43.

13.2K 1K 150
                                    

İyi okumalar.
Sınır:440 oy
Sınır haftaya cumaya kadar geçilirse bölüm geçildiği gün gelir geçilmezse de haftaya cuma günü atacağım.
________

Ağzıma attığım mısırlarla annemin omzuna başımı geri koydum. "Saldır Aral." Diye bağırdım sahaya doğru. Aral sesimle irkilip Uraz abimin elinden topu alamadığında güldüm. Uraz abimin tarafında olduğumu çok mu belli ediyordum ne?

"Maral, susar mısın ufaklığım benim, canım kardeşim, lütfen." Aral'ın sinirli sesini duyduğumda ağzıma bir kaşık mısır daha attım. Güldüm. "Baba! Blok yap, blok!" Diye bağırdım heyecanla. Uraz abim basketi attığında gülerek başımı annemin omzuna bastırdım. "Güzel kızım, babam, seni sahadan uzak mı tutsak ne yapsak?"

Şirince gülümsedim. Arın ve Uraz abim ellerini birbirine vurdu. Ares ile onlar bir takımdı. Aren, Aral, babam da diğer takımdı. Uraz abim bana dönüp öpücük attığında havada tutup kalbime bastırdım. Gülüşlerinin kulaklarıma dolması beni mutlu ediyordu.

"Aren, arkan!" Ares'in, Aren'e yapacağı hamleyi engellediğimde Aren pası babama vermişti. "Seviyorum kız seni!" Dedi Aren bana doğru. Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Aren ve beni sevmek?

Babam basket atacağında Ares blok yapıp eline topu aldı. İlerleyip Arın'a pas verdi. Aral nefes nefese Arın'a koşarken Arın topu geri Ares'e vermişti. Ares 3 puanlık bir basket atarken ellerimle alkış tuttum ve ıslık çaldım. Bana doğru bakıp içten bir gülümseme sunarken ne kadar mutlu olduğunu görebiliyordum. Onu mutlu etmek bu kadar kolay olduğu için kandırılmıştı ya zaten.

"Tarafını bu kadar belli eden yoktur herhalde." Dedi Aren homurdanarak. Omuz silktim. "Ben her iki takımı da tutuyorum. Sadece Aral ile uğraşmak hoş."

Aral'ın kaşları havalandı. Bu görürsün sen deme şekliydi. "Kız kardeşimi piste davet ediyorum. Arın sen bize gel. Maral, hadi gel bakalım." Gülerek anneme elimdeki bardağı verdim. Şans öpücüğü için yanağımı uzattığımda gülerek öptü. "Alt et hepsini annem." Dediğinde ben de o iş bakışlarıyla ayağa kalktım. İki abiyle ve onların arkadaşlarıyla oynarak büyüdüğümü söylemiş miydim?

Arkamı sirkeleyip sahaya ilerledim. "Yalnız maç sonu ağlama. İstersen abimi de verelim size. Ares ile tek atarız baştan söyleyeyim." Dedim Aren'in şeytani sırıtmasına benzeyen bir sırıtmayla. Aral kıkırdadı. "Görelim bakalım kim ağlıyor."

Aral elindeki topu ortaya bıraktı. Maç kısa sürede yeni takımlarla başladığında kısa boyumun avantajıyla kol altlarından geçerek topu ellerinden almam kolaylaşıyordu. Korkut abim ile her zaman yaptığımız şeydi bu. O boyu uzun diye on saat beni topu almam için oyalardı. Zamanla ondan topu almayı çok iyi becerir hale gelmiştim.

Arın'ın sektirdiği topa vurup elinden kaymasını sağladığımda nefesini verdi. Ares kayan topu aldı ve bir kez sektirerek Uraz abime attı. Abimde potaya. Girmesede bu kötü oynadığımız anlamına gelmiyordu.

Birkaç tur aynı şeyler olurken şu an potaya ilerleyen bir bendim. Herkes nefes nefese kalmıştı. Ares beni hızla kol altlarımdan kaldırıp basket atmamı sağladığında sevinçten bağırdım. Bu sayı ile maç bitmişti. Ayaklarım yer ile buluştuğunda Ares'e sarıldım. Uraz abim de bize sarılırken sevinç nidaları atıyorduk. Barışmış sayılırlardı. Rahat bir nefes verip kendimi öylece bıraktığımda Ares hemen beni sıkıca tuttu. "Yoruldum." Dedim nefesim kesilecekmiş gibi hissederken. Kalbimin atış sesi kulaklarımda çınlıyordu.

Ares yürümeme yardım etmek için hamle yapacağında Uraz abim beni Ares'ten bir anda uzaklaştırdı. "Ben hallederim." Ares'in yüzü düştü. Geri çekildi. Saha dışına çıkarken nefesimi verdim. "Yürüyebiliyorum. Sadece yorgunum." Dedim abime.

Kaybedilen ZamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin