YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM / Tek Kişilik Vals

398 3 0
                                    

  Tamamlanamama hissi... Kızın gözünün önünde başka kolları sarmasını izleyerek geçirdiği her bir saniyede tamamlanamamışlığını perçinliyor, kendini uzak diyarlara atmanın hayalini kuruyordu. Gerçekten kaçmak istiyordu, tüm bu üniversiteye girme dönemi saçmalığından kendini soyutlayıp uzaklaşmak...
  Spor salonundan sessizce ayrıldı. Bir tarafı kendini kızdan daha çabuk soğuyabilmek adına salonda tutmayı arzulasa da... Bu görüntülere daha fazla dayanamayacaktı. Gururu yine ağır basmıştı. Çocukluğundan beri gururundan bir damla olsun kaybetmemişti. Durumu kabullenme gibi zor adımları diğerlerine nazaran daha sancılı ama daha hızlı atlatabilen biriydi. Mezuniyet balosunda yapacakları valsin provasını izlemek zorunda değildi. Kıza dans teklifinde dâhi bulunamamış olmak onu sarsıyordu. Kendini bir hiçmiş gibi hissediyor, ondan başka kimseyle dans etmeyecek olma isteğinin önüne geçemiyordu.

- "Sina, sen neden dans etmiyorsun? Partnerin yok mu? Boşta kalan kızlardan birine teklif etsene."

Ne kimya, ne matematik ne de biyoloji hocasına verecek bir cevabı yoktu. Diyemezdi ki benim gönlümdeki kız elimden kayıp gidiyor, başkasıyla dans etmeye gönlü râzı. Ona yıllardır duyduğu derin sevgiyi ve tutkudan haberi bile olmayan kızı başkalarına anlatacak gücü dahi kalmamıştı. En doğrusu aradan çekilmek, kızın o "biraz" hoşlandığını sonradan öğreneceği çocukla dans etmesine müsaade etmek olacak gibi görünüyordu.
  O kimdi ki? Hangi vasıfla kıza dans teklif edecekti? Yedi yıllık arkadaş vasfıyla mı? Gizli aşkı vasfıyla mı? Yoksa ezik bir çocuk vasfıyla mı?
   Kalbi artık paramparçaydı. Vals provalarından uzaklaşırken duyduğu ayak sesleri kalbinden eser bırakmazken...
   Kendini çimlere bıraktığında artık ayağa kalkacak en ufak bir gücü bile kalmamıştı. Ânı yaşamak için bir müzik şarttı. Durumu özetleyecek parçayı tabii ki biliyordu,  şarkıyı açtı, açar açmaz kendini kulaklıklarından tüm bedenine yayılan şarkının o acıklı melodisine ve onu her zaman çarpan sözlerine bıraktı:

Daldığı derinden çıktı çöl rüyam
Kalbimin serabı
Bir kader gibi çöktüğü zaman
Bak deliklerimden, sır ağır değil
Çınlayan bir çocukluğun korkularıyla
Bak, bitti son duam

Tek başına bir vals bu
Her daim çalmaz

Kaldı gözlerimde bir avuç hayal
Gelmiyor sabahım, geçmiyor zaman
Kaldı gözlerimde bir avuç hayal
Gelmiyor sabahım, geçmiyor yaram

Tek başına bir vals, tek başına...

  Ben bu hayatta hep tek başımayım diye düşündü. "Bana destek olacak birileri yok, kederimi paylaşabileceğim birileri yok, derslerin içinde kendimi açabileceğim başka bir varlık yok bu dünyada."

  Bazı şeyleri başaramadım, görünüşe bakılırsa belki de hiçbir zaman başaramayacağım. Ne on yıl sonra ne de elli yıl... Kız ile birlikte bir hayat yaşamaktan zaten çoktan vazgeçtim. Belki de bunun hiçbir zaman yaşanmaması gerekiyor. Yaşanmamış olması için her şey ters gitti. Kız ile hiç tanışmamış olmayı, bütün bu duyguları hiç yaşamamayı, kalbime bir daha âşık olmayı yasaklamamayı tercih eder miydim bilemiyorum. Kaderimiz buymuş. Herkesi emeklerinden dolayı tebrik etmek dışında elden bir şey gelmez. Tebrikler, başardınız!
Biz bir ilişkiye başlamayı dâhi başaramadık. Bir açılma sürecine dâhi giremedik. Bir kez olsun baş başa bir akşam yemeği yiyemedik. Bir kez olsun acılarımızı paylaşamadık. Bunu başaran herkese teşekkür ederim! On birinci sınıfın son günlerinde o çocuktan duyduğunuz sahte aşk cümlelerine aldanıp hiç düşünmeden ikisinin aralarını yapmaya çalıştığınız için, bir kere olsun bana hâlimi sormadığınız için, duygularımı hiçe saydığınız için... Sizlere teşekkür ederim sevgili dostlarım! Siz bana neleri öğrettiniz, nasıl davranılacağını gösterdiniz! Allah sizden razı olsun! Sizlere çok şey borçluyum!
   En önemlisi, kendime bir teşekkür borçluyum! Gönlümü çalan kızın birkaç ay içerisinde çevresindeki arkadaşları tarafından bu denli değiştirilebileceğini tahmin bile edemeden bu ilişkiye başlamak için adım atmadığım için, o adımı atmak için bin bir kez düşündüğüm için! Kızın benim gibi birini hak etmeyen biri olduğunu sonunda idrak edene kadar...

Yanıyor KalbimDonde viven las historias. Descúbrelo ahora