MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ

35. "Tik tak zaman işliyor"

Dalgın dalgın, yatakta mışıl mışıl uyuyan Pamiri bırakıp aşşağıya indim. Orada bekleyip daha fazla mahvolamazdım.

Begüm koltukta oturup kahve içiyordu. Bu saatte? Saat sabahın 8ydi.

"Begüm?" Dedim şaşkınlığımı gizlemeden. Kendisi uykuya çok düşkün olduğu için.
"Efendim?" Dedi
"Sen sabah sabah, ne iş?" Diyerek karşısına geçtim.
"Hiçç" dedi aheste aheste
"Begümmm ne oldu anlat?" Diyip heycanla yerimde kıprandim.
"Yok bir şey ya, ozanla sevgili olduk o kadar" dedi kahvesinden bir yudum alırken
"NE!(?)" Dedim. ellerimi çırpıp ayağa fırladım.

Bir nefeste Begümün yanına vardığımda ona sıkıca sarıldım.
"Yaaa inanmıyorum sonunda be" dedim. Onlarda kavuşmuştu sonunda. Zaten birbirlerini sevdikleri çok belliydi. Kısaca sarılışımdan sonra,
"Evett" diyip geri çekildim.
"E anlat hadi nasıl oldu?"
"Ya bak şimdi biz dün öğle saatleri şirkete gittik siz gelmeyince, sonra orda bir adam bana sarktı buda 'sen nasıl benim sevdiğime şey yaparsın' diyerekten bir yumruk attı sonra beni odaya çıkartıp hesap sordu falan bende 'sen kimsin' falan filan dedim oda 'sana köpek gibi aşık olan biri' falan diyerek bağırdı. Saçma ama bomba bisiydi yaaa. Ondan sonra işte..." Dedi utanarak
"Ondan sonra ne Begüm?" Dedim heycanla
"Şey oldu"
"Ney?"
"Şey..."
"NEY?(!)" dedim sabrımin sınırındayken
"Beni öptü"
"NE?!" diyerek kaçıncı şaşkınlığımı dile getirerek ağzımı açtım. Bizim bile bu kadar çabuk- yok yok bizimki bundan hızlı olduda çaktırmayın neyse
"Evet" dedi utanıp başını öne eğerek. Bir anda ona sarılınca oda bana sarıldı.
"Kuzum benim. Hep mutlu ol bitanem yaa" dedim sırtını sıvazlayarak
"Sağol kuzum her zaman yanımda olduğun için" dedi aynı şekilde karşılık vererek.
"Sende sağol bebeğim" dedim tekrardan.

Bir süre sonra geri çekildiğimde soğumak üzere olan kahvesinden son yudumunu aldı.

Arka cebimdeki telefonun titremesi ile elimi cebime attım ve telefonu çıkardım.
Bir numaradan msj gelmişti.

"Tik tak zaman işliyor. Bu gece saat 00.00de evin biraz ilerisinde bir araba seni bekliyor olacak 5 dakika içinde gelmen lazım."

Diyen bir mesajdı. Okuduğum mesajın yüzümü düşürmesi ile
"Kim o?" Diye sordu Begüm.
"Hiç, öyle" diyerek geçtirmeye çalıştım. Hep çalışırım zaten.

Begüm tam ağzını açacakken aşşağıya ozan indi.
"Baldız günaydın" dedi esneyerek.
Bir kahkaha patlattım,
"Günaydın enişte"
"Biz elti oluyoruz canım" diye araya girdi Begüm. Ozan,
"Bizde abimle bacanak oluyoruz" dedi sonra kafasını kaşıdı.
"Hayır bir saniye şimdi siz elti oluyorsunuz kardeşlerle evlendiniz için bizde bacanaksayılırız kan kardeşi olduğunuz için bu sebeple abim Begüme baldız Begüm abime enişte, kırca bana enişte bende kırcaya baldız Begüm bana sevgilim kırca abime aşkım bende behzata bebeğim behzat bana canım mi diyecek?" Dediğinde Begümle ikimiz koca bir kahka attmıştık. Bu saçmalığı komiklik olsun diye söylediğini ikimizde çok iyi biliyorduk. Begümü güldüreceğini bir kez daha anlamıştım ozanın.
"Ne saçmalıyorsun ozan" dedi Begüm kahkasnın arasında.
"O zaman pelin benim kumam oluyor" dedi bu dediği ile daha çok gülerken pamirin sesi kulaklarıma doldu.
"Kahkanız bol olsun da ne bu Neşe sabah Sabah. Sesiniz yukarı kadar geliyor" dedi ilk bana sonra ikisine baktı. Sonrada benim yanıma oturdu.
"Ozan küçük bir problemi çözmeye çalışıyorduda" dedim dudaklarımı birbirine bastırıp gülüşümü gizlemeye çalışarak.
"O zamanda dayım benim eniştem oluyor" dediğinde bu sefer dahada gülmüştük. Pamir ne kadar anlamasa biz Begümle krizden krize giriyorduk.

Bir süre sonra kahkamız durunca pamirin sözü ile ona döndüm.
"Artık kahvaltıya geçebilir miyiz?" dedi. Ozana baktığında. Begüm yerinden kalkarken bende ayaklanacaktım fakat buna pamirin eli engel oldu. Ona döndüğümde bana yaklaşıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdi. Ve kulağıma eğilip nefesini vererek o muhteşem sesi ile konuştu
"Yada ben kahvaltı yerine seni mi yesem ya? Dün çok tatlıydı."
Dedi muzip bir tavırla. Hemen ayağa kalkıp,
"Ozanlar bekler Pamir!" dedim fısıltıyla Pamire' vurgu yaparak oda ayağa kalktı.
"Hmm hadi bakalım madem" diyip elini geçmen için uzattı bende hemen masaya doğru yürüdüm. Ne zaman tam herşey güzel derken yalçın geliyordu aklıma.

Attığı mesajı hâlâ kafamın bir köşesindeydi.

'tik tak zaman işliyor'