Hazan Vakti| 5

70.8K 3.3K 899
                                    

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur. Keyifli okumalar!

🖇️Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum...

5.Bölüm

Hazan Eraslan'ın ağzından,

Alparslan üsteğmenin ağzından çıkan kelimelerle birlikte gözlerim şaşkınca aralandı. Onun gibi bakışlarımı dikiz aynasına çevirdiğimde tam arabanın arkasında bir araba görmüştüm. Farları aynadan yansıdığı için içerisini göremiyordum. Panik içinde bakışlarımı aynadan çektim.

"Ne yapacağız?" dedim bakışlarımı Alparslan üsteğmene çevirirken. O benim aksime çok daha rahattı. Tabii mesleğinin getirisi olarak böyle şeylere alışıktı ama bu benim ilk defa başıma geliyordu.

Bakışları kısaca bana doğru çevrildi. Ardından da yola tekrar baktı ancak çözüm yolu düşündüğü dalgın bakışlarından belliydi. Daha konuşamadan silah sesine eşlik eden cam kırılma sesiyle ağzımdan çığlık kaçtı.

"Eğ kafanı eğ! Sakın kaldırma!" diye bağırarak elini kafama bastırarak eğilmemi sağladı Alparslan üsteğmen. Dediğini yaparak kafamı eğdim. Alparslan üsteğmen hızlı bir şekilde arabayı kullanmaya devam ederken biraz önce benden aldığı telefonu tekrar bana doğru uzattı. "Fırat yazan numarayı arayıp hoparlöre al!"

Elinden telefonu alıp Fırat yazan numarayı buldum ve dediğini yaptım. Hala ateş etmeye devam ediyorlardı.

"Efendim komutanım?" diye bir ses işittiğimizde Alparslan hızla konuştu. "Saldırıya uğradım, yanımda bir sivil var. ... yolundan çıktım, boş olan bir araziye gireceğim. Kaç kişiler bilmiyorum lojmandan beridir peşimizdeler."

Telefondan hışırtılı sesler ve birkaç fısıltı şeklinde ses işittik. Ardından da Fırat denilen adamın sesini. "Geliyoruz komutanım, dayanın."

Alparslan üsteğmen son bilgileri aktardıktan sonra telefonu kapattım. Ateş etmeyi kesmişlerdi ama takip etmeye devam ediyorlardı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Hayatımda ilk defa yaşadığım bu olay da ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Arabayı durdurduğum anda hemen aşağı in tamam mı!?" diyerek gergince konuşan Alparslan üsteğmeni onayladım. Emniyet kemerimi çözdüm hazır olmak adına. O da benim gibi kemerini çözdü.

Ana yoldan farklı bir yere girdiğimizde dikiz aynasından arkamıza baktım. Biraz öncekine kıyasla aramızda mesafe oluşmuştu. Bu bizim için artıydı. Alparslan üsteğmenin aniden el frenini çekmesiyle hızla kapımı açtım.

Benimle eş zamanlı olarak Alparslan üsteğmen de aşağı indiğinde ileride bulunan boş olduğu belli binaya doğru işaret etti. Koşarak oraya doğru ilerlerken fren yapan diğer arabanın sesini duydum. Ardından da yeniden başlayan silah sesleri. Tek fark bu sefer Alparslan üsteğmende onlara karşılık veriyordu.

Birden elimin kavranmasıyla hızımı azaltmadan bakışlarımı kenetlenen ellerimize çevirdim. Ardından da Alparslan üsteğmenin sesini işittim. "Bu taraftan."

Dediği yönde ilerledikten sonra güvenli olduğuna emin olduğumuz yerde duraksadık. Sırtımızı duvara verdiğimizde bakışlarımı etrafta gezdirdim. Hızlı hızlı nefes alıp verirken bakışlarımı yavaşça Alparslan üsteğmene çevirdim. O benim aksime bakışlarıyla etrafı tarıyordu. Peşimizden gelen teröristleri atlatmış sayılmazdık. Sadece biraz vakit kazanmıştık.

Yan profilinden yüzünü incelerken bana doğru olan omzundaki kan lekesi dikkatimi çekti. Parçalanan tişörtünden onun yaralandığını anlamak zor olmamıştı. "Yaralan-" derken ağzımın üzerine kapanan elle gözlerimi kırpıştırdım.

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin