35 | final

47 3 0
                                    

Amelia

Esteban beni eve bıraktıktan sonra sadece iki saat uyuyabilmiştim.

Sıcaklık ve huzur beni kollarına sarar sarmaz, alarm çalmış, tüm büyüyü kovalamıştı.

Kendimi banyoya, ardından mutfağa sürüklerken bulmuştum.

Bir ara telefonum çalmış, açtığımdaysa Bazaar dergisinden olduklarını anlamıştım. Ronald yüzü dağıldığından çekimlere gelemeyecekmiş bu yüzden benim için yeni partner arayışına koyulmuşlardı.

Fazla özenemeyeceğimden hoodie'lerimden birini giyinmiş, altıma ise rahat bir jean seçmiştim, saçlarımı ise açık bırakmıştım. Kombinimi spor ayakkabılarla taçlandırdıktan sonra sırt çantamı alıp evden çıktım.

Anahtarı anahtarlığa sokmak için kendimle mücadele ederken bana doğru yaklaşan adımların sahibine bakamıyordum bile.

Anahtarı anahtarlığa sokmak için kendimle mücadele ederken bana doğru yaklaşan adımların sahibine bakamıyordum bile

Esteban olduğunu sonrada anladığım adam, anahtarı alıp kapıyı kilitlemişti. Ben ise o sırada kafamı duvara yaslamış, zar zor sırtımı duvara çevirip bastırmıştım.

Yüzümde dans eden güneş ışıkları kaşlarımı çatıp huysuz bir şekilde kafamı sol tarafa yaslamama neden oldu

Yüzümde dans eden güneş ışıkları kaşlarımı çatıp huysuz bir şekilde kafamı sol tarafa yaslamama neden oldu. O sırada kapıyı kilitleme görevini layığıyla yerine getiren Esteban ile karşılaşmıştım.

Uzaktan baktığınızda uyumsuz giysilerimiz haricinde hiçbir sorun yoktu. Bence böyle de çok hoştuk: Spor ve klasik.

Gülümsedim, ama bu kısa sürdü. Çenesinde fark ettiğim yara kaşlarımı çatıp doğrulmama neden oldu. Bu çocuk bugünlerde kavga yapmadan duramıyor muydu? Daha üç saat önce gayet iyiydi, yani Ronald ile kavga yaparken yaraladığı elini saymazsak gayet iyiydi.

Esteban'a yaklaştığımda kollarını bana sardı. Yaralı elini kontrol ettikten sonra yüzüne baktım.

Tembel tembel, parmağımı onun çenesinde gezdirdim. "Buradaki şu küçük yara nasıl oldu?" Kaşlarımı çattım.

"Eskrim kazası." Yüzüme o can alıcı gözleriyle bakıyordu.

"Sen eskrim mi yapıyorsun?" Şaşırmış halde kaşlarımı kaldırdım. Ardından sıradaki cümle irademden uzak dudaklarımdan süzülmüştü. "Kaptan Jack Sparrow gibi?!"

Hafif gülümsemişti. "Evet. Eminim Johhny Depp'i beğeniyorsundur."

"Hayattayım. İyiyim. Sonraki soruya geçelim." Elimi kalbimin üzerine bastırdım. "O adam bir harika."

Esteban'ın gülümseyen yüzü silinmiş, yerini çatılmış kaşları almıştı. "Hımmm... Her nesle hitap ediyor. Çok ilginç. Olgun kadınlar da, yeniyetme kızlar da onu çok çekici buluyor."

"Önce onu gördüm." Kalbime bastırdığım elimi kaldırıp parmaklarımı Esteban'ın yanağına dokundurmuştum. "Ama şu anda," dedim yanağını okşayacak, "çekici ve seksi başka bir adam bulmuş durumdayım. O bir eskrim kazazedesi," dedim gülerek. Yanağındaki parmaklarım çenesine inmiş, parmağımın ucunu onun çenesinde gezdiriyordum.

Esteban, kurduğum cümleyle kendinden emin bir tavırla çenesini dikleştirdi. Bu tavrına ikimiz de gülüyorken Esteban sustu ve yaklaşıp yanağıma minik öpücükler kondurmaya koyuldu. Yanağımda hissettiğim dudaklar gıdıklanmama neden oluyordu ve kıkırdıyordum. "Bana bayılıyorsun, değil mi?" dedi kulağıma fısıldayarak.

Yalanlar, Kaçışlar İçinWhere stories live. Discover now