Üzgün bir şekilde bana bakan Boran abiye tebessüm ettim. Gerçi onun da bir suçu yoktu. Arkama bakarak ilerlediğim için onu görmemiştim.

O da düşmeyim diye beni tutunca panik yapmıştım.

"Sorun yok Boran abi. Çamaşır suyunu anneme vermem lazım yoksa bacaklarımı pardon bacaklarımızı kırar!"

Boran abi aniden bana dönüp ellerimi tuttu.

"Yemeğe gidelim mi güzellik?"

"Olur da bir dakika!"

Kaşlarım anında çatılırken sinirle elimi çektim.

"Sen az önce kaçırma Arslan abi falan diyordun neydi onlar?"

"Hee o mu? Ya bizim Akif'in bir köpeği var.. Leydi diye. Akif tuturdu kimse benim kızımı kaçırmaz diye abim de inat etti ben kaçırırım diye. Öyle olunca abimle ideaya girdiler. Ee bugün ikisinin de nöbeti olunca ihale bana kaldı. Abim gönderdi beni kızı kaçır diye. Ben de ona giderken yolda seni görünce durdum. Geç kaldığım için panik yaptım biraz!"

Kısık gözlerle Boran abiye bakarken yalanına inanmasam da inanmış gibi yaptım.

Hem en fazla ne olabilirdi ki!

"Tamam o zaman hadi şu çamaşır suyunu verelim. Bu arada annemden izini sen alırsın. Bugün bir terlik yiyerek gazi oldum bile. Bir daha göze alamam o tehlikeyi."

Boran abi beni onaylarken Arabayı çalıştırıp bizim eve sürmüştü.

Aslında teklifini kabul etmezdim de maksat temizlikten kaçmaktı. Her hafta ayarladığımız bir temizlikçi evi temizliyordu. Annem de inatla temizlikçi gelmeden önce bir tur evi elden geçiriyordu.

Neymiş kadına ayıp olurmuş. Evi pis görürse bize neler dermiş!

Birinin acilen anneme o kadının görevinin o olduğunu söylemesi gerekiyordu.

Arkama yaslanırken yorgunluktan gözlerim kapanıyordu. Gözlerim kapanırken kendimi daha fazla tutamadım.

*********

Etrafımda sesler gelirken sinirle söylenip yastığa daha çok sarıldım.

"Sessiz olun be insan uyuyor burda! Hayvaağan değıl!"

Esnediğim için son kelimler değişik çıksa da umursayacak durumda değildim. Uykum vardı çünkü! Sesler azalınca derin bir nefes alıp örtüyü biraz daha üstüme çektim.

Üstümden tır geçmişti sanki öyle bir ağrı vardı vücudumda. Bacağıma bir anda giren ağrıyla iyice yerimde kıpırdadım.

Derin bir nefes alıp sağa dönerken bir anda uçuşa geçmiştim.

"Allah'u Ekber!!!"

Ağzımdan çıkan nida ile yere düşerken dizlerim ağrımıştı.

Gözlerimi yarım bir şekilde açarken düştüğüm kanepeye baktım. Örtü ayağıma dolanmış yarısı yerde duruyordu.

"Noldu lan!"

Boran abinin bağıran sesini duyunca beklemediğim için yeni ve yeniden Boran abi yüzünden korkmuştum.

Bugün beni korkutma günü falan mıydı acaba!

"Noldu?"

Garip garip Boran abiye bakarken o da anlamaya çalışarak bana bakıyordu.

"Mira, abim yerde ne geziyorsun?"

"Dedim yer daha serin burda yatayım biraz da."

Ne güzel kafiye yapmıştım la. Uykulu olunca içimden bir şair çıkıyordu.

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin