine işlemiş bariz din ve ilahiyat karşıtlığı bu sebeplerden sadece bazıları.
Hikayelere göre tanrıça Gaya tarafından bu nehirle ilk tanıştırıldığında nehirden dışarı doğru taşan büyük bir  'Esinti' hissetmiştir. Bu da bizim Esinti dediğimiz büyü gücü kaynağına tam olarak oturan güzel bir hikayedir. Şimdi çok sevgili okur size birkaç gözlem sonuçlarıyla Esintiyi anlatmaya çalışacağım.
Esinti: Her insanda var olan vücudun dışını kaplayan, gözle görülmeyen enerjidir. Bazı aletler yardımıyla gözlenebilir ayrıca şanslı doğmuş birkaç kişi bu enerjiyi görme yeteneğine sahiptir. Esintiyi harcamak ve onu manipüle etmek doğrudan büyü sanatının temelini oluşturur, bir canlının yaptığı her büyü onun Esintisinden harcar. Ama Esintiyi sadece büyü ile bağdaştırmak tamamen yanlıştır, bu gözle görülmeyen hayat enerjisi bizim günlük hayatımızdaki bütün efor isteyen aktivitelerde kullanılabilir. Hatta zaman zaman aşırı üzülmüş ve duygusal olarak çökmüş birinin Esintisinin azaldığı dahi gözlemlenmiştir. Esinti vücudun etrafında kişinin niyet ve hareketlerine odaklı olarak hareket eder. Örnek vermek gerekirse; bir dağa tırmanan kişinin Esintisi çoğunluk olarak ama tam olmayarak kişinin el ve ayaklarına doğru biriktiği gözlemlenmiştir.
Kimi kişiler hiç büyü alıştırması yapmadan hatta istemeden Esintisini kullanabilmektedir. Mesela; tecrübeli bir cambaz ip üzerinde yürürken Esintisi dengesini kuracak şekilde sırtında ve ayaklarında şekillenebilir. Ya da odun kesmeye yıllarını vermiş bir oduncu baltasını ağaca vururken Esintisi bilek ve kollarında birikmiş olarak gözlemlenebilir.
Hayat memat meselesi olan durumlarda kişinin hiç tecrübesi olmasa bile Esintisini tek bir tarafa toplayabilmesi ve bunun sonucunda güç patlaması, deli gücü olarak tabir ettiğimiz durumun yaşanması da sık sık görülen bir şeydir. Örneğin; moloz altında kalmış bir kişinin normal şartlarda asla kaldıramayacağı bir kalası yerinden kolaylıkla kaldırması, o an yaşadığı korku ve hayatta kalma hissinin Esintiyi manipüle etmesinden kaynaklanmaktadır.
Esinti sadece kaslara ve kana veya büyüye etki etmez, bu yaşam enerjisinin kendisi aynı zamanda duygulara da doğrudan bağlıdır. Tam olarak halen kanıtlanamasa da sevgi ve aşkla yapılan eylemlerin Esintiyi tetiklediği de düşünülmektedir. Buna verilen en büyük örneklerden biri: Çiçekleri çok seven bir bahçıvanın zaman içinde Esintisini çiçeklere asgari oranda aktardığı ve çiçeklerin daha güçlü ve sağlıklı büyüdüğü gözlemlenmiştir.
Tabii bu enerjiyi manipüle etmeyi öğrenmeden kullanmak gizemini koruyan bir fenomendir. Sevgili okuyucu şunu bilmelidir ki yukarıda verdiğim örneklerin hiçbiri her şartta yaşanacak diye bir kaide yoktur hatta ve hatta bir kişinin Esintiyi harcadığı durumlar çok nadiren yaşanmaktadır. Bir insan hayatının başından sonuna kadar bir damla bile Esinti harcamadan geçirebilir.
Yine de büyü kullanmak isteyen biri Esintiyi manipüle etmeyi mutlak suretle öğrenmelidir. Esinti büyünün temelidir ve büyücü dikkatli olmak zorundadır. Esintinin ciddi ölçüde azalması kişide çok ciddi zihinsel ve fiziksel sağlık problemlerine sebebiyet vermektedir.
--Büyünün Temelleri sf 10-11
                          Bilge Volhay

Üçüzler koyu üç büyük liman şehrinden ve bir adadan oluşmaktadır. Adanın adı Rainoydur ve şehirlerin adı güneyden kuzeye sırayla; Vorksi, Keisi, Taklakan'dır.                       

SAHİR - Balamir EfsanesiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora