16

21 2 0
                                    

Amelia

Önümde Esteban'ı görmeyi ummuyordum bile, ama işte hayat yine oyununu oynamış, şimdi ise attığı golü kıkırdayarak izliyordu.

Esteban da şaşırmışa benziyordu. Birkaç adım attı, içeri geçip bizleri selamladı.

Yetkili kadın ve erkek, bizim tanıştığımızı duyup daha da sevinmişti. Onlara göre, tanışan kimseler daha sıcak, daha hoş ve başarılı pozlar verebilirlerdi.

Molaya çıktığımızdan yetkili kadın ve erkek gitmişti.

"Bunu bilmiyordum." dedi Esteban. Önündeki kağıtları inceliyordu.

"Yalan söylemediğine eminim." Şişeyi açıp Birkaç yudum su aldım.

Esteban konuşmamıştı.

Gözlerimi ona diktim. "Sen nasılsın? Bu sabah çok hızlı çıktın? Umarım kız kardeşinle sorunlarını halletmişsindir?"

Yüzüme baktı, boş bir bakıştı. "Bu konuları uluorta yerde konuşmazsak iyi olur." Gözlerini benden çekip kapıya dikti. "Kız kardeşim benim için önemli." Sonra yeniden bana baktı. "Ve onunla ilgili önemli kişilerle konuşmayı yeğlerim."

Yani bana önemsiz mi demişti? Şaşırmıştım, ama tökezlemedim ve gülümsedim. "Elbette." Yeniden önüme bakmıştım.

Her zaman sevecen olmaya çalışmak sizi tüm olumsuz duygularınızı bastırmaya zorlar ve Birkaç yıl sonra duygusuz biri haline getirir.

Yetkililer geri döndüğünde imzalamamız gereken evrakları inceleyip bitirmiştim. İmzaladım ve çekim zamanını da konuştuktan sonra ayağa kalktık. Yine aynı saygı duruşunu gösterdikten sonra çıkmıştık.

Esteban eline telefonunu alıp durdu, ben ise devam ediyordum. Dönüp Esteban'a baktığımda birisiyle konuşuyordu. Rahatsız etmemek için önüme döndüm ve yürümeye devam ettim.

Binadan çıktığımda arabama yaklaşıp geçmiştim. Kendimi iyi hissediyordum, biliyorum, mükemmel hissetmeliydim, ama Esteban'ın bana karşı takındığı tavır sinirlerimi bozmuştu. Belki, ben de artık onu fazla önemsememeliydim. Ne de olsa ben onun için önemsizsem -ki arkadaş olmak isteyen kendisiydi- o zaman o da benim için önemsiz olmalıydı.

Arabayı çalıştırıp Karen'in evine doğru kullanmaya koyuldum. Yoldayken Lily ile konuşmam gerektiğini kendime hatırlatıp duruyordum.

Sonunda eve vardığımda arabadan inip bahçenin kapısına doğru yürüdüm. Bahçe kapısı zaten açıktı. Evin büyük cam kapısına vardığımda Lily kapıyı açmıştı. Zoraki bir gülümseme sundu.

Lily'i görür görmez, bugünkü mesajlaşmamızı hatırladım. Onu kolundan sürükleyip içeri sokmuştum. "Lily! Beni ne kadar endişelendirdin, haberin var mı!" Salondaydık, ama Karen yoktu. "Dorian'ı kimle öpüşüyordu?" Kaşlarımı kaldırdım ve yanıtı duymak için bekledim.

"Dorian'ı kimle öpüşüyordu?" Kaşlarımı kaldırdım ve yanıtı duymak için bekledim

Lily'nin gözleri aniden benim arkama kaydı

Lily'nin gözleri aniden benim arkama kaydı. Ben de geri dönüp bakmıştım. "Karen? Duydun mu? Dorian birisiyle öpüşmüş?!"

Karen bir süre şaşkın halde bana baktı. Daha sonra gülümsedi, gülümsemeye çalıştı. "Biz sana şaka yapıyorduk..."

Kaşlarımı çatmıştım. "Ne?!"

"Lily'e sor!" Karen heyecanlı bir şekilde kaşlarını kaldırdı. "Sadece şakalaşıyorduk. Öyle bir şey olmadı bile. Ben Lily'e Amelia'ya böyle bir şaka yapalım, dedim, sonra da yaptık."

Yalanlar, Kaçışlar İçinWhere stories live. Discover now