Özel bölüm-2

4.9K 393 108
                                    

Selamm! Nasılsınız?

Özel bölüm beklediğinizi hissettim ve hemen yazdım. Yazım hatası olursa affola. İyi okumalarr...
________

Oturduğum yerde kasadaki çocuğu izlerken tatlının bana gelmesini bekliyordum. Nedense çocuk Toprak'ı andırıyordu. Aslında onun gibi sarı saçlı veya lacivert gözlere sahip değildi. Boyları da eşit sayılmazdı yine de gözlerimin önüne Toprak'ı getiriyordu. Siparişi müşteriye verip bakışlarını bana çevirdiğinde, "Tatlım ne zaman hazır olur?" Diye mırıldandım.

Dakikalardır ona baktığımın bilincinde olmalıydı. Dudakları yukarı doğru kıvrıldı. "Birazdan gelir." Başımı olumlu anlamda salladım. Arın yaşlarında olduğunu düşünüyordum. "Özlediğiniz birine mi benziyorum yoksa daha önce tanıştık ama hatırlamıyor muyum?" Diye sordu pastanenin boş olmasını fırsat bilerek.

Afallayarak suratına baktım. "Canınız yanıyormuş gibi bakıyorsunuz." Diye mırıldandı nazikçe. Yanlış anlaşılma vermek istemediği açıktı. Ne diyeceğimi bilemediğim için bakışlarımı kaçırdım. O sırada tatlım gelmişti. Ayağa kalkıp kasaya ilerledim. Paketi bana uzatırken, "Umarım aranız düzelir." Diye mırıldandı. Kendince bir şeyler çıkarmış olmalıydı.

Nazikçe teşekkür edip pastaneden çıktım. Arabama bindim ve hiçbir şey düşünmemeye çalışarak eve sürdüm. Eve girip kapıyı ses çıkartacak şekilde kapattım. "Abi?" Dedim herhangi bir ses gelmesi için. İkisi de evde yoktu anlaşılan. Çantamı vestiyere asıp ayakkabımı çıkartıp mutfağa girdim. Bu eve girmeyeli iki ay kadar olmuş olmalıydı. Pilotluktan uzaklaşmaya başladığım bu günlerde anladığım tek şey kendimi cezalandırmış olmamdı.

Bir şeylerin acısını sürekli kendimden çıkardığımı fark edebilmem beş yılımı almıştı. Şimdi onlara her vaktimi ayırmak istiyordum. Korkut abimin en sevdiği tatlıdan almıştım. Kendim yapamıyordum. Kıvamını tutturmak hep beni zorluyordu.

Kendi odama çıkıp değişmeyen her zerreye baktım. Dudaklarımda buruk bir tebessüm oluştu. Gözlerimin önüne abilerimle olan anılarım geldi. Onlarla çocukça uğraşmayalı epey olmuştu.

Üstümü değiştirdim. Fazlaca büyümüştük ancak ben onlarla yıllar sonra bile olsa uyumak istiyordum. Onların göğsünde uyuyakalmayalı çok zaman geçmişti. Artık yatağa sığmayacağımızı düşünüp sadece bir kerelik de olsa Korkut abimin odası daha büyük diye oraya yatak yapmaya başladım. İçimdeki ses, 23 yaşına gireceksin yakında, desede kendi kendime gülüp geçtim. Abileriminde 30'unu geçtiğini farkındaydım ama içimdeki o çocuğun bunu yapmasını engelleyemiyordum. Gerçekten özlemiştim. Bu yüzden bir kereliğine böyle olsundu. Sonra yapmasak da olurdu.

Yere yatakları ayarlamam iki saat kadar sürmüştü. İki abimde bunu gördüğünde ne diyecekti bilmiyordum. Belki de kafama göre iş yapmak doğru olan değildi. Yine de Ares ile minderde uyuyakaldığımızda gözümü açtığımda bunu Korkut ve Şafak abimle ne zamandır yapmadığımızı, özlediğimi hissetmiştim. Aramız açılıyor gibi hissediyordum ve bu canımı yakıyordu.

Kapıdan gelen tıkırtıyı duyduğumda heyecanlı bir şekilde kapıya doğru koştum. Dirseğim kapı kulpuna çarptığında ise yüzümü buruşturup içim içime sığmaz bir şekilde açılan kapıya baktım.

Şafak abim açtığı kapıdan içeriye girip kapıyı arkasından kapatırken yüzünü yerden hiç kaldırmamıştı. Omuzları çökmüştü. Nedense üzgün gibi hissetmiştim. "Hoş geldin dünyam." Dudaklarımın arasından heyecanla çıkan cümleler ile bakışlarını bana çevirdi. İçim kıpır kıpırdı. Onlarla vakit geçirecektim. Eskisi gibi, onların her şeyim olması gibi...

Kaybedilen ZamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin