20. "kırca"

13.4K 417 20
                                    

YAZARIN ANLATIMI İLE

Pamir hızlı adımlarla mekanina yani mezara girdi.
"Abi hoşgeldin" dedi Yavuz

Boş gözlerle ilerlerken kör bi ışığın olduğu,tek pencerenin bile olmadığı bir odaya girdi.
Elleri arkadan bağlı bi şekilde sandalyede oturan yüzü kandan belli olmayan Melihi gördü.

Görmesi ile yüzüne bir yumruk geçirmesi bir oldu.

"Lan it! SENİN YÜZÜNDEN BEN KIRCAYI KAYBETTİM" Dedi kükreyerek. Bu hali Behzatı bile korkutmuştu. Çünkü Pamirin gözü dönmüştü. Hiç göstermediği öfkesini şimdi gösteriyordu.
"D-dur" dedi Melih. Zar zor konuşarak.
"SUS LAN SUS! SENİN YÜZÜNDEN" diye kükredi tekrar. Ama Pamir hıncını alamıyordu. sandalyeye bir tekme atıp yere devirdi ve Melihin üstüne çıkıp onu yumruklamaya başladı.
"SENİN YÜZÜNDEN BEN, BEN ONU KAYBETTİM! AMINA KOYAYAIM İLK DEFA BİR ŞEYİ KAYBETTİM VE O BENİM HAYATIMDI!" dedi Pamir, eğer Behzat araya girmezse. Adami öldürecekti.

Pamir sinirine hakim olamayıp, maleseff kırcayı bırakıp Melihin yanına gelmişti.

Melihin yurtdışına çıktığınin haberini almışlardı. Şimdide Behzat 'elimizde' değince şaşırmıştı.

"Pamir dur!" diyerek zar zor geri çekti onu Behzat
"BIRAK BEHZAT BIRAK!" dedi hiddetle Pamir.
"Dur oğlum diyeceği varmış! Kendi geldi!" Diyerek ayırdı onu Behzat.

"Ne söyleyecek! Onu nasıl..." Dedi ama dili varmadı.
Nasıl diyecekti sevdiği kadının öldüğünü.

"Pa-pamir" dedi Melih ağzındaki kanı tükürürken.
"Onu Bülent öldürdü" dedi Melih.
Pamir bunu değişinin üzerine iyice çıldırdı. Tam silahını çıkartacakken bu sefer yavuz onu tuttu.

Behzat ile Yavuz, Pamirin kollarından tuttmuş sakin olmasını söylüyorlardı.

Fakat iş işten çoktan geçmişti, bundan sonrası Pamirin umrunda bile değildi.

İnsan sevdiği ile sınanacak kadar kötü bir imtihana tutulmamaliydı.

Ama yüce Allahın isteğiyiydi. Böylece belkide bütün okurlara sevdiklerinin kıymetini öğretmişti. Bilinmez.
Her şerde bir hayır vardır.

Pamir sık sık nefesler alıyordu.
"Anlat lan!" dedi dişlerini sıkarak.

"Kırcayı kaçırdığımda bir depoya götürdüm,aramızda bir kavga oluştu. abim ona tokat attı... Sonra bende hıncımı alamayarak onu kemerle-"

Pamir duyduklarıni hazmedemiyordu. Bakmaya kıyamadığı kadına nasıl dokunulurdu. Onun incir çiçeğine nasıl vurulurdu?

"Kes lan!" Diye öne atıldı, bunları duymaya dayanamıyordu artık.

" sonra o gün gece abim geldi. Sen benim olana nasıl dokunursun dedi sinirlendim kavga ettik. En son başıma bir şeyle vurduğunu hatırlıyorum sonra ikiside ortada yok."
Melih bir nefes alırken Pamirin sinir kat sayısı hızla tavan yapmıştı.
"Gerçekler böyle şimdi beni öldürebirsin ama Bülenti bul Pamir, Kırcayı benden kaçırdıktan sonra öldürdü bul onu benim bir suçu-" cümlesini bitirmesine izin vermeden pamir silahını çekerek alnının ortasından vurmuştu onu.

Behzat ve yavuz tutamamışti,
Tutmamışti.

Pamir ilk defa konuşmuştu, ilk defa öfkesini göstermişti.
Melihte kırcanın öldürüldüğünü duymuştu. Bu yüzden herşeyi göze alarak gelmişti kendi ayağıyla.
Abisinin böyle bir şey yapamayacağıni düşünsede iyice emin olduktan sonra gelmişti.

Ama bir kez daha anlamıştı Pamir sevdiğinin gittiğini, bir daha asla geri gelmeyeceğini.

MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz