Hazan Vakti| 6

70.7K 3.2K 768
                                    

🖇️Herkese selamlar, nasılsınız?

🖇️ Bu bölümü bayram hediyesi olarak atmaya karar verdim. Bu hafta cuma günü bölümümüz gelmeyecek ancak haftaya tekrar eski düzenimize döneceğiz.

🖇️Hepimizin kurban bayramı kutlu, mutlu olsun.. 

🖇️Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olur. İyi okumalar..<3

🖇️Oylarınızı, yorumlarınızı bekliyorum..

6.Bölüm

Alparslan üsteğmen ile yaşadığımız olayın ardından birkaç hafta geçmişti. O günden sonra hiçbir şekilde bir iletişimimiz olmamıştı. Semra abladan öğrendiğim kadarıyla o günün sabahı bir göreve gitmişlerdi. Düşünmeden edemiyordum. Kolu yaralıydı ve o yaralı haliyle nasıl çıkmıştı operasyona? Eminim ki o böyle şeylere alışıktı. Kim bilir kaç kere böyle operasyona çıkmıştı.

Buraya geldiğimden beri başka huylar edinmiştim. Belki de önceden askerlerle aynı yerde bulunmadığımdan dolayıydı bu bilmiyorum ama onlar için endişelenmekten kendimi alıkoyamıyordum. Semra ablanın, Nazlı'nın anlattıkları ve bizzat Alparslan üsteğmenle birlikte yaşadığım olay buna sebep olmuş olabilirdi. Ne kadar zor hayatlar yaşadıklarını daha net anlamıştım.

Biz uzakta sadece saniyelerle neler olup bittiğini izleyip üzerine hiç düşünmeden başka şeylere yönelmeyi biliyorduk. Ama işin içine girdiğimde durumun ne kadar farklı olduğunu kavramıştım. Onlara büyük bir borcumuz vardı. Bizim için hayatını tehlikeye atan kahramanlar ve arkalarında bıraktıkları ailelerine büyük bir minnet borcumuz vardı.

O gün -saldırıya uğradığımız gün- Semih yüzbaşının odasında yaşadığım şeyleri tüm gerçekleriyle anlatmıştım ve ifademi imzalamıştım. Odadan çıktıktan sonra ise Alparslan üsteğmen Semih yüzbaşının odasına girmişti ve bende taksiyle kaldığım otele geri dönmüştüm.

"Dalmış gitmişsin, birini mi düşünüyorsun?" diyen Eren'in sesiyle irkilerek düşüncelerimden sıyrıldım. Oturduğum masaya bir kahve bırakmış önüme doğru iteklemişti. Ardından da karşıma oturmuştu. Bu hareketi bana nedense Alparslan'ı hatırlatmıştı.

Bardağı tek elimle kavrayarak omuz silktim ve bakışlarımı Eren'e çevirdim. "Dalmışım öyle, yoksa birini düşünmüyorum."

"Öyle diyorsan." deyip kahvesinden bir yudum aldığında bende onun gibi kahvemden bir yudum aldım. İyi gelmişti kahve. "Teşekkür ederim, iyi geldi kahve. Uykum gelmişti." dedim tebessümle.

Bugün ikimizde nöbetteydik. O yüzden kısacık mola süresince bir bardak kahve iyi gelmişti.

"Rica ederim, sabaha az kaldı ama yine de uykumuzun açılması şart." dedi saatine bakarak Eren. Başımı sallayarak onu onayladım. Eren masaya kollarını koyarak bana doğru baktı ve tekrar konuştu. "Seninle de ilgilenemedim, ev işini ne yaptın?"

"Bir arkadaşımdan emlakçı numarası bekliyorum. Onunla konuştuktan sonra bakacağım ev işine." dediğimde başını salladı. "Sevindim, yavaş yavaş alışıyorsun." dediğinde anlamaz bir şekilde ona baktım. O ise bana bakarak tekrar konuştu. "Yeni arkadaş ediniyorsun ya onları kastettim."

"Evet, alışıyorum." dedim olayların detaylarına inmek istemediğim için. Eren de başını sallayıp daha fazla soru sormadığında aramızda bir sessizlik oluştu.

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin