operasyon.

3.6K 232 842
                                    

Oncelikle oy verebilir miyizz ? Cunku bolumun sonunda baska bir konuya deginecegim ve bunu simdi demem gerekti. Tesekkurler, iyi okumalarr. :)

-Sabaha Karşı, Tuana Naz Atalay'dan-

Henüz herkesin uyuduğu, en tatlı rüyaların görüldüğü saatlerdi.

Ya da işçilerin işe gittigi saatlerdi.

Belkide sokak çocuklarının erken kalkıp çöp arabalarını sırtladığı saatlerdi.

Belki bir esnafın dükkanını açtığı saatti.

Belkide bir adamın namaza kalktığı saatti.

Ama benim için günün hangi dilimi olduğu önemsizdi. Çünkü kanımı taşıyan şu damarların vardığı kalbimin; sahibi, yoktu yanımda.

Çağan, yoktu.

Tam 5 saat geçmişti. Saat sabah 6 ya da 7 olmalıydı. Yangından sadece Yağız çıkmıştı. Efe, çıkamamıştı. Ve de en garibi ondan bir iz bile yoktu.

Yangın söndürülmüştü. Fakat aylardır evim dediğim yer artık kül olmuş bir harabeden ibaretti.

Asıl bana "ev" olan adamsa şuan yaşıyor muydu, onu bile bilmiyordum.

Arama kurtarma ve itfaiye gelmişti. Üstüne polis. Fakat tüm adamları toplamış ve buradan kaçırmıştı Halil. Yoksa polisin buranın bir mafyanın evi olduğu anlaması an meselesiydi.

Ben bahçenin ortasında bana verilen kürsüye oturup battaniyeye sarınmıştım. Üzerimde geceden kalma pijamalarım vardı. Belki üşüyordum ama bu umurumda değildi.

O yokken soğuktada donsam yeriydi.

Elimde en az yirmi dakika önce karton bardakla bana verilen çay duruyordu. Son bir defa yudum aldığımda önümde kül olmuş eve bakıyordum. Çay buz gibi olmuştu. Nefesimi verdim ve çayı yere döküp karton bardağı elimde buruşturdum.

Yağız adamlarla beraber götürülmüştü. Yangın esnasında çıkmaya çalışmış fakat asla başaramamış. En sonda panik ataktan bir yere yığılıp kalmış.

Ona onu kimin kurtardığını, Çağan'ı görüp görmediğini sormuştuk. Fakat onu görmediğini kendisini itfaiye ekiplerinin dışarıya çıkardığını söylemişti.

Diyelimki Çağan ölmüştü. Peki cesedi neredeydi ? Neden ona dair hiçbir şey çıkmamıştı evden? Ve ona kim ne yapmıştı?

Ben bunları düşünürken Ülkü'nün omuzuma dokunmasıyla gözlerimi ona çevirdim.

"Tuana yapma böyle. Gel gidelim. Bak hasta olacaksın lütfen..."

"Ne gitmesi Ülkü ? Abin ortada yok sen farkında mısın ?" Ülkü yanıma çöktü.

Onunda ağlamaktan gözleri şişmişti. Geceden beri benimleydi.

"Bak biz burada oturarak hiçbir şey yapamayız. Hem bir şey bulunursa ekipler bize haber verecek." dedi elini dizime koyup. "Hem... Haliller'de bu yangını kimin çıkarttığını bulmaya çalışıyorlar. Ki zaten şüpheleniyorlar birinden..." dedi.

"Kimden ?" dedim sanki cevabı bilmiyormuşum gibi.

"Babandan," diye mırıldandı.

Birkaç saniye ona baktım ve önüme dönüp elimdeki karton bardağı yere fırlatıp başımı ellerimin arasına aldım. Başımı eğip gözlerimi yumdum.

"Eğer Çağan'a bir şey olduysa... Onu yaşatmam." dedim dişlerimin arasında.

Geri Ülkü'ye döndüm.

KarmaşaWhere stories live. Discover now