huzur.

3.8K 244 239
                                    

-Tuana Naz Atalay'dan.-

Elim kolu bağlı duvara yaslanmıș uyuyakalmıștım. Yakınımda bir nefes sesi duyunca gözlerimi açtım. Başımda Altay'ı görünce şok oldum.0

"Oruspu çocuğu napıyorsun yine?" dedim dişlerimin arasında sessizce. Bu sefer o hallerinden eser yoktu. Üzerime örtüyü biraktı ve yanıma oturdu.

"Hiçbir şey..." dedi. Ona baktım.

"Noldu? Şimdide üzgün ayaklarına mı yatacaksın?" durdu durdu ve en son konuştu.

"Neden ben değil? Neden o?" dedi.

Duraksadım.
"Neyden bahsediyorsun sen yine?" dedim.

"Niye Çağan Tuana... Niye ben değil?" gülmeye başladım sessizce.

"Çünkü o bana zorla sahip olmaya falan çalışmadı. Çünkü o yerini bilir. Çünkü o iyi biri. Çünkü o terbiyeli ve saygılı. Çünkü o... Beni elde edemediği zamanlarda bile seviyesini korudu. Anladın mı? Ayrıca sen hangi yüzle onunla kendini karşılaştırıyorsun? Sen adi oruspu çocuğunun tekisin. O ise-"

"Tek sorun bu mu? Beni neden asla sevmeyi denemedin peki?"

"Ulan ben değil sana bir başkasına o gözle bakmadım hiç. Sen benim abim yaşındasın. Onu geçtim kuzeniz biz. Ama sen... Sen bana..." kendimi susturdum ve önüme döndüm.

"Git buradan."

"Kalbimi hep kırdığının farkında mısın?" dalga mı geçiyor diye baktım. Gayet ciddiydi.

"Sende kalp mi varmış? Şuan tek yapt-" birden bi'ses duydum.

"Tuana! Burdasın biliyorum! Buldum seni! Açın kapıyı!" dedi. Gülümsedim kendi kendime. Altay bir küfür savurdu ve ayağa kalkıp silahını aldı.

"Sakın yanlış bir şey yapma... Sakın..." dedim.

Bana baktı ve sırıttı. Perdeyi hafifçe aralayıp baktı.

"Şimdi şova hazır mısın?" dedi. Kapıyı açtı ve elini havaya kaldırdı.

"Burdayız!" dedi alaylı ses tonuyla.

"Ulan şerefsiz..." Çağan ve bir iki kişi içeri daldığında Çağan direk bana baktı.

"Naz!" dedi ve yanıma koşup ellerimi açmaya başladı. Ben hiçbir şey demeden Altay'a bakıyordum.

"O amcan olacak şerefsiz nerede?" dedi Çağan.

"Kimse yok. Yalnızdık."

"Tutun şunu kaçmasın." dedi Çağan. İki adamda onu tuttu. Bi'gariplik vardı. Normal Altay çoktan çığlığı basmış olmalıydı. Karşı çıkmadı ve kollarından tutulmasına izin verdi.

Çağan ellerimi ve ayaklarımı açtığında bana sarıldı. Bende sıkıca ona sarıldım. Geri çekildi ve yüzümü ellerinin arasina aldı.

"Bu suratının hali ne? Hangisi yaptı? Kim vurdu sana?" dedi sinirle.

"Önemli bir şey değil. Mehm-" Çağan ayağa kalktı ve odalara bakmaya başladı. Geri salona geldiğinde bileklerimi ovușturuyordum.

"Bu ne şimdi? Nerde o pezevenk?"

"Dediğim gibi. Tektik. Değil mi Tuana?" dedi Altay. Yutkundum.

Çağan bir gariplik olduğunu sezmiş olacakki bir bana bir ona bakıyordu. Çağan birden Altay'ın yakasına yapıştı.

"Sen ne işler karıştırıyorsun yine lan? Ne tekinden bahsediyorsun oruspu çocuğu! Yaptıkların yetmemiş gibi birde Tuana ile ilgili ima yapma hakkını nerden buluyorsun?"

KarmaşaМесто, где живут истории. Откройте их для себя