İNCİ

52

Telefonu indirip derin bir nefes aldı. "Aşkım." dedi benim gibi ama benim kadar sakin değildi ses tonu. "Yeter artık. Çok güzelsin zaten, gidelim lütfen."

Omuz silktim. "Hayır Emir, daha güzel fotoğrafım çıkmadı. Birkaç tane daha çek, hadi."

Telefonu tekrar eksi konumuna getirip, "Böyle mi ?" diye sordu. "Birazcık kaldır." dediğimi yapıp kaldırdığında "Heh." dedim. "Tamam bas ortadaki tuşa."

Güldü ama bir şey demeden fotoğrafımı çekti. "Telefon kullamayı biliyorum." Telefonu indirip bana gösterdiğinde oturduğum yerden kalkıp yanına geldim. Koluna girip çektiği fotoğraflara bakarken ard arda mesaj geldi telefonuma. Bana uzatınca elinden alıp abimin mesajlarına girdim.

Serdar A: Nerdesin

Serdar A: Annem tatil falan dedi

Serdar A: Ne zaman dönceksin

Serdar A: buraya da uğra

İnci: Tek başıma değilim, çoğul konuşabilirsin.

Serdar A: İstemiyom çoğul konuşmayı

İnci: tm

Serdar A: Şımarma ne zaman döncen

İnci: bilmiyorum abi buradayız daha

İnci: Annem demedi mi

İnci: Ahmet Emir'in ailesi gelecek

Serdar A: dedi

İnci: tamam

Serdar A: evlencek misin gerçekten

İnci: abi

İnci: iyi misin

Serdar A: inci

Serdar A: sen iyi misin

İnci: Evet

Serdar A: küçüksün kızım daha

İnci: Siz evlendiğiniz zaman da 22 yaşındaydı karın

Serdar A: Karıştırma şimdi

İnci: Mantıklı ol ömrüm

İnci: Gidiyorum ben

Serdar A: Tamam bari dönün de vakit geçirelim biraz

İnci: Haberleşiriz

Telefonumu çantama koyup Ahmet Emir'in elini tuttum. Canımın içiydi ya.

Böyle aniden sevesim geliyordu, içim dışım Ahmet Emir diye dolup taşıyordu.

"Ne yapmak istersin?" diye sorduğunda omuzlarımı indirip kaldırdım. "Bilmem ki, seninle böyle yürümek bile yetiyor bana."

"Allah Allah." dedi ciddiye almayıp. "Sen bu aralar bana karşı fazla ilgilisin. Hayırdır?"

Elini bırakıp bir adım uzaklaştım ondan. "İnanmıyorum ya." diyerek abartmaya başladım. "İnanamıyorum bu dediklerine. Evlenmeyeyim seninle de gör." dediğimde hızlıca yanıma gelip kolunun altına aldı. "Ne dedin?" Tek eliyle yanaklarımı sıkarken tekrar sordu. "Ne dedin duyamadım?" Elinden kurtulup "Seninle evlenmeyeyim de gör." dediğimde "Hiç duymuyorum ki." diyerek uzaklaştı. "İnan ki sesin çok az çıkıyor, niye öyle oldu acaba?"