37. "00.00"

7.8K 231 5
                                    

Saat gece yarısına gelirken ben herşeyimle Hazırdım. Saçımı örmüş, siyah üstümü giymiş çantamı ve ceketimi alıp aşşağıya inmiştim.

Fakat hesaba katmadığım bir şey oldu. Kilit sesi duyuldu Pamirler mi gelmişti?

Hemen mutfaktaki ada tezgahın arkasında geçtim. Geçmemle ozanın sesini duymam bir oldu.
"Ohh abi ne yorulduk be" dedi ozan. Ardından bir ses geldi. galiba kendini koltuğa bırakmıştı. Tekrardan o ses geldiğinde Pamirinde oturduğunu anladım.
"Evet, ama küçük bir şeydi bizi bu vakte kadar yorsada hallettik" dedi Pamir. Bir süre sessizlik olunca. Sessizliği ozan boymaya karar vermişti.
"Abi sen cidden kırcaya nasıl tutuldun ya. Sen bana böyle böyle bir kız var dediğinde şaka yaptığını falan düşünmüştüm." Dedi ozan. Pamir derin bir nefes aldı. Galiba söyleyeceklerinin ağırlığını ona ihanet eden yüreğimde hissetmiştim.
"Bilmiyorum ki ozan, bana bir güldü aşık oldum. Hele o yeşil gözleri. Bazen öyle bir bakıyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter. Ona bir şey olacak diye ödüm kopuyo. Her an aklıma her aksilik geliyor." dedi. Gözlerim dolmuştu. Bu nasıl sevmemti?
"Pekiya hiç şüphen yok mu? Ya berfin gibi oda ihanet ederse?"
"Ozan. Berfin para için birlikteydi benimle ama kırca o beni her halimle sever ben bunu onun gözlerinde gördüm. Bana asla ihanet etmez o." Dedi Pamir kendinden çok emin konuşuyordu. Gözlerimi sıkıca kapattığında bir damla yaş süzüldü yanağıma. Ama o yaş kül olup kalp kırıklıklıklarıma düşmüştü sanki.
"Tamam bişi demedim. Seni düşünüyorum ama ya ederse" ozanin cümlesinden sonra Pamir tekrar derin bir nefes verdi. Bu nefes, söyleyeceği sözlerden dolayı benim nefesimi kesecekti.
"Belli değil mi ozan? Eski ben olurum. Gülmeyen,sert, soğuk eski ben. Seninle bile kavgalı olan. Vede çok sağlam yıkılırım bir daha bırak başka kadını, kimse toparlayamaz beni" dedi. Gözümdeki yaşlar bir bir dökülürken elimi ağzıma bastırıp ses çıkarmamaya çalışıyordum. Eğer olurda, olmaz ama, ya olurda o beni affederse asla ben kendimi affetmezdim.
"Anladım" dedi ozan sonra bir kaç adım sesi duydum.
"E hadi o zaman yorulmadın mı?" Dedi. ozan ayağa kalkmıştı galiba. Saklandığım yere iyice gizlendim.
"Sen git ben ilk bir çalışma odasına gidicem biliyorsun şirketin,otellerimizin vede evin evrakları ile tapusu var. Onları kontrol edeyim bir daha dün koyduk ama ben işimi sağlama alayim" dedi pamir bir adim sesi duymuştum tekrardan.
oda ayağa kalkmıştı büyük bir ihtimal.
"Ha şu kırmızı kapaklı dosya" dedi ozan.

Ne? Yani tam şuanda benim çantamda olan dosya mı?

"Evet, evet" dedi pamir.
"Biliyorsun Behzat pelinin kafasını dağıtmak için yurtdışına götürünce bende bir koruma ile yollamıştım sonrada dünden beri bakamadım" dedi adımları birbirine karışken.

Şuanda benim çantamdaydı dosya Yalçın herşeyi önceden ayaralamıştı hemde. Kendi adamı koymuştu dosyayı dolaba. o yüzden biliyordu nerde olduğunu.

Bir iki saniye bekledim öylece, kalbim ile beynimin savaşının bitmesi ama bu savaş bir ork borusu ötene kadar durmayacaktı ve o boruyuda pamir ufleyecekti.

Göz yaşlarımı silip burnumu çektim. Yerimden çıkıp etrafı kontrol ettim.  Duvarda duran saate baktığımda 00.00 gitme zamanım gelmişti. Evden çıktığımda etrafta arkası dönük bir kaç koruma vardı. Şuanda korumaların değişme saatiydi o yüzden azdı korumalar. Yalçın herşeyi önceden düşünmüştü. Herşeyi en once ayrıntısına kadar biliyordu.

Gizlice boyum kadar çimlerin arkasına saklana saklana kapıya ilerledim. Demir kapıyı nasıl açacaktım Peki?

Yavaşça dizimi kapıya dayadim. Ardından kolu çektiğimde kapı sessizce açılmıştı.

Hızla çıkıp kapıyı kapatmadan Yalçın'ın dediği yere koşmaya başladım.

Soluk soluğa beni bekleyen arabanın yanına vardığımda kapı otomatikman açılmıştı.

MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ Where stories live. Discover now