10🦋Aykırı Hisler

Start from the beginning
                                    

"Deva'nın akşama çok güzel yemekler çıkaracağın dan hiç şüphem yoktu. (!) " Omuz silkip merdivenlerden gelen topuk sesine döndüm, Deva yanımıza geliyordu.

"Şey tam olarak ne gibi yemekler?" Deva'nın sessizce yanımıza gelip parmağını kaldırarak sorduğu soruyla benim yerime Cenk'e güzel bir cevap vermişti.

"Pirzola, çorba, mezeler falan."

Kendi içinde buna inanmamış gibi yüzünü buruşturu, "Anladım, denerim de ama büyük ihtimal sabah ahirette kahvaltı yapıyor oluruz." Diye dalga geçti.

"Bir kere şaşırt Deva!" Ettiği sitem Deva'yı çok ilgilendirmiyor gibiydi, omuz silkip Cenk'in kalktığı koltuğa oturup ayak ayak üstüne attı. "Sence şu zamana kadar yemekle ilgili çok sorunum olmuş gibi mi?"

"Olmuş ki bir deri bir kemik kalmışsın, şu hale bak üflesem evereste çıkacak." Cenk ile atışmalarını sabaha kadar izlemek isterdim çünkü Deva altta kalmaz Cenk ise çene makinesi."Buna sıfır beden diyorlar ve gayet güzel besleniyorum ama çok özür dilerim sizler gibi yağda yüzen sucuklarla kahvaltı yapmadığım için."

"Sucuk kırmızı çizgimiz sakın Deva Kılıç!" Diye bağırdığımda eliyle ağzını kilit yapıp kollarını havaya kaldırdığında benimle alay ediyordu.

...

Ve işte o an Cenk'in arabası eve giriş yaptığında çalışma odasından çıkıp aşağı indikten sonra onları karşılamak için dışarı çıktım, onlara baktığımda amcam arabadan inmiş yıllar önce normal bir malikane olarak aldığı evin değişimini ağzı açık seyrediyordu. Bu ev ne kadar görkemli olursa bana itaat edenler o kadar çoğalıyordu. Çünkü itaatin en güzel anahtarı para.

Amcam evin ilk katında camdan garajdan görünen her renk ve modeldeki arabaya göz atıp ıslık çalarak,"Evlat bu arabalar?" Dedi. Amcam 55 yaşında ama hala 30 diyebileceğim dinç bir adamdı. Kendine bakmayı sevdiğinden vücudunda hiçbir sarkma yoktu. Dediklerine dikkat eder, sporunu yapar ve gezerdi.

En çok gezer!

Ben merdivenlerden inip amcamla karşılaştığımda elini öpüp sarıldım. "Hoş geldin."

"Hoş buldum aslanım, da siz ne işler karıştırıyorsunuz?" Sırtına vurup, "düşündüğün gibi değil." Diyerek onu rahatlatmaya çalıştım. Cenk yanımıza gelmişken amcam yeniden o soruyu sordu. "Araba koleksiyonunun nedenini öğrenebilir miyim?"

Ben ne diyeceğimi düşünürken arkamdan gelen topuklı sesiyle bir esinti yaratan kadına baktım, Deva'ya. Güler yüzle yanımda durup amcama selam verdikten sonra, "Arabalar benim, araba hayranlığım vardır. Uzun süre kalacağımız için Türkiye'den getirttim." Dedi. Yalanı bu kadar inanarak söyleyen çok az insan vardır, ben yanımda birini görüyorum. Onun belini tutarken, "amca sevgilim, Deva." Dedim.

"Memnun oldum, sevindim de ama kızım af buyur bu zenginlik nereden geliyor. Bizim camiadan olsan tanırdım."

"Benim annem ve babam ben küçükken öldü. Kardeşim ve ben kaldık tabi. Babamın restoran zinciri vardı, onları ben devraldım ve büyüttüm. " Restoran derken gözlerimin içine bakmasından bizim Cenkle konuşmamızın hepsini duyduğunu anladım. Ona sen bittin bakışı atarken "içeri geçelim." Dedim. Birlikte salona geçtiğimizde Büke yemek masasına mezeleri koruyordu. Amcam şaşkınlıkla bir donattığı sofraya bir de Büke'ye bakarken Cenk "baba bu da..." Demesine kalmadan Deva Cenk'in oyununu bozdu, bunu bilerek yaptı çünkü kardeşini Cenk'e yedirmeyecek kadar aklı başında. O ne yapıyorsa kendine yapıyor. "Benim kardeşim. Kendisi babam gibi yemek konusunda çok yeteneklidir. " Cenk'e attığı gol ile rövanşını çok güzel almıştı. "büke, bu da Asran'ın amcası. "

Leyle-i SüveydaWhere stories live. Discover now