Hazan Vakti| 8

65.2K 3.1K 716
                                    

🖇️Selamlar, nasılsınız?

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur. Keyifli okumalar..<3


8.Bölüm

Zeliha'yı ambulansa bindirmeden hemen önce bebeği bir güzel temizlemiştik Buse ile birlikte. Ardından hazır olan kıyafetlerini giydirmiştik. Üşümesin diye bir güzel kundaklamış annesinin kucağına vermiştik. Babası ambulansın ön tarafına binmişti. Buse ise annesinin yanına arka tarafa binecekti. Benden rica etmişti ve bende kanal etmiştim. Halinden Fırat ile aynı ortamda olmak istemediği gayet belliydi ve bende onu zorlayacak değildim.

"Annenin nabzı ve tansiyonunu kontrol etmeyi unutmayın. Damar yolu açarak serum takviyesi yapmakta fayda var." dedim Buseye doğru. Buse başını sallayarak beni onayladı. "Merak etmeyin, ben her şeyi kontrol edeceğim."

"Tamam o zaman, hastanede görüşürüz." diyerek ambulanstan uzaklaşmaya başladım. Ambulansın kapısı kapandığında bende biraz ileride beni bekleyen Fırat ve Alparslan'a doğru yaklaşmaya başladım. "Gidebiliriz."

Alparslan üsteğmen eliyle arabayı işaret edince arka kapıya yönelerek araca bindim. Fırat şoför koltuğuna, Alparslan üsteğmense hemen yanındaki yolcu koltuğuna oturduğunda araba çalıştı. Ambulansın önünden ilerlemeye başladı. Her ihtimale karşılık önden biz gidiyorduk. Saat epey ilerleyişi bundan dolayı Fırat ve Alparslan üsteğmen böyle yapılmasını uygun bulmuştu.

Camdan dışarıyı izlerken biraz tedirgin hissediyordum. Evet gelirken herhangi bir sorunla karşılaşmamıştık ancak bu şimdi karşılaşmayacağımız anlamına gelmezdi. Murat abinin de köylere gideceğim zaman haber vermemi istemesi boşuna değildi. Demek ki korktukları bir şeyler vardı. Bunları düşünmek beni korkutuyordu. Tek istediğim hiçbir sorunla karşılaşmadan hastaneye varmaktı.

Aklıma takılan soruyla konuştum. "Bir sorun çıkmaz değil mi?" dedim gergince. Fırat dikiz aynasından bana baktı kısaca ve ardından yola döndü. Alparslan üsteğmense cevap verdi. "Tedbirli olmakta fayda var ama merak etmeyin şimdilik her şey yolunda görünüyor."

Verdiği cevaba karşılık başımı salladım ve kollarımı göğsümde birbirine dolayarak yola bakmaya devam ettim. Arabanın ve üzerimdeki parkanın vermiş olduğu sıcaklık uykumu getiriyordu. Gözlerimi açık tutmaya çalışmak için cebimdeki telefonu çıkardım ve sosyal medya da gezinmeye başladım.

Yaklaşık 40 dakika kadar süren yolculuğumuzda arabada kimse konuşmamıştı. Fırat arabayı sürmeye devam etmiş, Alparslan büyük bir dikkatle dışarıyı izlemiş ve bende kâh telefonumla oynamış kâh yola bakmıştım. Hastanenin önüne geldiğimizde arabadan indim. Zeliha, bebeği ve eşi hastanenin giriş kapısından girdiğinde Buse yanıma doğru ilerledi.

"Kadın doğum uzmanımız Selin hanım gelmiş, Zeliha'yı direkt ona yönlendiriyorum." dediğinde başımı salladım. "Tamam, teşekkür ederim Buse."

Buse gülümseyerek bana karşılık verdi. "Ne demek. Ben içeri geçiyorum." dediğinde başımı salladım. Buse yanımızdan ayrılırken bir süre arkasından baktıktan sonra hemen yanı başımda duran Fırat ve Alparslan üsteğmene döndüm.

"Sizi de yorduk, her şey için teşekkür ederiz." Dedim bütün samimiyetimle. "Ne demek doktor hanım, vazifemiz." diye karşılık verdi Alparslan üsteğmen. Fırat ise yanında onu desteklercesine hafifçe başını salladı.

Üzerimdeki parka aklıma geldiğinde hızla üzerimden çıkardım. Ona uzatmadan evvel konuştum. "Kusura bakmayın yıkadıktan sonra teslim etmek isterdim ancak henüz evime yerleşemedim." dedim mahcupça. Gözlerimiz buluşurken Alparslan üsteğmen hafif bir tebessümle cevap verdi. "Sorun değil."

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin