tehdit.

3.5K 250 229
                                    

"Ne? Ne demek geldi? Nerede?" diye bağırdığımda başını salladı.
"İçerideler aşağıda. Kalabalıklar." yanına ilerleyip yakasını kavradım ve duvara yasladım.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Nasıl içeri alırsınız? Tuana var yan odada! Kafayı mı yedin?" diye bağırdım dişlerimin arasında.
"Çağan Efendi gel gel!" diye bi'ses duydum aşağıdan.
"Tuana'nın kapısına 3-4 kişi daha dik. Hemen! Bu katı kuşatıcaksın resmen, yürü!"

Başını salladı ve odadan çıktı. Elimi saçlarımdan geçirdim ve boynumu kütlettim.

"Sen bilirsin bunak Mehmet." dedim ve odadan çıkıp merdivenlerden aşağı indim umursamaz bir ifadeyle.

Karşımda Tuana'yı ve Mehmet'i görmem bir oldu.
Nasıl çıkmıştı odadan?

"Tuana n'apıyorsun orada?" dedim soğukkanlılıkla kolundan kavrarken.

"Ooo, yeni gelin gibisin maşallah çıktın sonunda odadan." dedi Mehmet.

"Kes sesini." dedim ona gözlerimi devirip.

"Hani bulamazlardı bizi?" dedi Tuana sessizce.

"Odana çık Tuana."

"Ne demek odana çık? Birbirinizi yemenize izin mi vericem?"

"Odana çık. Yollacağım bunları. Hadi. Yürü." sertçe kolunu çekti gözlerime bakarak.

nefesimi verdim ve kaş göz yaptığımda birkaç kişi Tuana'nın arkasına geçti.

"Hayırdır şov yapmaya mı geldin, Mehmet Atalay." dedim adını alayla söylerken. O bana yine bozularak baktığında nefesimi vererek güldüm.

"Sen çok olmaya başladın, sen bizim evimizdeki kızı nasıl kaçırırsın lan?" dedi Altay, ona küçümseyerek baktım.

"Bunu benden 12 yaş büyük olmasına rağmen tam 18 senedir hala emir kulu olan biri, benim gibi 2 senede işinin patronu olan birine mi söylüyor?"

"Bizde senin gibi gökten inme olsaydık öyle racon kesmesini bilirdik." dedi Altay.

"Gökten inme? Sen 18 senede bir türlü gökten inemediysen o senin sorunun." dedim.

"Kesin tatavayı!" dedi Mehmet. "Sen kimsinde benim kızımı kaçırıyorsun lan!" dedi.

"Çağan Efe Ak. Hani şu senin ezeli düşmanın varya. Hatta ses kayıtlarında “ondan çok korkuyorum” dediğin."

"Bu alaycı tavrına ve arkandaki köpeklerine güvenme. Kızımı ver, bitsin bu iş."

"Noldu Mehmet Dede?" dediğimde arkadan birkaç adamım gülmesini tutamadı. Haklılardı sahiden komikti. "Eskisi gibi başıma silah dayayıp beni tehdit etmeyecek misin?" dedim.

"Dur dur nasıldı?" dedim ve Altay'ın yanına yaklaştım. Eli beline gittiğinde elimle sakin olmasını işaret ettim.

"Çağan!" dedi Tuana arkamdan.

"Geç yerine." dedi Mehmet. Mehmet'e doğru baktım.

"Dur dedecim bir şey göstericem. Biraz da sizin üzerinizden dejavu olalım değil mi?" Mehmet'e bakarak Altay'ın bacağına arkadan vurup dizlerinin üstüne çöktürmem ve başına silah dayamam bir oldu.

"Böyleydi değil mi?" dedim Altay'ın kulağına yaklaşıp. Tüm silahlar anında bana döndüğünde Tuana korkarak bana bakıyordu.

"Piç! Beni böyle korkutabileceğini mi sanıyorsun?" piç.

"Niye korkmadın mı? Tüh ya..." dedim ve kafasına silahla hafiften vurdum. Gepgeniș holdeki silahlı adamların yarısı beni, diğer yarısıda Mehmet'i hedef almıştı.

KarmaşaWhere stories live. Discover now