9. "Begüm"

21.2K 557 69
                                    

Biz birbirimize sımsıkı sarılırken, ozanın boğazını temizlemesi ile ayrıldık.
"Günaydın gençler"
"Günaydın" dedim gülümseyerek.
"Sanada" dedi Pamir kalın sesi ile.
"Siz kahvaltı ettiniz mi?"
Diyerek masaya yöneldi.
"Yedik biz sen geç" dedi Pamir. Zaten çoktan ağzına bir zeytin atmıştı ozan.

Pamir bana döndüğünde,
"Benim şirkete gitmem lazım, ordanda mezara geçecem" dedi. Fakat son dediğini kulakları daha yeni duymuş gibi gözlerini gereğinden fazla açarak bana baktı.
"Mezar?" Dedim anlamayarak.

Ölücek miydi? Vampir miydi yoksa?

Yok artık sacmalama kırca,
"Yani şey mezar, bizim mekan adı mezar, oraya giren bir daha çıkamadığı için öyle" dedi. Başımı anlamış gibi salladım.

Ayağa kalkıp merdivenlerden çıkmaya başladı bende, kahvaltı masasına geçip kendi yerime oturdum.

Biraz sonra,
"Ozan?" Diyerek bir soru yönelttim ona
Bana baktı,
"Yanlış anlamanı istemeyerek soruyorum, sadece anneniz mi yaşıyor?" Ozan portakal suyunun son yudumunu içtiğinde konuşmak için dudaklarını araladı.
"Anlaşılan abim sana herşeyi anlatmış" dedi. Başımı sallamakla yetindim.
"Annem ile dedem var. Birde bizim pelin yani yiğenimiz" dedi.

Hangi dedesi?

"Babamın babası" dedi. Benim mimiklerimi üzerine. Bir an düşüncelerimi okuduğunu falan düşünmüştüm
"Anladım" dedim. Sonra ikimizde sessizce kahvaltı yapmaya devam ettik.

Merdivenden adım sesleri duyduğum, Pamir takım elbisesi ile aşşağıya iniyordu. Yanıma gelip başıma bir tane öpücük kondurdu.
"Yanlız abicim, olan var olmayan varya" dedi ozan.

Güldüm.

"Boş yapma ozan, ben çıktıktan sonra sende şirkete geç" dedi. Ozan ağzına attığı sosisi yutamadığı için konuşmak yerine başını salladı.

Biz ne ara Pamirle bu hâle gelmiştik? Zaman sanki çok hızlı ilerliyordu. İnşallah bu hızın sonunda duvara çarpmazdık.

1-2 saat sonra...

Bir iki saat sonra, ozanda pamirin arkasından çıkınca bende, salonda oturmaktan sıkılıp teresa çıkmaya karar verdim.

Terasa çıkmam ile oturma grubundan gözüme çarpan en güzel koltuğa oturduğumda telefonumun titredigini hissettim. Ekrana baktığımda.

Begüm arıyor...

Yüzüme yayılan gülümseme ile, telefonu kulağıma götürdüm.
Begüm ile çok iyi arkadaştık, fakat onun okulu yüzünde şu 2 haftada doğru düzgün konuşamamıştık.
"Alo, Begüm"
"Merhaba" dedi bir erkek sesi.
Hemen ayağa kalktı. Ne olmuş olabilirdi? Allah korun başına bir iş gelip suanda hastanedemiydi? Ve hemşire beni mi arıyordu? Ben neler düşünüyordum. Ama onun ailesi trafik kazasında vefat etmişti 2 yıl önce ve onu bana emanet etmişlerdi. .
"Merhaba, siz kimsiniz Begüm iyimi?"
"Güzelim , ben Bülent" dedi iğrenç sesiyle Pamirin bahsetti adam.
"Ne? ne yaptın Begüme!" Diye bağırdım Telaşla.
"Güzelim, yapma böyle ama kırılıyorum, arkadaşının diğer tırnağınıda mı çekeyim?!" diye tısladı dişlerinin arasından
"Sen-sen... pislik! Ne yaptın arkadaşıma!" Dedim sinirle.
"Çok naz yapıyorsun ama sen ya, arkadaşın burda,iyi gibi, ayrıca sana sürpriz yapacakmiş keşke bozmasaydım" dedi yapmacık bir sesle.
"Eğer arkadaşımin kılına zarar gelirse seni varya!" Dedim. Begüm ellerini çok severdi tırnaklarına renkli ojeler sürerdi o nasıl çekmişti tırnaklarını?
"Vay bizim ceylan pamirin yanında aslan kesilmiş. Kime güveniyorsun kırca! Arkandaki pamire mi?" Dedi yüksek bir sesle Bülent. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı ama bunu sesime vurmamaya çalıştım.
"Evet varmı diyeceğin ona güveniyorum, sen kime güveniyorsun? O şerefsiz hapiste çürüyen babanamı" Dedim aynı öfkeyle.
"Sen bekle lan! Bekle diğer tırnaklarını söktüğümdede böyle cırlayabilecek misin? Oysa seni o kadar takip ettim, nasıl hiç fark etmedin? akıllı bişi sanırdım seni. her neyse " diyip telefonu kapattı. Gözlerimdeki yaşları durmak bilmiyordu.

Hemen Pamir diye kaydettiğim numaraya tıkladıp yürümeye başladım.

İlk çalışta açtı.

"Kırca, ne oldu? Bir sorun mu var?" Dedi gözlerimdeki yaşları silip

"Pamir, Bülent Begümü kaçırmış, onun telefonundan beni aradı" dedim tek nefeste
"Ne!" Diye bağırdığında kalın sesi ortaya çıkmıştı.
"Tmm ben eve geliyorum, sen benim odama çık. Ve beni bekle." Dedi.

Telefonu kapattığımda pamirin odasında buldum kendimi.
Ah canım arkadaşım şimdi ne haldedir. Onun için korkuyordum ama bi o kadarda öfkeliydim. Fakat benim öfkem böyle durumlarda çok kısa sürerdi. Öfkemi bastıran duygu ise korkuydu...

Şimdiye kadar, sevdiklerimle sınanmaktan başka hiç bir şeyden korkmadım.

Korkuyordum,uzun zaman sonra ölecekmiş gibi korkuyordum.

MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ Where stories live. Discover now