Polis Bey Ahmet Emir'cim: Nasıl görmedim seni
İnci: İşinin başında olduğundan görmemiş olabilirsin
İnci: Vurmuşsun adama ters kelepçeyi
İnci: Kaşların çatık çatık etrafa bile bakmıyordun.
Polis Bey Ahmet Emir'cim: Seni görseydim çatık çatık durmazd...
Telefonunu çıkarıp bana uzattığında Murat'ın ona da yazdığını gördüm. Hatta benim ona karşılık olarak çok güzel cümleler kurduğumu gördüm. "Bu ne be?" dediğimde güldü Ahmet Emir.
"Şizofren." dedi. "İt oğlu it, bu mesajları bana attı. Ben de senin o şerefsizle böyle konuştuğuna inanacağım herhalde. Piç."
Kendi telefonumu çıkarıp mesajlara girdim. Ekranı ona çevirip gösterdiğimde güldü ama sinirlendiği çok net belli oluyordu. "Beklesin, çok az kaldı. Sikeceğim belasını." dediğinde gerginliğini anlayıp hemen sakinleştirme görevini üstlendim.
Ayağa kalkıp kucağına oturdum. "Şu an sinirlenmek istiyorum İnci, yapmasan böyle olur mu?" dediğinde kafamı iki yana salladım. "Olmaz."
"Belli ki seni sinirlendirerek amacına ulaşıyor, bırak boşver." dedim ve kollarımı boynuna sarıp öptüm. "Şu an istesem de sinirlenemem zaten, çok yakınsın bana." kurduğu cümleye gülerek telefonumu elime aldım.
"Ben birkaç tane elbise beğendim, göstereyim mi sana?" dediğimde kucağına sabitledi. "Göster bakalım." dediğinde seçtiğim 12 tane elbisenin ilkinden başlayıp hepsini göstermeye başladım.
333
"Beğenmedim bunu, sırtına bak." dediği elbise benim en beğendiğim elbiseydi. "Aşkım." dedim dikkatini dağıtarak. "Rengine baksana bana çok yakışmaz mı?"
"Yavrum." dedi o da benim yaptığım gibi. Artık bu adamı da kışkırtamıyordum, anlıyordu hemen. "Sana her renk yakışıyor, başka model bakalım." dedi ve elbisenin fotoğrafını silip diğerine bakmaya başladı.
"Ahmet Emir ya, ben giyeceğim zaten. Sen niye giyecekmişsin gibi davranıyorsun?" dediğimde öksürdü. "Ya yavrum, ben niye elbise giyeyim?"
Oturduğum kucağından kalkacağım sırada kalçamdan tutup kalkmamı engelledi. "Konuşuyoruz, nereye?"
"Bırak ya." diyerek tekrar kalkmaya çalıştım ama yine izin vermedi. "Gidip isteklerimi duvara anlatacağım, eminim o daha güzel konuşur benimle." Güldüğü için bunu fırsat bilip kalktım. Onu balkonda bırakıp içeriye girerken popoma vurdu. "Ben evime gidiyorum ya." diyerek mızıkçılık yapmaya başladığımda o da kalkıp yanıma geldi.
Yani ben şaka yapıyordum da Ahmet Emir dediğim her şeyi ciddiye alıyordu.
Dış kapıyı kilitleyip anahtarı portmantonun üstüne koydu. Boyum yetişmez de alamam diye koymuştu da alırdım istesem. İstemiyordum, bunun için oturup sevinebilirdi.
"Gitme." dedi. "Burası da evin değil mi?"
Omuz silkip içeriye girdim. Televizyonun karşına oturup kumandayı elime aldım. Kapının eşiğinde durmuş bana bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne?" diye sorduğumda yanıma gelip oturdu. "Evin değil mi burası?" dedi ve güldüğüm için sinirlendi.
"Kızdın mı?" diyerek kafamı omuzuna yaslayacaktım ama kalktığı için yana devrildim. "Konuşma benimle bir süre." diyerek odadan çıktı.
"Ya Ahmet Emir ya." arkasından seslendim ama odasına girdi ve kapıyı kapattı.
Ayağa kalkıp televizyonu kapattıktan sonra odanın ışığını da kapattım. Ahmet Emir'in yakında 29 yaşına girecek olması ayıptı gerçekten.
"Saçmalıyorsun." diyerek yaklaştım ona. "Saçmalayan sensin." dedi ve pantolonunu çıkardı. "Burası senin evin değil mi? Ben varım kızım içinde." dedi ve eşofmanını giydi.
"Hayatımın anlamı." diyerek tişörtünün eteklerinden tuttum. "Tabi ki sen varsın, senin olduğun her yer benim evim." tişörtü üzerinden çıkardığımda ellerimi tuttu. "Hayır, başım ağrıyor. Sevişemem bu gece." dedi ve diğer tişörtü üzerine geçirdi.
Yatağa doğru giderken poposuna ben vurdum. "Bak bak bak, hareketlere bak." Yandan yandan güldüğünü görüyordum da salağın.
"Sanki seninle sevişmek isteyen var, göt." diyerek tuvalete doğru ilerledim. İstiyordum da, sinirlendirmek zorundaydım.
"İstiyorsun tabi." Yatağın üzerinde serili olan pikeyi kaldırdı ve yatağa girdi. "Gel bakayım yanıma." diyerek yatağın sol tarafına vurdu iki kere.
Yataktan kalkıp yanıma geldi ve beni kaldırıp kucağına aldı. "Çok konuşuyorsun ya." dedi ve dudağımdan öptü. "Tamam sevişiriz, küsme hemen."
Yatağa bırakıp üzerime eğildiğinde omuzuna vurdum. "Dana." dedim ama bu hakaretim ona işlemedi. "Kalk üstümden pis zargana." dedim ve kendini geri çekip yatakta oturur pozisyona geçti. Ağzı açık kaldığı için elimin tersiyle ağzına vurdum.
Ayağa kalkıp tişörtünü çıkardı. "Bak bakayım zargana mıyım?" dedi ve bir de arkasını dönüp sırtını gösterdi.
Gülerek sırtına bindiğimde düşmeyeyim diye tuttu anında. Boynundan öptükten sonra yanağından da öptüm. "Amacıma ulaştım, bak nasıl soydum seni 2 saniyede?" dediğimde hızlıca sırtından indirip yatağa yatırdı. "Seni de ben soyayım o zaman?" dedi ve giydiğim askılıyı çıkarmaya çalıştı.
Kendimi geri çekip "Başım ağrıyor, sevişemem bu gece." dedim ve boynunu büktü.
777
sizin de başınız ağrıyor mu?
Ae küstü bu arada size, onu dinlemeden yargıladınız diye... O yüzden sebismedik bu bölüm. ağlar mısınız yoksa naparsınız bilmiyorum 🤷🏽♂️
